22. Hukuk Dairesi 2015/12777 E. , 2015/20002 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, maaş nakil ilmuhaberinin eksik olduğunun tespitine ve ek ücret farkına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı ve ihbar olunan avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-İhbar olunanın temyizi yönünden;
İhbar olunan hakkında temyize konu kararda bir hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, ihbar olunanın kararı temyiz hakkı bulunmadığından temyiz isteminin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. ve 432 maddeleri uyarınca REDDİNE,
2-Davalının temyizine gelince;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 09.06.2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlık 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek II. cetvelinde yer alan ve özelleştirme sonucu hissesi
Devredilen davalı kurumda TİP 2 sözleşmesi ile nakle tabi olarak çalışan davacının, davalı işverenin özelleştirmeden önce tabi olduğu ve sonradan bazı hükümleri değişen 406 sayılı Kanun"un Ek. 29. maddesi kapsamındaki düzenleme ve sözleşmedeki hüküm sebebi ile 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 3 maddesi ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek II. cetvelinde yer alan kurumlarda çalışan sözleşmeli personele yapılan artışlardan yararlanıp yararlanmayacağı, nakledilirken bu artışların yer aldığı ücreti gösteren nakil maaş ilmühaberinin buna göre düzenlenmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
406 sayılı Telefon ve Telgraf Kanunu"nun 29. maddesinin üçüncü fıkrasının birinci cümlesine göre; “399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tâbi olarak sözleşmeli personel ve kapsam dışı personel statüsünde çalışanlar hakkında, 4046 sayılı Kanun"un 22. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkrası hükümlerinin uygulanmasında, ... bildirildikleri tarihteki unvanları esas alınarak Yönetim Kurulunca 15.04.2004 tarihi itibarıyla bu unvana göre belirlenmiş olan ücret ve diğer malî haklarına bu tarihten ... bildirildikleri tarihteki kadro ve pozisyonlarına ilişkin olarak bildirim tarihine kadar geçen süre içinde kamu görevlilerine yapılacak artış oran ve/veya miktarları uygulanmak suretiyle bulunacak tutar dikkate alınır. Kapsam dışı personelden ... bildirilenlerin 15.04.2004 tarihi itibarıyla unvanlarına göre ücretinin belirlenmemiş olması durumunda, benzer görevlerde bulunanlar dikkate alınarak bu tarih için ücret ve diğer malî hakları tespit etmeye Yönetim Kurulu yetkilidir.
Davalı ile nakle tabi kapsam dışı personel arasından imzalanan TİP 2 sözleşmenin 7. maddesindeki düzenlemeye göre; “Nakil hakkını saklı tutan çalışanın ikramiye, yardım vs gibi mali ve özlük hakları için iş mevzuatına tabi kapsam dışı personel esaslarında yer alan hükümler uygulanır. Ancak ücretlerde yapılacak artış oranı, kamudaki memur maaş artış oranında olacaktır.”
Diğer taraftan özelleştirme uygulamaları sebebi ile nakilleri düzenleyen 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunu"nun 22/5 maddesi, özelleştirme sebebiyle kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen sözleşmeli ve iş kanunlarına tabi personelin ... bildirildikleri tarihteki kadro ve pozisyonlarına göre almakta oldukları ücret yanında, bildirim tarihi itibarı ile almakta oldukları ikramiye, ek ödeme gibi vs ek ödemelerin de sabit bir değer olarak bildirileceği hükmünü içermektedir.
Gerek kanuni düzenleme ve gerekse sözleşmedeki hükümler dikkate alındığında, davalı kurumda özelleştirme öncesi kapsam dışı olarak çalışan ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi olarak ücreti belirlenen davacının özelleştirme sonrası çalıştıktan sonra nakledildiği tarihe kadar kamuda aynı statüde çalışanlar için getirilen özlük haklarından yararlandırılarak, nakil edildiklerinde haklarının korunması amaçlanmıştır.
Davacının nakle tabi kapsam dışı sözleşmeli personel statüsünde çalışmakta iken 14.11.2005 tarihinde davalı kurumun özelleştirildiği, özelleştirme sonrasında davacının, davalı kurum ile nakil hakkına sahip iş mevzuatına tabi 2. TİP iş sözleşmesi imzaladığı, nakil hakkına sahip iş mevzuatına tabi personel olarak 02.01.2009 tarihinde ... bildiriminin yapıldığı, bildirim aşamasında yer değiştirme sureti ile atamalarda aylık bildirim formunda bildirim tarihindeki net ücretinin belirtildiği, yeni görev yeri ... göreve başladığı anlaşılmıştır.
Davacı, davalı kurumda 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi çalışmakta iken, davalı kurum 14.11.2005 tarihinde özelleştirilmiştir. Özelleştirme öncesinde sözleşmeli personel olarak atanan davacı özelleştirme sonrasında da iş mevzuatına tabi çalışmasını sürdürmüş olmakla, 406 sayılı Kanun"un Ek 29. maddesi kapsamında özelleştirme tarihi olan 14.11.2005 tarihinde nakil hakkına sahip kapsam dışı işçi yada iş
mevzuatına tabi işçi statüsünde çalışmasını sürdürmekte iken 12.03.2009 tarihi itibariyle nakle tabi tutulduğu açıktır.
Diğer taraftan 5473 sayılı Kanun ile getirilen ek ödemenin 01.01.2006 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiği ve ön görülen ek ödemelerin kamu kurum ve kuruluşlarda çalışan personelin ücretine yapılan genel bir artış niteliğinde olmayıp, davalı ... Telekomun yer almadığı ve kanunda sınırlı olarak sayılan kurum ve unvandaki personelin mali haklarının iyileştirilmesine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının maaş nakil belgesinin 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunu"nun 22/5 maddesi hükmü gereğince özelleştirme sebebiyle kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen sözleşmeli ve iş kanunlarına tabi personelin ... bildirildikleri tarihteki kadro ve pozisyonlarına göre almakta oldukları ücrete göre düzenlenmiş olması karşısında davanın reddi yerine yazılı şekilde tespit hükmü kurulması hatalı olup bozulması gerektiği düşüncesiyle onama yönündeki sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 09.06.2015