Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/18094
Karar No: 2017/18686
Karar Tarihi: 05.07.2017

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2017/18094 Esas 2017/18686 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2017/18094 E.  ,  2017/18686 K.

    "İçtihat Metni"


    Tehdit suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-2. cümle ve 52/2. maddeleri uyarınca 600,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İzmir (Kapatılan) 17. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/09/2011 tarihli ve 2010/192 esas, 2011/1169 sayılı kararının itiraz edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi uyarınca sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasına, 5237 Kanun’un 106/1-2. cümle ve 52/2. maddeleri uyarınca 600,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İzmir 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/03/2017 tarihli ve 2016/811 esas, 2017/209 sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 22.05.2017 gün ve 94660652-105-35-3877-2017-Kyb sayılı istemleri, Cumhuriyet Başsavcılığının 30/05/2017 günlü ve 2017/33452 sayılı tebliğnamesiyle bozma düşüncesiyle daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede,
    Sanık hakkında anılan Mahkemece 5237 sayılı Kanunun 106/1-2. cümlesi gereğince mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma evresinde müştekiye uzlaşma teklifi yapıldığı, müştekinin uzlaşmak istemediğini beyan ettiği, 17/06/2010 tarihli ve 2010/54551 soruşturma, 2010/34035 sayılı iddianamesiyle açılan kamu davasında sanığın fiilinin 5237 sayılı Kanunun 106/1-c.1. maddesine uyduğundan bahisle anılan madde gereğince cezalandırılmasının talep edildiği, bu durumda 5237 sayılı Kanun"un 106/1-1. cümlesi kapsamında kalan tehdit suçundan taraflara yapılan uzlaştırma teklifinin yapıldığı tarihte şüpheliye atılı suçun uzlaşma kapsamında bulunmadığından taraflara yapılan uzlaşma teklifinin geçersiz olduğu dikkate alınarak, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34 ve 35 inci maddeleriyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"un 253 ve 254 üncü maddelerinde yapılan değişiklik çerçevesinde uzlaştırma işlemleri yerine getirilmesi gerektiği cihetle, değişen kanun hükümlerinin gereği yerine getirilmeksizin sanık hakkında daha evvel verilen mahkumiyet hükmünün açıklanmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    1-Olay
    Dosyanın incelenmesinde, sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-2. cümle ve 52/2. maddeleri uyarınca 600,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İzmir (Kapatılan) 17. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/09/2011 tarihli ve 2010/192 esas, 2011/1169 sayılı kararının itiraz edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi uyarınca sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasına, 5237 Kanun’un 106/1-2. cümle ve 52/2. maddeleri uyarınca 600,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İzmir 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/03/2017 tarihli ve 2016/811 esas, 2017/209 sayılı kararından sonra, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34 ve 35 inci maddeleriyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"un 253 ve 254 üncü maddelerinde yapılan değişiklik çerçevesinde uzlaştırma işlemleri yerine getirilmesi gerektiğinden ilgili kararın kanun yararına bozulması istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
    2-Hukuksal Değerlendirme
    Dosya kapsamı ve kanun yararına bozma istemi incelenerek birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında düzenlenen iddianamede, TCK"nın 106/1-1 cümle geriğince tehdit suçundan cezalandırılması için kamu davası açıldığı, soruşturma aşamasında taraflara uzlaşma teklifinde bulunulmuş ise de. TCK"nın 106/1-1 maddesinde düzenlenen tehdit suçunun bu tarih itibariyle uzlaşma kapsamında bulunmadığı gibi, mahkemece eylemin TCK"nın 106/1-2 cümle kapsamında basit tehdit olarak kabulü ile hüküm kurulduğu ve 106/1-2 maddenin suç ve karar tarihi itibariyle yürürlükte olan CMK"nın 253 ve 254 maddelerine göre uzlaşma kapsamında bulunduğu halde, taraflardan yeniden uzlaşma isteyip istemedikleri sorulup, usulüne uygun uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği halde bu husus yerine getirilmeden hüküm kurulmak suretiyle usul ve kanuna aykırı davranıldığının anlaşılması ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/10/2007 tarihli ve 2007/4-200 esas, 2007/219 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, uzlaştırma kurumu her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 253 ve 254. maddelerinde hüküm altına alınarak usul hukuku kurumu olarak düzenlenmiş ise de, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara uygulanabileceği, bu uygulamanın sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacağı, 5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesindeki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." şeklinde ve kesinleşen hükümlerde de uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiğinin anlaşılması, kesinleşen hükmün 6763 Sayılı Kanun değişikliğiyle getirilen uzlaşma düzenlemesinin hükümlü yönünden yeniden değerlendirilmesi için kanun yararına bozma isteminin yerinde olduğu anlaşılmaktadır.
    3-Sonuç ve Karar
    Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden İzmir 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/03/2017 tarihli ve 2016/811 esas, 2017/209 sayı ile verilip kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre, sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 05.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi