Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/4966 Esas 2019/2851 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4966
Karar No: 2019/2851
Karar Tarihi: 27.03.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/4966 Esas 2019/2851 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/4966 E.  ,  2019/2851 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.12.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin 2860 parsel sayılı taşınmazda 2/3 payının bulunduğunu, dava dışı Seyfi Demirtaş’ın dava konusu taşınmazdaki 1/3 payını davalı ...’a 14.11.2013 tarihinde 100.000,00TL bedelle sattığını, bu satışın haberi olmadan ve rızası alınmaksızın gerçekleştirildiğini ileri sürerek, önalım hakkı nedeniyle dava konusu taşınmazdaki davalı adına tapuda kayıtlı 1/3 payın iptaliyle müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, paylı mülkiyete konu taşınmazda fiili taksim bulunduğunu, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, satış yapılırken TMK 733. maddesindeki şart yerine getirilmediğinden davanın süresinde açıldığı, diğer paydaş davacı ... Boyboz"un önalım hakkının doğmuş bulunduğu, fiili taksim bulunmadığı ve tapudaki satış bedeli yatırılmış olduğundan davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nin 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz.
    Kötüniyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Somut uyuşmazlıkta, fiili taksim iddiası hakkında mahkemece yeterli araştırma yapılmamıştır. Fen bilirkişisi keşif sonucu düzenlediği rapor ve krokisinde dava konusu taşınmazda paydaşların fiilen kullandıkları yerleri göstermemiştir. Tanıkların bir kısmı dinlenmemiş, dinlenen tanıklar ise taşınmaz başında değil, duruşmada dinlenmişlerdir.
    Bu durumda mahkemece, mahallinde yeniden keşif yapılarak HMK 259/2 maddesi gereğince tarafların tanıkları taşınmaz başında dinlenerek tüm taraf delilleri toplanıp taraf tanıklarından ve dinlenmeyen mahalli bilirkişiler de dinlenerek davacı ve davalıya pay satanlar tarafından ayrı ayrı kullanıldığını söyledikleri yerleri taşınmaz üzerinde göstermelerinin istenmesi, göstermeleri halinde uzman fen bilirkişiden fiili kullanım hususunu gösterir krokili denetime elverişli rapor alınması, eylemli paylaşım olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.