11. Hukuk Dairesi 2018/329 E. , 2019/2481 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 2 Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02/05/2017 tarih ve 2016/41 Esas- 2017/303 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 02/11/2017 tarih ve 2017/602- 2017/743 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin Ömür Özel Hastane Tes. Tic. A....de %34,16 oranında paya sahip olduğunu, 24.03.2010 tarihli protokol uyarınca 440 adet 286.000 TL bedelli hissesini, davalı ...’e devrettiğini, devrin şirket pay defterine de kaydedildiğini, ancak davalı ...’nin bedelsiz olarak hizmet karşılığı aldığı hisseleri protokol hükümlerine aykırı olarak nakde çevirdiğini ileri sürerek hisse senetlerinin müvekkiline aynen iadesine ya da bedellerinin fiili ödeme tarihindeki faiziyle birlikte toplamda 286.000 TL’nin davalı ...’den tahsilini talep etmiş; birleşen davada ise, müvekkilinin ortağı da olduğu Ömür Özel Hastane Tes. Tic. A....nin aynı zamanda yönetim kurulu üyesi de olup, yönetim kurulu tarafından 24.03.2010 tarihli protokol uyarınca yapılan hisse devirlerinin onaylandığını, geçerli olarak hisse devrinin gerçekleştirildiğini, ..."in devralmış olduğu hisselerin bedeli olan 286.000-TL’yi müvekkiline ödemediğini, emanetten devralmış olduğu hisseleri davalılar ... ve ..."na devrettiğini bu devrin alacağın temliki hükümlerine tabi olduğunu ve çerçevesinden müvekkili ile
... arasındaki devrin gereğinin ... tarafından yerine getirilmemiş olması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili tarafından ..."e emaneten devredilen ve sonrasında ... tarafından davalılara devredilen 440 adet hissenin müvekkiline iadesine ya da fiili ödeme tarihindeki faiziyle birlikte toplamda 286.000 TL’nin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; Ömür Özel Hastane Tes. Tic. A.Ş. yönetim kurulunun Şirketin yönetiminde şirket ortağı ... ’in yeniden görev alması için girişimde bulunduğunu, müvekkili ile ... ’in ortağı olduğu dava dışı Tıpfen Grup Dış Tic. A.Ş. grup şirketleri tarafından Ömür Özel Hastane A....nin tıbbi malzeme ve ilaç ihtiyaçları karşılandığından yine aynı şekilde bu Şirketten ihtiyaçların karşılanmasının ve bunlara dair ödemelerin bir süre ertelenmesinin istendiğini, müvekkili ile ... ’in Ömür Özel Hastane A....nin mali durumunun iyi olmadığını bildiklerinden kendilerini ikna etmek için müvekkiline 820 adet bedelsiz pay ve ... ’de her ay cirodan %2 pay verildiğini, ayrıca müvekkilinden idari işlerde ... ’e yardımcı olmasının da istendiğini, yapılan teklifin müvekkili ve ... tarafından kabulü ile 24.03.2010 tarihli protokolün imzalandığını, hisse devir ferağnameleri incelendiğinde davacının hisse paylarını bütün hak ve vecibeleri ile devrettiğini, ferağnamelerde payların müvekkiline emaneten verildiğine dair bir ibarenin bulunmadığını, müvekkilinin 1,5 sene Şirket yönetimine iştirak ettiğini, diğer ortaklarla birlikte müvekkilinin de, pay devrine karar verilmesi üzerine, paylarının bir kısmını ...’na devrettiğini akabinde ise davacının da içinde olduğu yönetim kurulunun onayıyla kalan paylarını da ... ve ...’na devrederek ortaklıktan ayrıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Birleşen dosyada davalı ... vekili; müvekkilinin asıl dosya tarafları arasındaki hisse devrine taraf olmadığını, taraflar arasındaki ilişkinin neye dayandığı konusunda bilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin bedelini ödeyerek bir kısım hisseleri devralan iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen dosyada davalı ... vekili; davanın zamanaşımına uğradığını ve öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin bedelini ödeyerek bir kısım hisseleri devralan iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu, asıl dosya davacısı ve davalısı arasındaki ilişkiden de haberdar olmadığını, ayrıca üç yılı aşkın bir süre sonra hisselerin bedelinin ödenmediği iddiasının ileri sürülmesinin kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki 24.03.2010 tarihli protokol uyarınca ..., ... ve ... "ın toplam 820 adet hisseyi davalı ..."e devrettiği, davacı ..."nın devrettiği 420 adet hissenin bedel karşılığının 273.000,00 TL olduğu, protokol tanziminden sonra hisse devirlerine ilişkin hisse devir ferağnameleri düzenlendiği, 24.03.2010 tarihli şirket yönetim kurulu toplantısı ile davalı ..."in 820 pay karşılığı %8,20 paya sahibi olmasına davacının da imzasıyla onay verildiği, davalı ...’nin 570 payını birleşen dosya davalısı ..."na; 350 payını da birleşen dosya davalısı ..."na devrettiği, mezkur devir işlemlerinin 16.06.2011 tarihli ve 27.09.2011 tarihli yönetim kurulu toplantılarında davacının da içinde olduğu yönetim kurulunca onaylandığı, Ömür Özel Hastane Tes. Tic. A....nin borsada işlem görmeyip nama yazılı hisse senetleri olduğu, dava konusu payların davalılara devrinin geçerli bir devir olduğu; davacının, payların emaneten devredildiği ve taraflar arasında bir inançlı temlik ilişkisi olduğu iddiasını ispata yarar yazılı delil ibraz edemediği, ayrıca tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde taraflarca ifanın ne şekilde yapılacağı kararlaştırılmamış ise ifanın aynı anda yapıldığının kabulü gerekeceğinden davacının ödemenin daha sonra yapılması gerekirken yapılmadığı iddiasını da yazılı delil ile ispatlayamadığı, kaldı ki davalı ..."e pay devrini yaptıktan bir buçuk yıl kadar sonra davalı ..."nin paylarını birleşen dosya davalılarına devrettiği, bu devir işlemine davacının da içinde olduğu yönetim kurulunun muvafakat ettiği, hal böyle olunca davacının pay bedellerinin ödenmediği iddiası ile işbu davayı açmasının TMK"nın 2. maddesine de aykırı olduğu, davacının davasını yemin delili ile de ispat edemediği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.... Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 57,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, 01/04/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.