16. Hukuk Dairesi 2017/1306 E. , 2020/2992 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ... , ... İlçesi ... Mahallesi kadastro çalışma alanında bulunan, sınırlarını belirttiği tapulama harici taşınmazın, imar-ihya, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında davalı Hazine, taşınmazın adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davasının kabulüne, fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 15.09.2015 tarihli rapor ve eki krokilerinde (A) harfi ile gösterilen 1.165,19 metrekare yüzölçümlü alanın davacı adına tarla vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekili ve Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK"nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, çekişmeli (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde dava tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli değildir. Dosya içerisinde bulunan ...’nın 01.12.2014 tarihli yazısından, çekişmeli taşınmaz bölümünün 16.02.2007 tarihinde onaylanan "2023 Başkent ... Nazım İmar Planı" kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun ihya edilen taşınmaz malların zilyetlik yoluyla kazanılmasına ilişkin 17. maddesinin 2. fıkrasında "il, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz" hükmüne yer verilmiş olup, buna göre, imar planına alınan bir taşınmazın, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal sebeplerine dayalı olarak mülk edinilebilmesi için tüm koşulların, imar planı tarihine kadar oluşmuş olması gerekir. Şu halde, Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına zilyetlikle kazanım şartlarının oluşup oluşmadığının taşınmazın imar planına alınma tarihine göre belirlenmesi gerektiği halde, kazanım süresi olan 20 yıllık süreyi denetleme yönünden yetersiz olan 1991 ve 1998 tarihli hava fotoğraflarının incelenmesi ile yetinilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın imar planı kapsamına alındığı ve bu kararın onaylandığı 2007 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait ve üç ayrı zamana ilişkin hava fotoğrafları tarihleri açıkça belirtilmek suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya ikmal edilmeli; bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisi hazır bulunduğu halde yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, öncesinin imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, öncesi imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, keşifte dinlenen tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri, bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; komşu parsellerin varsa dayanaklarının çekişmeli taşınmazları ne şekilde tanımladıkları üzerinde durulmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, imar-ihya gerektiriyorsa imar ve ihyaya hangi tarihte başlanıp, imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususlarını ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, somut bulgulara ve bilimsel verilere dayalı, sınırındaki taşınmazlarla mukayeseli değerlendirmeyi içeren, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliği, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmışsa hangi tarihte tamamlandığı ve kullanıma ara verilip verilmediği hususlarında ayrıntılı rapor aldırılmalı; taşınmazın imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyanın tamamlandığı tarihten, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin öncesinin imar-ihyayı gerektiren yerlerden olmadığının anlaşılması halinde ise zilyetliğin başlangıç tarihinden, taşınmazın imar planına alındığı tarihe kadar Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddelerinde düzenlenen koşulların davacılar yararına gerçekleşip gerçekleşmediği tereddütsüz belirlenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 713/4. maddesi uyarınca, son ilan tarihinden itibaren 3 aylık itiraz süresinin dolmasının beklenmesi, ondan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, köy ilan panosundaki son ilan tarihi 06.03.2016 olduğu halde, henüz yasal süre dolmadan 12.05.2016 tarihinde karar verilmiş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden ..."na iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.