Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18120
Karar No: 2020/3475
Karar Tarihi: 06.07.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/18120 Esas 2020/3475 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, mirasbırakanın mal kaçırmak amacıyla davalılara devrettiği ve daha sonra dava dışı üçüncü kişilere devredilen taşınmazlardan miras payına isabet eden bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Yerel mahkeme, dava konusu taşınmazlar yönünden temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu saptamış ve davalılardan 241.880 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsil edilmesine karar vermiştir. Ancak mahkeme, hükmün sonucuyla ilgili olarak her bir davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının ayrı ayrı belirtilmemesi ve yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin müteselsilen tüm davalılarca ödenmesi yönündeki kararları, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle bozmuştur. Ayrıca, dava konusu taşınmazlarda davacıların miras payına isabet eden toplam değerinin dava tarihi itibarıyla 238.324,10 TL olduğu halde, kararda 241.880 TL tazminata hükmedilmiştir. Bozma kararının ayrıntıları için Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2, Arabuluculuk Kanunu'nun 61, ve Arazi Kira Kanunu'nun 6. madde hükümleri incelenmelidir.
1. Hukuk Dairesi         2016/18120 E.  ,  2020/3475 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen bedel davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında bedel isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan eşi ...’in ..., .., ..., ..., ... ada ... parselde yer alan 43 nolu, ... ada ... parselde kayıtlı 9 nolu, ... ada ... parselde yer alan 19 nolu bağımsız bölüm(eski ... parselde kayıtlı 19 nolu bağımsız bölüm), ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazlarını mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak ilk eşinden olma çocukları olan davalılara satış suretiyle temlik ettiğini, davalıların daha sonra taşınmazların tamamını dava dışı 3. kişilere devrettiğini ileri sürerek, çekişme konusu taşınmazlarda miras payına isabet eden bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, aşamada ... ada ... parsel sayılı taşınmaz yönünden feragat ettiğini bildirmiş, yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmişlerdir.
    Davalılar, dava konusu taşınmazlardaki bir kısım payların mirasbırakan babaları tarafından değil, dava dışı anneleri tarafından kendilerine temlik edildiğini, muvazaanın bulunmadığını belirterekdavanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz yönünden ise feragat nedeniyle davanın reddine; dava konusu diğer taşınmazlar yönünden temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun kanıtlandığı gerekçesiyle 241.880,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle dava konusu ..., ..., ..., ..., 19 nolu, 43 nolu, 9 nolu bağımsız bölümler ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, ... ada ... parsel sayılı taşınmaz yönünden ise feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalıların işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, Reddine.
    Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesinde; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." düzenlemesi yer almaktadır. Yasa maddesinin bu açık hükmüne göre, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
    Somut olaya gelince, kabul kapsamına alınan dava konusu taşınmazlarda davacıların miras payı oranında hükmedilen tazminat miktarı yönünden hangi davalının ne miktarda sorumlu olduğunun açık ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde saptanması ve buna göre her bir davalının sorumlu olduğu tazminat miktarı yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken HMK"nın 297. maddesine aykırı biçimde infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz yönünden AAÜT"nin 6. maddesi gözetilerek davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi, yine dava kısmen kabul kısmen reddedildiğine göre, yargılama giderlerinden kabul-red oranına göre tarafların sorumlu tutulması, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığının olmadığı gözetilerek yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutularak yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmiş olması da isabetsizdir.
    Kabule göre de; kabul kapsamına alınan dava konusu taşınmazlarda temlike konu payların davacıların miras payına isabet eden toplam değerinin dava tarihi itibarıyla 238.324,10 TL olduğu halde, kararda 241.880.00 TL tazminata hükmedilmiş olması da doğru değildir.
    Davalıların değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi