3. Hukuk Dairesi 2020/3324 E. , 2020/6245 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tazminat davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 23/10/2020 tarihinde davalılardan İbrahim tarafından av tüfeği ile elinden ve karnından yaralandığını, davalı ... hakkında verilen mahkumiyet kararının temyiz edilmiş olduğunu, davalı ...’in haksız fiili işlediği tarihte 18 yaşını henüz ikmal etmemiş olması nedeniyle uğradığı zarardan, TMK"nın 369. maddesi gereği ev başkanı olarak gerekli dikkat, denetim ve özen yükümlülüğünü göstermeyen diğer davalılar ... ve ... ’ın da sorumlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 100 TL maddi tazminat ile 30.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; alınan bilirkişi raporu sonrasında maddi tazminat talebini 3.465,82 TL olarak ıslah etmiştir.
Davacı, birleşen davada ise; ıslahın kapsamı dışında kalan bakiye 2.787,46 TL"nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar; davaların reddini istemişlerdir.
Mahkemece; davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine dair verilen karar; davacı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 09/12/2013 tarihli ve 2013/19941 E .2013/17492 K. sayılı kararla; fiil ehliyetine sahip bulunmayan küçüğün, BK"nın 41. maddesi uyarınca haksız fiilin faili olarak, anne ve babasının ise TMK"nın 369. maddesi uyarınca ev başkanı olarak zarar görene karşı sorumlu oldukları, her iki sorumluluk birbirinden farklı hukuki nedenlere dayalı olduğundan, zarar görenin küçüğe ve ev başkanına karşı birlikte veya ayrı ayrı davalar açabileceği, haksız fiil tarihinde ergin olmayan kişinin, davanın açıldığı tarihte ergin olmasının TMK"nın 369. maddesinde düzenlenmiş bulunan ev başkanının sorumluluğunu
ortadan kaldırmayacağı, diğer taraftan TMK"nın 369. maddesinin, kanunun İkinci Kitabının İkinci Kısmında yer almış olması sebebiyle, bu maddeye dayalı uyuşmazlıkların çözümününde 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi uyarınca, aile mahkemelerinin görev alanına girdiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamına uyan mahkemece; asıl davanın kısmen kabulüne, 100 TL"nin dava tarihinden, 3.365,82 TL"nin ıslah tarihinden, 20.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, birleşen davanın ise zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, birleşen davanın esas numarasının 2019/177 olmasına rağmen kararın hüküm kısmının 2. fıkrasında 2019/136 olarak yazılmasının mahallinde düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre; davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) Tazminat hukuku ilkeleri gereğince, haksız fiilden kaynaklanan davalarda istem bulunması durumunda, hükmedilecek tazminata haksız eylem tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekir.
Buna göre, mahkemece; hüküm altına alınan maddi tazminat kalemlerine, istem gözetilerek olay tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile dava ve ıslah tarihinden faiz yürütülmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan "100,00 TL geçici işgöremezlik ve tedavi masraflarının dava tarihi 13/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 3.365,82 TL geçici işgöremezlik ve tedavi masraflarının ise ıslah tarihi olan 02/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine" ifadesinin çıkarılarak yerine, "Toplam 3.465,82 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 23/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine," ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı tarafa iadesine, 1.196,20 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.