15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/18421 Karar No: 2020/4143 Karar Tarihi: 02.06.2020
Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/18421 Esas 2020/4143 Karar Sayılı İlamı
Özet:
15. Ceza Dairesi'nin 2017/18421 E. ve 2020/4143 K. sayılı kararına göre, sanıklar resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından yargılanmışlardır. Olayda, sanıklardan birinin elektrik mühendisi olarak çalışan bir kişinin ismini kullanarak çizdiği ve imzaladığı elektrik projelerini sahte olarak onayladığı iddia edilmektedir. Ancak, yapılan yargılama sonucunda suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek sanıkların beraatine karar verilmiştir. Resmi belgede sahtecilik suçu nedeniyle kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığı için hüküm bozulmuş fakat yeniden yargılama yapılmaması nedeniyle sanıklar hakkında açılan kamu davası düşmüştür. Dolandırıcılık suçu nedeniyle kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde ise, suça konu projeler üzerinde atılan imzaların sanıklara ait olup olmadığı belirlenememiş ve somut delil bulunamamıştır, bu sebeple mahkemenin beraat kararı doğru görülmüştür. Kararda, resmi belgede sahtecilik suçunun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 204/1. maddesi, dolandırıcılık suçunun ise aynı kanunun
15. Ceza Dairesi 2017/18421 E. , 2020/4143 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanıklardan ..."ın, ...ilçesinde elektrik mühendisi olarak çalışan katılan ..."ın ismini kullanmak suretiyle çizdiği ve yerine imzaladığı elektrik projelerini, ... Elektrik Mühendisleri Odası temsilcisi olan sanık ..."ın onayından geçirerek kullandığı iddiası ile resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddia edilen olayda; 1- Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçu nedeniyle kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde ; Sanıklara yüklenen ve 5237 sayılı TCK’nın 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i nazara alınarak, 10/06/2006 ve öncesi olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 2- Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçu nedeniyle kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde ; Sanıkların savunması, katılan ve tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, dosyada mevcut kriminal raporlar doğrultusunda suça konu projeler üzerinde katılan ... adına atılan imzaların sanıklara ait olup olmadığının belirlenemediği, sanık ... adına atılan imzaların da sanık ..."a ait olmadığı, ... adına sahte oluşturulan kaşeye ulaşılamadığı, tanık Hızır"ın ..."da Tevfik isimli bir kişinin sahte imza ile proje onayladığına yönelik beyanın soyut nitelikte kaldığı, sanıkların üzerilerine atılı suçları işledikleri yönünde cezalandırılmalarına yeter her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı somut delil bulunamadığı gerekçelerine dayanan mahkemenin kabulünde isabetsizlik bulunmamıştır. Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun yasal unsurları oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 02/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.