17. Hukuk Dairesi 2013/8140 E. , 2014/13602 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
2-... Ulaşım A.Ş.
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı .... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ...... A.Ş."nin işleteni, ... ..."nin ise ...Ferdi Kaza ... poliçesi ile sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğu sırada tek taraflı olarak oluşan kazada yaralandığını belirterek tedavi gideri için 43,50.- Euro (€) maddi tazminatın fiili ödeme tarihindeki TCMB döviz satış kuru üzerinden ticari faizi ile ayrıca 30.000,00.-TL manevi tazminatın yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı .... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı .... vekili, davacının taleplerinin zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası genel şartları uyarınca teminat kapsamı dahilinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalılara sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalı .... yönünden davanın reddine, 111,99.-TL maddi tazminatın 20.10.2011 ödeme tarihinden, 5.000,00.-TL kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ... A.Ş."den tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde BK"nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı .... vekilinin tüm, davacı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davacı vekilin diğer temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
a-07.10.2004 tarih, 25606 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5236 sayılı Kanun ile HUMK’ye eklenen ek madde 4 ile aynı yasanın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820,00.-TL’ye çıkarılmıştır.
Davalı .... yönünden temyize konu maddi tazminata yönelik karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ...’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davacı vekilinin davalı .... aleyhine maddi tazminata yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
b-818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 83/son maddesi (6098 sayılı TBK m. 99) hükmüne göre, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcu vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası olarak ödenmesini isteyebilir.
Somut olayda, davacı vekili, tedavi giderinin, 3095 Sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca işlemiş faiziyle birlikte, fiili ödeme günündeki kur üzerinden Türk Lirası (TL) karşılığının ödenmesini istemiştir.
O halde mahkemece, Euro üzerinden hesaplanan tazminatın 3095 Sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca fiili ödeme tarihinde T.C. Merkez Bankası’nın efektif satış kuru üzerinden belirlenecek TL karşılığının tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması kabul şekli itibariyle isabetli değildir.
Ayrıca davalı işleten yönünden haksız fiil tarihinden itibaren temerrüdün gerçekleştiğinin kabulü ile bu tarihten itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken tedavi işleminin yapıldığı tarihten itibaren faize hükmedilmesi de yerinde değildir.
Ne var ki, bu bentte belirtilen yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün, 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK’nın 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2-a) bendinde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalı .... aleyhine maddi tazminata yönelik temyiz isteminin miktar itibariyle temyiz sınırının altında olduğundan reddine; (2-b) bendinde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün 2. fıkrasında belirtilen “111,99.-TL maddi tazminatın 20.10.2011 ödeme tarihinden” ibaresinin çıkartılarak yerine “kaza tarihinden itibaren 3095 SY"nın 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının Euro (€) ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en ... faiz oranı yürütülerek 43,50.-Euro (€) maddi tazminatın fiili ödeme tarihinde T.C. Merkez Bankası’nın efektif satış kuru üzerinden belirlenecek TL karşılığının tahsiline” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONAMASINA, aşağıda dökümü yazılı 285,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...nden alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.