Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/2952 Esas 2018/147 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar ..."a velayeten kendi adlarına asaleten ... ve ... vekilleri Avukat ... ve Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 10/06/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 01/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosya kapsamından, davalı ...’in ... . Ağır Ceza Mahkemesinin 25/04/2014 tarihli ve 2013/19 esas, 2014/244 karar sayılı ilamı ile cinsel istismar suçundan 20 yıl, hürriyetten yoksun kılma suçundan 6 yıl hapis cezası ile cezalandırıldığı, kararın 17/11/2014 tarihinde kesinleştiği, cezanın infazına başlandığı anlaşılmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 407. maddesi ile bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her erginin kısıtlanacağı, cezayı yerine getirmekle görevli makamın, böyle bir hükümlünün cezayı çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlü olduğu hususu düzenlemiş olup, davalı, hakkındaki cezanın infazına başlanılması ile yasal kısıtlılık altına gireceğinden, Türk Borçlar Kanunu"nun 43 ve 513. maddelerinde düzenlenen, aksi sözleşmeden veya işin niteliğinden anlaşılmadıkça vekaletin, gerek vekilin gerekse müvekkilin ehliyetinin ortadan kalkması ile son bulacağı hükümleri uyarınca Avukat ...’nın, hakkındaki cezanın infazına başlanılmasından itibaren davalı yasal kısıtlıyı temsil etme yetkisi kalmayacaktır.
Davalı ...’in ... . Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/915 esas 2015/767 karar sayılı ilamı ile Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesi uyarınca kısıtlandığı ve Türk Medeni Kanunu’nun 419/son maddesi uyarınca annesi ...’in velayeti altında bırakıldığı; ancak veli ... ...’in kendi adına Avukat ...’ya vekaletname verdiği, davalı adına usulüne uygun vekaletname düzenlemediği anlaşılmaktadır. Davalının hapis halinin devam ettiği Uyap kayıtlarından anlaşıldığına göre; öncelikle gerekçeli karar ve davacılar vekilinin temyiz dilekçesi tebliğ edilen Avukat ...’nın davalının velisinden alacağı davalı adına düzenlenen vekaletnameyi ibraz etmesi istenilmelidir. Vekaletname verilmezse, mahkeme kararı ve davacılar vekilinin temyiz dilekçesi davalı velisine usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra dosyanın gönderilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a yeniden gönderilmesi için, dosyanın yerel mahkemeye GERİ ÇEVRİLMESİNE 17/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.