22. Hukuk Dairesi 2014/10242 E. , 2015/20089 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, ücret, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait iş yerinde 25.11.2006 tarihinden itibaren tır şoförü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak 23.07.2008 tarihinde sözlü olarak feshedildiğini, davacının haftanın yedi günü yirmidört saat çalıştığını, bayram günlerinde izin kullanmadığını, son aya ait ücret alacağının ödenmediğini, son net ücretinin 1.100,00 TL olduğunu, 950,00 TL"sinin bankaya yatırıldığını, kalan miktarın ise elden ödendiğini, bu elden verilen ücretten sürekli kesinti yapıldığını, toplamda 1.100,00 TL tutarında kesinti alacağının bulunduğunu, resmi bayramların tümünde ve her iki dini bayramdan birinde çalışma olduğunu belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, bakiye ücret alacağı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davacının 25.11.2006-29.08.2008 tarihleri arasında çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin şirkete zarara uğrattığı ve devamsızlık yaptığı için haklı olarak feshedildiğini, davanın açıldığı tarihte davacının devamsızlık yaptığını aslında iş sözleşmesini kendisinin feshettiğini, davacının brüt ücretinin 800,00 TL olduğunu, fazla mesai ve sosyal yardımlarla birlikte ücretin değiştiğini, davacının tüm ücretlerinin bankaya yatırıldığını, elden ödeme yapılmadığını, Temmuz ayı kısmi maaşının ise verdiği zarar sebebiyle ödenmediğini, haftalık çalışma sürelerinin aşılmadığını, fazla mesai yapılması halinde bordrolara yansıtıldığını, dini bayramlarda, yılbaşlarında ve Cumhuriyet Bayramında çalışma yapılmadığını, resmi bayramlarda da çalışılmadığını, çalışma olması halinde ücretinin ödendiğini, haftalık izinlerin kullandırıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacı ve davacının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı hesabında dikkate alınması gereken ücret noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
Kıdem tazminatı, feshe bağlı haklardan olsa da, iş sözleşmesinin sona erdiği her durumda talep hakkı doğmamaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 120. maddesi hükmüne göre, yürürlükte bırakılan mülga 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14. maddesinde, kıdem tazminatına hak kazanabilmek için işçinin işverene ait işyerinde en az bir yıl çalışmış olması gerekir.
Somut olayda; davacı tarafça son net ücretinin 1.100,00 TL olduuğunun iddia edildiği, davalı tarfça davacının brüt ücretinin 800,00 TL olduğunu, fazla mesai ve sosyal yardımlarla birlikte ücretin değiştiğinin savunulduğu, mahkemece bordroda yer alan 800,00 TL ücret ve 85.15 aile yardımı ücret kabul edilmiştir. Ancak bordrolarda Temmuz 2007: 200.00 TL, Ağustos 2007:170.00 TL, Eylül 2007: 170.00 TL, Ekim 2007: 165.00 TL, Kasım 2007:170.00 TL, Aralık 2007:175.00 TL, Ocak 2008: 170.00 TL, Şubat 2008:175.00 TL, Mart 2008:170.00 TL, Nisan 2008:175.00 TL olmak üzere 800,00 TL aylık ücrete ilaveten prim olduğu görülmekle ödemelerinin değerlendirilerek kıdem ve ihbar tazminatlarına esas giydirilmiş ücret tespiti ile alacakların hesaplanması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır.
3-Taraflar arasında ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılıp çalışılmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
Davacı tarafça dini bayramların birinde çalışılmış olduğu iddia olunmasına rağmen Bu husus dikkate alınmadan, mahkemece bütün dini bayramların hesaplamaya dahil edilerek alacağın belirlenmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesinde belirtilen taleple bağlılık ilkesine aykırı ve isabetsizdir .
Sonuç :
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.