4. Ceza Dairesi 2017/18097 E. , 2017/18684 K.
"İçtihat Metni"
Kasten yaralama, hakaret, tehdit ve kötü muamele suçlarından şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Menemen Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 04/10/2016 tarihli ve 2016/4624 soruşturma, 2016/2273 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik müşteki vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Karşıyaka 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 10/11/2016 tarihli ve 2016/2007 değişik iş sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 10.05.2017 gün ve 94660652-105-35-14861-2016-Kyb sayılı istemleri, ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/05/2017 günlü ve 2017/33172 sayılı tebliğnamesiyle bozma düşüncesiyle daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede,
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda Müşteki ... ile şüpheli ...’ün 8 sene evli kaldıkları ve bu evliliklerinden müşterek çocukları mağdur ...’ın dünyaya geldiği, tarafların 2008 yılında boşandıkları, müşterek çocuğun velayet hakkının şüpheli annede olduğu, şüpheli ...’in diğer şüpheli ...ile evlendiği ve birlikte yaşadığı, müşteki tarafından, karı koca olan şüphelilerin...’a hakaret ve küfür ettiği, şiddet uyguladığı ve kötü muamelede bulunduğunun iddia edildiği, mağdurun da müştekinin anlatımlarına benzer beyanlarda bulunduğu, müştekinin iddiaları kapsamında tanık olarak ... ve...’i bildirdiği, buna karşın Cumhuriyet Başsavcılığınca yalnızca müşteki, mağdur ve şüpheli beyanları tespit edilerek kamu davasının açılması için yeterli delil bulunmadığından bahisle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği nazara alındığında, müştekinin tanıkları da dinlenildikten sonra şüphelilerin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken, yazılı şekilde kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-Olay
Dosya kapsamına göre, şüpheliler ... ve ... haklarında kasten yaralama, hakaret, tehdit ve kötü muamele suçlarından yapılan soruşturma evresi sonunda Menemen Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 04/10/2016 tarihli ve 2016/4624 soruşturma, 2016/2273 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Karşıyaka 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 10/11/2016 tarihli kararının kanun yararına bozulması istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
2-Hukuksal Değerlendirme
Dosya kapsamı ve kanun yararına bozma istemi incelenerek birlikte değerlendirildiğinde, müştekinin şikayetinde, ... ile şüpheli ...’ün 8 sene evli kaldıkları ve bu evliliklerinden müşterek çocukları mağdur ...’ın dünyaya geldiği, tarafların 2008 yılında boşandıkları, müşterek çocuğun velayet hakkının şüpheli annede olduğu, şüpheli ...’in diğer şüpheli... ile evlendiği ve birlikte yaşadığı, şüphelilerin ...’a hakaret ve küfür ettiği, şiddet uyguladığı ve kötü muamelede bulunduğunun iddia edildiği, mağdurun da müştekinin anlatımlarına benzer beyanlarda bulunduğu, müştekinin tanık olarak ... ve ...’i bildirdiği, buna karşın Cumhuriyet Başsavcılığınca yalnızca müşteki, mağdur ve şüpheli beyanları tespit edilerek kamu davasının açılması için yeterli delil bulunmadığından bahisle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği nazara alındığında, müştekinin bildirdiği tanıklar dinlenildikten sonra şüphelilerin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken, yazılı şekilde kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunun anlaşılmasına göre, Karşıyaka 2. Sulh Ceza Hakimliği"nin 10/11/2016 tarihli kararının kanun yararına bozma isteminin yerinde olduğu anlaşılmaktadır.
3-Sonuç ve Karar
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden Karşıyaka 2. Sulh Ceza Hakimliği"nin 10/11/2016 tarihli ve 2016/2007 Değişik İş karar sayı ile verilip kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre, sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 05.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.