1. Hukuk Dairesi 2018/4537 E. , 2020/3462 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davasında yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; duruşma isteği değerden reddedilerek; Tetkik Hakimi ..."ın düzenlemiş olduğu rapor okundu, açıklamaları dinlendi, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, mirasbırakanları ile tapu kayıt maliklerinin aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, tapu ve mirasçılık belgeleri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanamadığı, davanın ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu ... ve ... parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanağı içeriğine göre "8.12.1934 tarih 69 numaralı tapu kaydı ile ... ve ... nolu parseller bir parça halinde iken ... mübadillerinden ... oğlu ... ve zevcesi ... adlarına kayıtlı olduğu, tapu hudutlarının güneyinde yazılı olan yolun bozulması ile zemin durumuna göre daha elverişli yerden geçirilmesi ile tapu hudutlarının içerisinden geçirilmiş olduğu, bu suretle tapunun iki parçaya bölündüğü, tapu maliklerinden ... oğlu ... ve zevcesi ..."nın bilinmeyen tarihlerde öldüğü, mirasçılarının kimlerden ibaret olduğunun bilinmediği ve veraset ilamı sunulmadığı, tapu hudutlarının ... ve ... parsellere ait olduğu anlaşılmakla, ölü ... oğlu ... ve zevcesi ölü ... adlarına" 10.03.1971 tarihinde tespit gördüğü, ... oğlu ... adına 1/2 pay ve ... karısı ... adına 1/2 paylarla kayıt edildiği, 8.12.1934 tarih 69 numaralı dayanak tapu senedinde ise iktisap sureti olarak "... 97- ... 162 sayılı dosya ve 5/5/930 günlü ve 56 sayılı temlik cetveli mucibince ileride fazla çıkarsa Hazine"ye ait olmak şartıyla ve teffizen ve komisyonun 24.11.934 günlü kararıyla yeniden tescil edildi" açıklamasının bulunduğu, Nüfus Müdürlüğünce ... oğlu ... eşi ... isminde 1.775 kişinin bulunduğunun bildirildiği, mahkemece keşif yapılarak tanık ve mahalli bilirkişilerin dinlenildiği, kolluk araştırması yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği gibi; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Bu tür işler, 6100 sayılı HMK’nin 382/9-ç maddesi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür ve işin niteliği itibarıyla maktu harç alınır.
Tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçıları isteyebilir.
Bunun yanı sıra, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgilerinin düzeltmesini isteyebilir. Ayrıca bu işlerin, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak talep eden kişinin takip yetkisi vardır.
HMK"nin geçici birinci maddesi gereğince “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağından” kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yöneltilerek yapılması gerekir.
Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir:
1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde taşınmazda yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmesi gerekmektedir.
Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
Tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamalıdır.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli ve elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.
Hâl böyle olunca, çekişme konusu ... ve ... parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitine dayanak olan ... 97- ... 162 sayılı dosya ve 5/5/930 günlü ve 56 sayılı temlik cetvelinin ekleriyle birlikte getirtilmesi, çekişme konusu taşınmazların öteden beri kim tarafından kullanıldığı, sürümünün kim tarafından yapıldığı, zeytin ağaçlarının kim tarafından toplandığı diğer bir anlatımla zilyetlik durumunun tespiti için bildirilen tanıklar ile taşınmazı iyi bilen mahalli bilirkişilerin mahkemece re"sen tespit edilerek dinlenmesi, toplanan ve toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ile hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.