15. Hukuk Dairesi 2020/1845 E. , 2021/1061 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm davalı vekilince temyiz olunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Hükmüne uyulan Dairemizin 10.04.2018 tarih, 2018/180 Esas, 2018/1452 Karar sayılı ilamında, taraflar arasında sözlü eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu, sözleşmenin kurulduğu tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 481. maddesi uyarınca bedel kararlaştırılmamış ya da yaklaşık olarak belirtilmiş ise eksik ve kusurlu iş kalemlerinin göz önüne alınarak iş bedelinin mahalli piyasa rayicine göre yapılması gerektiği, mahkemece yeniden oluşturulacak bilirkişi heyeti marifetiyle keşif yapılarak dosyadaki tespit raporu ve diğer belgelerden yararlanılarak sözleşme tarihi olan 2012 yılı mahalli serbest piyasa fiyatları ile iş bedelinin hesaplanıp KDV ilave edilmeksizin bulunacak bedele kabul edilen ödeme miktarı olan 240.178,53 TL’nin mahsubu ile sonuca gidilmesi, ayrıca davadan önce davalının temerrüde düşürülmemesi nedeniyle de faizinde dava tarihinden itibaren uygulanması gerektiği işaret edilmiştir.1086 sayılı HUMK"nın yürürlükte olduğu dönemde çıkarılan 09.05.1960 tarih, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nda; Yargıtay bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için de zorunluluk doğacağı, usulî kazanılmış hakka ilişkin açık kanun hükmü olmasa da temyiz sonucu verilecek bozma kararının hakka ve usule uygun karar verilmesini sağlamaktan ibaret olan amacı ve muhakeme usulünün hakka varma ve hakkı bulma maksadıyla kabul edilmiş olması yanında hukuki alanda istikrar amacıyla kabul edilmiş bulunması bakımından usulî kazanılmış hak müessesesi usul hukukunun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeniyle de ilgili olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK"da da usulî kazanılmış hakka ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta ise de bu ilkenin uygulanma gerekliliği HMK hükümleri karşısında da varlığını sürdürmektedir. Yargıtay"ın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulî müktesep hak doğmuştur. Yargısal ve bilimsel içtihatlarda “usulî kazanılmış hak” ya da “usulî müktesep hak” olarak adlandırılan bu ilke Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 10.02.1998 tarih, 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı ilamında “Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisinin lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durumdur ve buna usulî kazanılmış hak denilmektedir...” şeklinde tanımlanmaktadır.Somut olayın incelenmesinde; mahkemece bozmaya uyularak keşif yapılmış ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yapılan keşifte ayıp tespiti bulunmaması ve ayıplı imalata ilişkin kalemlerin heyetin uzmanlık alanı dışında olması nedeniyle ayıplı iş bedelinin hesaplanmadığı, alacak kalemi olarak belirtilen mimari bedel oranının serbest piyasa rayicine göre %20 olduğu kanaatiyle davacı yüklenici alacağının 47.798,89 TL olduğu kabul edilmiştir. Ancak varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/136 d. iş sayılı delil tespiti dosyasında yapılan işin %4 oranında kusurlu olduğu, yine bozma öncesinde alınan 27.04.2015 tarihli bilirkişi raporunda ise, işçilik hatası ve kullanılan malzemenin kalitesinin düşüklüğü nedeniyle tüm imalat kalemlerinde %5 oranında nefaset kesintisi yapılmasının uygun olacağı belirtilmiş, yine dava dilekçesinde yüklenici, iç mimari uygulama bedelinin %13 üzerinden anlaştıklarını kabul etmiştir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş; konusunda uzman bilirkişi heyeti oluşturularak Dairemiz bozma ilamına uygun olacak şekilde yapılan imalatın 2012 yılı mahalli piyasa rayiçlerine uygun olarak KDV ilave edilmeksizin dosya kapsamındaki tespit raporları ve bozma ilamı öncesinde alınan bilirkişi raporlarından da yararlanılmak suretiyle eksik ve ayıplı iş bedelinin bulunması ile mimari uygulama bedelinin %13 olarak kabul edilmesi, ödendiği kabul edilen 240.178,53 TL ödemenin mahsup edilmesi, alacağa ise dava tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekmektedir. Yine mahkemece bozma ilamından önce davanın 32.747,08 TL üzerinden kabul edilmesi ve hükmün sadece davalı yanca temyiz edilmesine rağmen bozma sonrasında davalının usulü kazanılmış hakkını ihlal edecek şekilde davanın 47.798,89 TL üzerinden ve yine bozmaya aykırı şekilde 01.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile kabul edilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1 no.lu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 no.lu bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün anılan davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 22.03.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.