Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/18017
Karar No: 2014/2409
Karar Tarihi: 12.02.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/18017 Esas 2014/2409 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2013/18017 E.  ,  2014/2409 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İstanbul 12. İş Mahkemesi
    Tarihi : 20.06.2013
    No : 2012/642-2013/321

    Dava, iş kazası sonucu ölen oğlu nedeniyle, maaş bağlanması istemine ilişkindir.

    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    Davacının, 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olan oğlu iş kazası sonucu 2.7.2003 tarihinde ölmüş, bu nedenle, kendisine maaş bağlanması talebinde bulunmuş olup, davacının talebinin, ölüm aylığı mı yoksa, ölüm geliri mi, veya her ikisinin birden bağlanması olup olmadığı tam olarak anlaşılamamıştır. Bu nedenle, davacı isticvap edilerek talep sonucu açıklattırılmalıdır.

    Öte yandan, mahkemece, davacıya tahsis talep tarihini takip eden aybaşı itibariyle ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmiş, gerekçede ise; 506 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde öngörülen koşulların oluştuğu kabul edilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde, "Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir", hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir.

    Mahkemenin hükmünün, infaza elverişli olmadığı, aylık mı, yoksa, gelir bağlanmasına ilişkin mi, karar verildiği ve hangi tarihten itibaren hak kazanıldığı belirsizdir.

    Anne ve babaya gelir bağlanmasını düzenleyen 506 sayılı Yasanın 24. maddesine göre, ölen sigortalının ana ve babasına gelir bağlanması için, ana ve babanın geçiminin sigortalı tarafından sağlanması gerekirken, anılan maddede, 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Yasanın 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu, “geçiminin sigortalı tarafından sağlanması” koşulu kaldırılarak, “sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmayan veya 2022 sayılı Yasaya göre bağlanan aylık hariç olmak üzere buralardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almayan anne ve babaya gelir bağlanacağı” belirtilmiştir.

    506 sayılı Yasanın 99. maddesinde ise, iş kazalarıyla meslek hastalığı ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıkların, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren 5 yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrayacağı, bu durumda olanların gelir ve aylıklarının, yazılı istek tarihini takip eden aybaşından başlayacağı belirtilmiştir.

    Anne babaya ölüm aylığını düzenleyen 69. maddesinde de; "" Sigortalının ölümü tarihinde eşine ve çocuklarına bağlanması gereken aylıkların toplamı, sigortalıya ait aylıktan aşağı olursa, artanı, eşit hisseler halinde, sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmayan veya 2022 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık hariç olmak üzere buralardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almayan ana ve babasına aylık olarak verilir. Ancak, bunların her birinin hissesi sigortalıya ait aylığın %25"ini geçemez.

    Sigortalının ölümü ile eşine ve çocuklarına bağlanabilecek aylıkların toplamı, sigortalıya ait aylıktan aşağı değilse, ana ve babanın aylık bağlanma hakları düşer."" kuralı öngörülmüştür.

    Mahkemece, davacının talebi açıklattırılarak sonucuna göre aylık/gelir bağlanma koşulları irdelenmeli, tahsis talebi bulunup bulunmadığı araştırılarak, talep yoksa, dava tarihini takip eden aybaşı itibariyle başlangıç tarihi belirlenmeli, ölüm geliri bağlanmasına ilişkin olarak 99. madde de gözetilmek suretiyle infaza elverişli karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

    O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi