17. Ceza Dairesi Esas No: 2018/6298 Karar No: 2019/378 Karar Tarihi: 14.01.2019
Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2018/6298 Esas 2019/378 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yerel mahkeme, suça sürüklenen bir çocuk hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak çocuğun mala zarar verme suçundan verilen cezanın adli para cezası olduğu, bu cezanın kesin nitelikte olduğu ve temyizin mümkün olmadığı belirtilmiştir. Hırsızlık suçundan verilen hüküm ise çocuğun denetim süresi içinde ikinci bir suç işlemesi nedeniyle açıklanan hükmün geri bırakılması kararına rağmen verilmiştir. Yapılan incelemede, çocuğun hırsızlık suçu nedeniyle verilen cezanın zamanaşımına uğradığı görülmüştür ve mahkeme bu nedenle çocuğun suçlamasından düşürülmesine karar vermiştir. Kararda, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un geçici 2. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri de yer almaktadır.
17. Ceza Dairesi 2018/6298 E. , 2019/378 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ... SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün yapılan incelemesinde; Doğrudan tayin edilen adli para cezasının miktarı itibarıyla hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ve 14.04.2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a 6217 sayılı Yasa ile eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olup, temyizi olanaklı bulunmadığından, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün yapılan incelemesinde; Suça sürüklenen çocuk için; mahkemenin 25.06.2007 tarihinde işlenen suç için 18.02.2010 tarihinde 5271 sayılı CMK"nın 231/6-son cümlesi hükmü uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdiği ve bu kararın 22.03.2010 tarihinde kesinleştiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinden itibaren ve denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen ve 10.07.2013 tarihinde kesinleşen mahkumiyet hükmü nedeniyle 13.02.2015 tarihinde hükmün açıklandığı; böylelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 22.03.2010 ila deneme süresi içinde ikinci suçu işlediği 09.12.2010 tarihleri arasında dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede; Suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan ve 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b ve 31/3. maddesindeki suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Yasa’nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen 7 yıl 12 aylık kesintili dava zamanaşımının suç tarihi olan 25.06.2007 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, 14.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.