22. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/23987 Karar No: 2015/20066 Karar Tarihi: 09.06.2015
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/23987 Esas 2015/20066 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2014/23987 E. , 2015/20066 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA : Davacı, ihbar ve kötüniyet tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı, haklı bir sebep olmadan iş sözleşmesinin feshedildiğini beyan ederek davalıdan kötüniyet tazminatı ile ihbar tazminatı alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkide kötüniyet tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar süresi tanınmak suretiyle ya da ihbar tazminatı ödenerek her zaman feshi mümkün ise de, bu hakkın da her hak gibi 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu"nun 2. maddesi uyarınca dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi takdirde fesih hakkının kötüye kullanılmış olduğundan söz edilir. Fesih hakkını kötüye kullanan işveren, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca, bildirim sürelerine ait ücretin üç katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bahsi geçen tazminata uygulamada kötüniyet tazminatı denilmektedir. Ayrıca ihbar tazminatının da ödeneceği hüküm altına alınmıştır. 4857 sayılı Kanun’un 17. maddesinin altıncı fıkrasının açık hükmü gereğince, iş güvencesi kapsamında olan işçiler yönünden kötüniyet tazminatına hak kazanılması mümkün değildir. Kanunda genel anlamda fesih hakkının kötüye kullanılmasından söz edilmiştir. İşçinin işvereni şikâyet etmesi, aleyhine dava açması veya tanıklık yapması sebeplerine bağlı fesihlerin kötüniyete dayandığı kabul edilmelidir. Tazminatın hesabında da işçiye ücreti dışında sağlanmış para veya para ile ölçülebilir menfaatler dikkate alınmalıdır. Somut olayda davalı iş yerinde 22.07.2013-25.07.2013 tarihleri arasında çalışmaktadır. Davacının, kötüniyet tazminatına yönelik tazminat talepleri mahkemece kabul edilmiştir. Ancak dosya içeriğine göre davacının, iş sözleşmesinin feshinde, davalı iş yerinin fesih hakkını dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı kullandığı, davacı tarafından ispatlanamadığı halde, şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı isteğinin kabülü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 09.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.