Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4604
Karar No: 2018/6652
Karar Tarihi: 25.09.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/4604 Esas 2018/6652 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/4604 E.  ,  2018/6652 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    FERİ MÜDAHİL : ... Vek. Av. ...

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Davacı, davalılardan işverene ait iş yerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, feri müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    Dava, davacının davalı işyerinde 20/09/2009-11/12/2011 tarihleri arasında çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının, 20/08/2009-10/10/2009, 18/03/2010-15/07/2010, 10/07/2011-06/08/2011 ve 10/12/2011-11/12/2011 tarihleri arasında davalı işveren 19400123202 T.C. kimlik nolu ..."a iş akdi ile bağlı olarak çalıştığının tespitine ilişkin 09/07/2015 tarihli 2013/436 E. 2015/435 K. sayılı kararı davalı Kurum vekilince temyizi üzerine Dairemizce yapılan inceleme sonunda; Dairemizin 04/05/2016 tarihli 2015/15699 E. 2016/8020 K. sayılı ilamı ile bozulmuş, bozmaya uyan Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile davacının 20/08/2009-20/12/2009, 20/02/2010-20/12/2010 ve 20/02/2011-11/12/2011 tarihleri arasında davalı işveren ... T.C. kimlik nolu ..."a ait sondaj işletmesinde iş akdi ile bağlı olarak çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
    Hukuk Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin yada tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Hemen belirtelim ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince de, sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı). Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK). Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasanın 2.maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez. Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, bir çok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnaları bulunmaktadır. Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmuş olmakla oluşan usuli kazanılmış hak hukukça değer taşımayacaktır. Benzer şekilde; uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesi’nce iptaline karar verilirse, usuli kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir (Hukuk Genel Kurulu’nun 21.01.2004 gün, 2004/10-44 E., 2004/19 K.). Bu sayılanların dışında ayrıca görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya dayanan bozma kararlarına uyulmasında olduğu gibi kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemez (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü-6. Baskı, cilt 5, 2001).
    Yukarıda yapılan açıklamalar sonrasında somut olaya geldiğimizde ise Mahkemece verilen ilk karar davacı tarafça temyiz edilmemiş ve davalı Kurum vekilince temyiz edilmiş olup Dairemizin 04/05/2016 tarihli 2015/15699 E. 2016/8020 K. sayılı sayılı bozma ilamı ile davalı Kurum yararına bozulmuştur, Mahkemece de bozma ilamına uyulmuş olduğuna göre davalı Kurum yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu kapsamda da davacının davalıya ait işyerinde çalıştığının tespitine karar verilen dönem bakımından ilk kararda hüküm altına alınandan daha fazlasına karar verilemeyeceği açıktır.
    Kabule göre de, davanın 6552 sayılı Yasa"dan önce 10/09/2013 tarihinde açıldığı ve Yasa"nın 64. maddesi gereğince davalı Kurum"un davanın açıldığı tarihte fer"i müdahilliğinin söz konusu olmadığı göz ardı edilerek davalı Kurum"un fer"i müdahilliğine karar verilmesi isabetsiz ise de, bu husus sonuca etkili olmayıp , mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
    O halde davalıların bu hususları içeren temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK’nın geçici 3. maddesi delaletiyle HUMK"un 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1.bendi tamamen silinerek yerine " Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile 25292237934 T.C. kimlik nolu davacı ..."ın, 20/08/2009-10/10/2009, 18/03/2010-15/07/2010, 10/07/2011-06/08/2011 ve 10/12/2011-11/12/2011 tarihleri arasında davalı işveren ... T.C. kimlik nolu ..."a iş akdi ile bağlı olarak çalıştığının tespiti ile davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine" rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/09/2018 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi