7. Ceza Dairesi Esas No: 2021/18490 Karar No: 2021/9937 Karar Tarihi: 15.09.2021
1632 sayılı Askeri Ceza Kanununa muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/18490 Esas 2021/9937 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/18490 E. , 2021/9937 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununa muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Sanık hakkında Saray (Tekirdağ) Cumhuriyet Başsavcılığının 26/08/2015 tarih ve 2015/570 Esas 2015/561 Karar sayılı iddianamesiyle "... şüphelinin ... aracılığı ile celp ve sevkini yaptırması konusunda Ağustos 2013, Kasım 2013, Şubat 2014 ve Ağustos 2014 tarihlerinde tebligat yapıldığı, şüphelinin Nisan 2013 yedek subay celbi bakayalığına ait kesinleşmiş idari para cezası bulunduğu, Şüphelinin belirtilen tarihe kadar yoklama işlemlerini yaptırması gerekirken her hangi bir kanuni özrü olmaksızın gerekli yoklama işlemlerini yaptırmak üzere yetkili şubesine müracaat etmediği ve yoklamasını yaptırmadığı, yoklama kaçağı kaldıktan sonra yani şüphelinin ifadesine göre 10/09/2014 tarihinde eğitim öğretimin bölünmemesi için ... Askerlik Şubesi"ne dilekçe verdiğini ancak daha sonra kişisel sebeplerden dolayı askerlik şubesine başvurmadığı ve bakaya kaldığını kabul ettiği, böylelikle şüphelinin üzerine atılı bakaya kalma suçunu işlediği..." şeklindeki anlatımla 2013 tarihinde bakaya suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açıldığı, sanığa isnat edilen bakaya suçunun mütemadi bir suç olduğu, mütemadi nitelikteki bakaya, yoklama kaçağı, firar, izin tecavüzü gibi suçlarda suçun başlangıç ve bitiş tarihleri bizzat maddi (öz) vakayı temsil ettiğinden eylemin maddi unsurunu oluşturan suçun başlangıç ve sona eriş tarihlerinin doğru olarak saptanmasının zorunlu olduğu, ancak sanık hakkında düzenlenen iddianamede atılı suçun hangi tarihler arasında işlendiği, temadinin ne şekilde sona erdiği hususlarının gösterilmediği anlaşılmakla, dosyanın Saray(Tekirdağ) Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilerek davanın dayanağı olan 26/08/2015 tarihli iddianamenin içeriği itibariyle sanığın hangi tarihler arasında bakaya kaldığı hususunun kesin ve net olarak açıklattırılarak davaya devam edilerek bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.