5. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/21106 Karar No: 2017/13535 Karar Tarihi: 22.05.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/21106 Esas 2017/13535 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2016/21106 E. , 2017/13535 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R – Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince hüküm kurulduğu belirtilmişse de, bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; 1-Dava konusu taşınmaz ile emsallerin zaruret olmadıkça yakın bölgelerden, benzer yüzölçümlü ve özel amaçlı olmayan değerlendirme tarihine yakın tarihli satış olması gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal alınan taşınmazlar dava konusu taşınmazdan çok daha küçük yüzölçümlü olduğu gibi, emsal taşınmazların satış akitleri, tapu kayıtları, vergi ve imar durumları araştırılmadan, Düzce Belediye Başkanlığının 15/01/2015 tarihli cevabi yazısında kesilecek Düzenleme Ortaklık Payı oranı bulunmadığı bildirildiği halde, %13,4 oranında dop kesilmek suretiyle bedel hesaplayan rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2-Davacıların toplam 6/18 pay sahibi olduğu gözetilmeden, tam pay bedeline hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 22/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.