3. Hukuk Dairesi 2020/3798 E. , 2020/6225 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vekâlet ilişkisinden kaynaklanan tazminat (asıl dava) ve alacak (karşı dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 8/2/2011 tarihli vekaletname ile vekil olarak tayin ettiği ve lehtarı olduğu 30.000 TL bedelli senedi icra takibine koyması hususunda talimat verdiği davalı avukatın, senedin tahsili için İstanbul 14. İcra Müdürlüğü"nün 2011/3009 Esas sayılı dosyası ile başlattığı icra takibini takipsiz bırakması ve nitekim vekillik görevinden istifa etmesi sonucunda, takibe konu senedin tahsilinin imkansız hale geldiğini, alacağına kavuşamadığını belirterek, uğradığı zararın tazmini için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 5000 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiş, bilahare sunduğu ıslah dilekçesi ile talebini 30.000 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı, vekillikten istifasının haklı nedene dayandığını savunarak davanın reddini dilemiş, karşı dava ile de, İstanbul 14. İcra Müdürlüğü"nün 2011/3009 Esas sayılı dosyasında davacı için yaptığı masraflar ile hak ettiği vekalet ücreti olmak üzere, fazlaya dair haklarını saklı tutarak 2500 TL ücret alacağının davacı/karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, tüketici mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin bozmaya uyularak asıl davanın kabulü ile 30.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı/karşı davacıdan alınarak davacı/karşı davalıya verilmesine; karşı davanın ise reddine karar vermiştir. Karar, davalı/karşı davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1- Islah, taraflardan birinin yapmış olduğu bir usûlî işlemi tamamen veya kısmen düzeltmesidir. Islah, yazılı veya sözlü olarak yapılabilir. Diğer taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği karşı tarafa bildirilmelidir (HMK"nın 172/3. Maddesi). Islahla istem sonucunun artırılması hâlinde, bu talep karşı tarafa tebliğ edilmeli ve davacının yeni talebine karşı davalıya cevap verme hakkı tanınmalıdır. Islah dilekçesinin karşı yana tebliğinden itibaren esasa cevap süresinin işletilmeli, cevap süresi geçtikten sonra varılacak sonuca göre istem konusunda hüküm kurulmalıdır.
Anayasa’nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesi gereğince herkes, yasal yöntem ve yollardan faydalanarak yargı yerleri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil
yargılanma hakkına sahiptir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde de ‘davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları, bu hakkın; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerdiği’ düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı/karşı davalı dava dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak uğradığı zararın bir bölümü hakkında istemde bulunmuş, yargılama aşamasında 22/11/2016 tarihinde sunduğu ıslah dilekçesiyle saklı tuttuğu maddi tazminat miktarını artırarak, talebini 30.000 TL"ye çıkarmıştır. Ancak, Mahkemece davacı/karşı davalının ıslah dilekçesi, davalı/karşı davacı yana tebliğ edilmeden yargılamaya devam edilerek hüküm verilmiştir.
Bu durumda, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereğince davacı/karşı davalının ıslah dilekçesinin karşı yana tebliği ile cevap süresinin beklenilmesi ve cevap süresi geçtikten sonra varılacak sonuca göre istem konusunda bir karar verilmesi gerekirken, Mahkemece açıklanan yönlerin gözetilmemesi usûl ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre, davalı/karşı davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı/karşı davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.