11. Hukuk Dairesi 2018/696 E. , 2019/2479 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/05/2017 tarih ve 2016/194 E. - 2017/195 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 23/11/2017 tarih ve 2017/1022-2017/1062 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "Lint-free" ibareli 2015/23201 nolu marka başvurusunun, davalı Kurum tarafından 556 sayılı KHK"nın 7/1-a ve c maddeleri gerekçe gösterilmek sureti ile başvuru kapsamındaki 07, 08 ve 11. sınıflardaki mallar için kısmen reddedildiğini, bu karara itiraz edildiğini, itirazın da nihai olarak 2016-M-2933 sayılı TPMK ... kararı ile reddedildiğini, TPMK ... kararının yerinde olmadığını, tescil talebinde bulunulan "Lint-free" ibaresinin tescil talep edilen sınıflar bakımından cins, çeşit, vasıf bildiren bir ibare olmayıp, üretilen ürünleri sektördeki diğer firmalar tarafından üretilen benzer ürünlerden ayırmayı sağlayacak nitelikte olduğunu, başvuruya konu ibarenin ... kararınca kısmen reddedilen sınıflardaki tüm mallar için OHIM nezdinde müvekkili adına tescil edildiğini, ana dili İngilizce olan ofislerin markayı ayırt edici bulduğu dikkate alındığında ülkemiz ortalama tüketicisi için evveliyatla ayırt edici olduğunun kabulünün gerektiğini, 2015/23201 sayılı "Lint-free" marka başvurusunun, başvuru listesinde yer alan tüm emtialar için tescil edilebilir nitelikte olduğunu ileri sürerek TPMK YDİK’nın 2016-M-2933 sayılı kısmi ret kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Kurum vekili, "Lint-free" ibaresinin, "tiftiksiz, hav bırakmayan" gibi anlamlara geldiğini, bu ibarenin anlamı ve oluşturduğu genel algı itibarıyla markanın reddedilen sınıflar bakımından ayırt edici nitelikte olmayıp, tanımlayıcı nitelikte olduğunu, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu "Lint-free" ibaresinin, "tiftiksiz, hav bırakmayan" gibi anlamlara geldiği, bu çerçevede yapılan değerlendirme neticesinde, "Lint-free" ibaresinin anlamı ve oluşturduğu genel algı itibarıyla, kısmi redde konu mallar bakımından ayırt edici nitelikte olmadığı, tanımlayıcı nitelikte olduğu, başvuru hakkında 7/1-a ve c bentleri uyarınca verilen kısmi ret kararının yerinde olduğu, bir işaretin marka olabilmesini sağlayacak temel ölçü ve ön koşulun, işaretin somut ayırt ediciliğe sahip olması, işareti gören ortalama tüketici kitlesinin, tescil kapsamındaki mallar veya hizmetler yönünden bu işareti marka olarak algılaması zorunluluğu olduğu, tanımlayıcı nitelikteki işaretlerin marka olarak
tescil edilmesinin mutlak tescil engeline tabi kılındığı, dava konusu "Lint-free" ibareli marka başvurusu kapsamında yer alan emtialar yönünden başvurunun, 556 sayılı KHK"nın 7/1-a ve c maddesi kapsamında red işlemine yönelik nihai ... kararı, benimsenen bilirkişi raporuyla birlikte dikkate alındığında, anılan emtiaların her biri yönünden ayrı ayrı KHK 7/1-a hükmü anlamında somut ayırt ediciliğinin bulunmadığı, 7/1-c maddesi kapsamında ise lif veya hav bırakmayan, tiftiksiz, havsız anlamına gelmekte olup doğrudan doğruya ürünün belirli karakteristik ve amaçlanan bir özelliğini tanımlayan dava konusu işaretin KHK"nın 7/1-a ve c hükümleri çerçevesinde tescil engelinin oluştuğu, ... kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 01/04/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.