Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5713
Karar No: 2019/2874
Karar Tarihi: 28.03.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/5713 Esas 2019/2874 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı köyler, kadastro çalışmaları sırasında tescil edilen ve davalı köylerin kadastro sınırları içinde kalan bir arazinin tapu kaydının iptal edilerek kendi köylerinin adına tescilini istemiştir. Ancak Mahkeme, davanın usulden reddine karar vermiştir. Temyiz üzerine, Yargıtay, mahkemenin verdiği kararın yanılgılı ve usul ve yasalara aykırı olduğunu belirtmiştir. Mahkeme, davacı köylerin talebi doğrultusunda kadastro sınırlarına itiraz niteliği taşıyan talepleri için, Kadastro Mahkemesinin kararının kesin hüküm teşkil edip etmediğinin değerlendirilmesi ve kullanım hakkının aidiyeti talebinin incelenmesi gerektiğini belirtmiştir. Kararda ayrıca, orman alanından yararlanma uyuşmazlıklarında, orman kanunundaki prosedürlere uyulduğu takdirde kullanım hakkının sınırlarının köy idari sınırları ile aynı olacağına dair kanun maddeleri de açıklayıcı bir şekilde belirtilmiştir.
14. Hukuk Dairesi         2018/5713 E.  ,  2019/2874 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.12.2011 gününde verilen dilekçe ile orman kullanım sınırının tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden reddine dair verilen 03.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar vekili, kömüş korusu olarak adlandırılan yaylanın 01.06.1955 tarih 22. sıra numarası ile Hacıreissökü Köy"üne tahsis edildiği, 17.02.1959 tarihinde taşınmaz mallar özel siciline tescil edildiği, daha sonra Hacıreissökü Köy"ünün davacı köylere ayrıldığı, 1955 tarihinden beri davacı 4 köy tarafından kullanıldığı, 2006 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında davalı köyler adına tescil edildiği, kadastro çalışma alanına yaptıkları itirazın kadastro mahkemesince reddedildiğini belirterek kadastro tespiti ile davalı köylerin sınırları içine alınan ve tescili yapılan 1. cilt 52 sahife 16 sıra No"lu 17.02.1959 tarihli hudutname tescil belgeli arazinin tapu kaydının iptali ile davacı köyler adına tescilini istemiştir.
    Davalı ... Köy"ü vekili, davanın sınır tespitine yönelik olduğu, idare mahkemesinin görevli olduğu, kadastro çalışma alanı sınırlarının köy idari sınırları olmadığı, parsel numarasının belirtilmediği, tapu iptali tescil istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davacının köy sınırlarının tespiti ile dava konusu alanın kendi köy sınırları içerisinde kaldığının tespitini istediği, köy sınırlarının belirlenmesinin idari işlemle olabileceği, gerekçesi ile yargı yolunun caiz olmaması nedeni ile dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Bilindiği üzere 31.05.1965 tarih 4/2 sayılı içtihatı birleştirme kararında; "..tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının diğer köyün sınırı içine alınmış olması halinde dahi ilk köyün bu yerlerden eskisi gibi yararlanacağı" belirtilmiştir. 4342 sayılı Kanunun 29. maddesinde de bu prensip benimsenmiştir. 6831 sayılı Orman Kanununun 20 ve onu izleyen maddeleri hükmünce orman içerisinde mera yaylak ve kışlak da bulunabilir.
    Diğer taraftan orman alanından yararlanma hakkına ilişkin uyuşmazlıklarda, 6831 sayılı Orman Kanununun 31-39 maddelerinde, sınırları içinde bulunan ormandan yararlanma hakkı maddelerdeki prosedüre uyulmak koşulu ile orman sınırlarında kaldığı köye ait olacağı öngörüldüğünden, mahkemece mevcut idari sınırın zeminde belirlenmesi önem arz etmektedir. Kadastro çalışmaları sınırı yani Kadastro Müdürlüğünce ve Kadastro Mahkemesince belirlenen sınır hangi noktaya kadar kadastro çalışmasının yapılacağının gösterir, idari sınırı değiştirmez.
    Bu genel açıklamalar doğrultusunda somut olaya gelince; mahkemece; davacının köy sınırlarının tespiti ile dava konusu alanın kendi köy sınırları içerisinde kaldığının tespitini istediği, köy sınırlarının belirlenmesinin idari işlemle olabileceği, gerekçesi ile yargı yolunun caiz olmaması nedeni ile, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, mahkemece yapılan nitelendirme ve varılan sonuç yanılgılı olmakla birlikte usul ve yasalara aykırıdır.
    HMK’nin 33. maddesi gereğince bir davada olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirme görevi hakime aittir. Dava dilekçesindeki anlatımlara ve dosya kapsamına göre davacı köylerin talebi, kadastro tespiti sırasında davalı köylerin kadastro sınırları içerisinde bırakılan yerlerin davacı köyler kadastral sınırlarına alınması ve kullanılan alandan yararlanma hakkının tespiti ve davacı köylere tahsis edilmesi istemlerine ilişkindir.
    Bu durumda mahkemece; davacı yanın dava konusu yerin kadastro sınırlarına itiraz niteliği taşıyan talebi yönünden ... Kadastro Mahkemesinin 2006/2-200/3 E-K sayılı dosyasının getirtilerek bu hükmün bu talep açısından kesin hüküm teşkil edip etmediği değerlendirildikten sonra kesin hüküm teşkil etmediği kanaatine varılırsa; uyuşmazlık hakkında 3042 sayılı kanunun 4. maddesi uyarınca bir karar verilmelidir.
    Kullanım hakkının aidiyeti talebi bakımından ise; Orman işletme Müdürlüğünün 23.12. 2013 tarihli yazılarında dava konusu yerin orman işletme sınırları içerisinde kaldığı, davacı tarafın dayandığı 17.02.1959 tarihli evrakın Hacıreissökü Mülki Hudutlarını gösteren tutanak olduğu bildirildiğinden Orman işletme Müdürlüğünden davacıların talebine konu ettiği yerlere ilişkin olarak taraflara kesim veya kullanım iznini içerir bir karar verilip verilmediğinin sorulması; taraf köylere ait kesinleşmiş idari hudutnameler uygulanarak davacı ve davalı köyler arasındaki idari sınırın zeminde tespit edilmesi, dava konusu edilen yerin hangi köy sınırları içinde kaldığının, niteliğinin ve kullanım durumunun şüpheye yer vermeyecek şekilde saptanması, davacı köy sınırları içinde kalıyorsa bu yerlerde mera yada baltalık olarak hangi köyün kadim kullanım hakkının bulunduğunun açıklığa kavuşturulması; keşfi izlemeye elverişli kroki ve rapor düzenlettirilmesi, ondan sonra işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerekirken noksan inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi