Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2510
Karar No: 2020/2997
Karar Tarihi: 14.09.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/2510 Esas 2020/2997 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2017/2510 E.  ,  2020/2997 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ... ve ..., ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1975 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakıldıktan sonra, 18.09.2014 tarihinde 166.190,11 metrekare yüzölçümü ile hali arazi vasfıyla Hazine adına ihdasen tapuya tescil edilen 118 parsel sayılı taşınmaz hakkında, irsen intikal, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 118 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 20.11.2015 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 166.190,11 metrekare yüzölçümlü kısmının Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde, davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, davacılar dava dilekçelerinde irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazın babaları ve dedelerinden kaldığını beyan etmelerine ve keşifte dinlenen yerel bilirkişiler de taşınmazın öncesinin davacıların babasına ait olduğunu, ondan miras yolu ile davacılara kaldığını söylemiş olmalarına rağmen mahkemece, davacılardan taşınmazın hangi kök muristen kaldığı sorularak açıklığa kavuşturulmamış; murisin başkaca mirasçısının bulunup bulunmadığı ve taşınmazın davacılara taksimen ya da başka bir hukuki yolla intikal edip etmediği hususunda araştırma yapılarak davacıların aktif dava ehliyetlerinin mevcut olup olmadığı belirlenmemiş; esasa ilişkin olarak da, davacılar ve miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kadastro sırasında belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılmamış; bu doğrultuda hüküm verilirken bir kişinin belgesiz zilyetlik nedeniyle edinebileceği taşınmaz miktarına ilişkin kısıtlama göz önüne alınmamış; taşınmazın niteliğini ve kullanım durumunu belirlemenin en iyi yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, sadece 1985 ve 1999 tarihlerine ait hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından temin edilerek jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden rapor alınmış ancak bu rapor, taşınmaz bölümünün evveliyatını, kullanım süresini, niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığını açıklamaktan uzak, son derece yetersiz olmasına ve sadece soyut olarak taşınmaz bölümünde imar-ihyaya dönük tarımsal faaliyetin yapıldığının belirtilmesiyle yetinilmesine rağmen; yeniden, belirtilen hususları açıklayan, denetime elverişli rapor alınmamış; komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve dayanak belgelerinin tamamı getirtilmemiş, aynı yörede temyiz incelemesi yapılan diğer dosyalarda olduğu gibi" 29 yılı aşan zilyetlikten bahseden ancak taşınmazda imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü hususunu somut olarak açıklamaktan "matbu" nitelikteki ziraatcı bilirkişi raporu ile yetinilerek hüküm kurulmuş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, davacılardan taşınmazın hangi muristen kendilerine intikal ettiği sorularak, beyan edilen murisin nüfus kaydı ve veraset ilamı incelenerek başka mirasçısının bulunup bulunmadığı belirlenmeli; murisin başka mirasçının bulunduğunun anlaşılması halinde, davacılardan taşınmazın murislerinden kendilerine ne şekilde intikal ettiği sorulup saptanmalı; böylelikle davacıların aktif dava ehliyetinin bulup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmalı ve murisleri adına taşınmazın bulunduğu kadastro çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup, varsa tespit tutanakları ve oluşmuş iseler tapu kayıtlarının onaylı örnekleri ile dava konusu taşınmaz bölümüne komşu taşınmazların tamamının kadastro tutanakları ve dayanak belgelerinin ilk tesislerinden itibaren tüm tedavülleri Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinden ve çekişmeli taşınmaz bölümünü gösteren, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı zaman dilimine ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından getirtilip dosya arasına konulmalı; bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar- ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, kime ait olduğu, davacıların murisinden intikal ettiğinin belirtilmesi halinde, murisin terekesinin yöntemine uygun şekilde taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise hangi tarihte taksim edildiği ve dava konusu taşınmaz bölümünün davacılara düşüp düşmediği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazın yönünü ne okuduğu belirlenmeli; yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından ayrıca, taşınmazların her birinin geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, öncesinin mera veya meradan açma olup olmadığı, çevrede mera parseli mevcut ise, meranın kadim mera mı yoksa tahsisli mera mı olduğu, komşu mera parseli ile çekişme konusu taşınmaz arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı sorularak tespit edilmeli; beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğini, kullanım durumunu, öncesinin imar-ihya muhtaç yerlerden olup olmadığını, böyle yerlerden ise imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığını ve önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde tarımsal niteliğini açıklayan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, eğimini, bitki desenini, zirai durumunu, varsa zilyetliğin şeklini ve süresini bildiren, çevresinde mera parseli var ise, mera ile aralarında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını ortaya koyan, taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafı ile dosya arasında bulunan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, taşınmaz bölümünün sınırlarını ve niteliklerini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; fen bilirkişisine, keşfi ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli ve bundan sonra öncelikle davacıların aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı üzerinde durulmak suretiyle zilyetlikle kazanım şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilip, davacıların kök murisinin terekesi yöntemince taksim edilmemiş ise murisin terekesinin belgesiz yoluyla 100 dönüm taşınmaz edinebileceği, geçerli bir taksimin varlığı halinde taksim tarihinden tespit tarihine kadar mirasçıların 20 yıllık bağımsız zilyetliklerinin bulunması halinde her bir mirasçının kendi adına belgesiz zilyetlikten tespit edilen taşınmaz miktarı araştırılarak norm sınırının 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesi gereğince kuru arazide 100 dönüm olduğu göz önüne alınmalı ve bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi