Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5553
Karar No: 2019/7592

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/5553 Esas 2019/7592 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2019/5553 E.  ,  2019/7592 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Kadastro Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi ve bir kısım davacılar vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro çalışmaları sırasında çekişmeli ....köyünde bulunan 716 parsel sayılı 4.710 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğinde 1/3’er hisse ile ....adına tesbit edilmiştir.
    Davacılar sunmuş oldukları 01/03/1961 tarihli dilekçelerinde özetle davaya konu 716 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları esnasında davalılar adına tespit gördüğünü, bu yerin davalılara ait olmadığını 03.01.1956 tarih ve 1 sıra nolu tapu kaydına dayanarak kendilerine ait olduğunu beyanla kadastro tespitinin iptali ile adlarına tapuya tescilini talep ve dava etmişlerdir.
    Davacı ... Yönetimi, taşınmazın orman olduğu iddiasıyla tespitin iptalini ve Hazine adına orman olarak tescilini talep ve dava etmiştir.
    Yargılama sonunda mahkemece; taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine taşınmazın tespit gibi 1/3’er hisse ile Ragıp Bardakçı, İlyas Bardakçı, Ahmet Bardakçı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve bir kısım davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 06/02/1961 - 07/03/1961 tarihlerinde ilân edilen arazi kadastrosu ve 3402 sayılı Kanuna göre yapılarak 25/06/2015 - 24/07/2015 tarihlerinde ilân edilen orman kadastro çalışması bulunmaktadır.
    1) Davacı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazları yönünden; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2) Bir kısım davacılar vekilinin temyiz itirazları bakımından; mahkemece davacıların dayandığı 03.01.1956 tarih ve 1 sıra nolu tapu ile tespite dayanak 01.02.1934 tarih 32 cilt: 84 sayfa: 159 nolu tapu usûlüne olarak uygulanıp davalı taşınmaza uyup uymadığı, uymuyorsa taşınmazın kimin zilyetliğinde olduğu şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmeden ve davacıların aynı tapuya dayanarak aynı sav ile açtıkları davalar arasında irtibat bulunduğu halde birleştirme hususu değerlendirilmeden, eksik incelemeyle davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca, davacılardan ...’ın 22/12/2014 tarihinde karar tarihinden önce ölmesine rağmen, mirasçılarının davaya dahil edilmediği anlaşılmaktadır.
    Çekişmeli parsel ile etrafındaki diğer davalı parsellerin davacılar tarafından aynı sav ile dava konusu edildiği, aynı gün temyiz incelemesi yapılan dava dosyalarından anlaşılmaktadır.
    O halde mahkemece, öncelikle davacıların dayandığı 03.01.1956 tarih 1 sıra nolu tapu ve tespite dayanak 01.02.1934 tarih 159 nolu tapu kayıtları ilk tesisinden itibaren sıra izler biçimde tüm tedavülleriyle getirtilmeli, kadastroda revizyon görüp görmediği sorulmalı ve çekişmeli taşınmaz başında, taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları huzuru ile dava konusu taşınmazlar başında yapılacak keşifte 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmü uyarınca öncelikle davacı tarafın dayanağını oluşturan tapu kaydı yerel bilirkişi yardımı ile zemine uygulanmalı, uygulamada tapu kaydının haritası varsa 20/A maddesi, haritası yoksa tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri esas alınmalı; yerel bilirkişice bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, kaydın sabit sınırlı sayılıp sayılmayacağı değerlendirilmeli, buna göre tapu kayıtlarının kapsamı tespit edilerek, kadastro tespitine dayanak tapu ile davacının dayandığı tapulardan hangisinin çekişmeli taşınmazı kapsadığı ya da kapsayıp kapsamadıkları duraksamaya yer vermeyecek şekilde kesin olarak belirlenmelidir.
    Tapu kayıtlarının taşınmaza uymadığı anlaşılırsa, yapılan keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların kimin kullanımında olup kimden kime kaldığı, ne şekilde kullanıldığı sorularak açıklığa kavuşturulmalı, davacılar bakımından 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, adlarına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı tespit edilmeli; davacılar tarafından dayanarak dava açılan başka parseller de bulunduğu anlaşıldığından dayanılan tapu kaydının zemine uygulanması bakımından davalar arasında irtibat bulunduğu gözetilerek birleştirme hususu değerlendirilmeli, davacı ...’ın mirasçıları davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: 1) Yukarda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının REDDİNE,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, bir kısım davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/12/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi