Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/1016
Karar No: 2018/1311
Karar Tarihi: 04.07.2018

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1016 Esas 2018/1311 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir tüketicinin elektrik faturasına yansıtılan kayıp-kaçak bedeli dahil olmak üzere 5 kalemin (dağıtım bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve sayaç okuma bedeli) tüketiciden alınıp alınamayacağı konusunda verilen Tüketici Sorunları İl Hakem Kurulu Kararı'nın iptali istemiyle açılan davada Mahkeme, hakem heyetinin kararının yasal temeli olduğunu belirtmiş ve davayı reddetmiştir. Ancak, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, kurul kararlarına karşı idare mahkemelerinde dava açılabileceğini ve kurul kararlarının öncelikli iş olduğunu belirterek mahkeme kararını bozmuştur. Hukuk Genel Kurulu, elektrik enerjisi tüketim bedeli faturalarında yer alan kayıp/kaçak elektrik bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmetleri bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim sistemi kullanım bedellerinin hukuki dayanağının bulunup bulunmadığı konusunda müzakereler yapmış ve usulüne uygun direnme kararı bulunmadığı sonucuna vararak kararı bozmuştur. Kanun maddeleri olarak, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 4. maddesinde Kurum'un fiyatlandırma esaslarını tesp
Hukuk Genel Kurulu         2017/1016 E.  ,  2018/1311 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki “Tüketici Sorunları İl Hakem Kurulu Kararının İptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Sivas 2. Asliye Hukuk Mahkemesince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) davanın reddine dair verilen 26.11.2012 gün ve 2012/263 E.-2012/425 K. sayılı karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 31.03.2014 gün ve 2013/20699 E., 2014/5106 K. sayılı kararı ile;
    "...Davacı vekili dava dilekçesinde, kayıp kaçak, sayaç okuma, dağıtım bedellerinin tüketiciye iade edilmesine ve tüketicinin elektrik enerjisi kullandığı sürede de bu bedellerin tüketiciye yansıtılmamasına ilişkin olan hakem kurulu kararının iptal edilmesini talep etmiştir.
    Davalı cevap dilekçesinde davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, elektrik faturalarına yansıtılan kayıp kaçak bedeli dahil faturada geçen 5 kalemin (Dağıtım bedeli, İletim sistemi kullanım bedeli, Kayıp kaçak bedeli, Perakende satış hizmeti bedeli ve sayaç okuma bedelinin) tüketiciden alınıp alınamayacağı hususundadır. Kayıp-kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Başka bir deyişle, kayıp-kaçak bedeli elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp-kaçak oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedeldir. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"nun 4"üncü maddesinin 2"nci fıkrasında Kurum"un "...bu Kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten" sorumlu olduğu belirtilmektedir.
    Buna göre, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu elektrik faturalarında bulunacak ve ücretlendirilecek tarife unsurlarını belirleme yetkisine sahiptir. Kayıp-kaçak bedeli ve itiraza konu diğer kalemler Kurumun Kanunun kendisine verdiği yetki çerçevesinde ve Kanunun temel amaçlarına uygun şekilde belirlediği bir bedeldir. Söz konusu bedeli belirlemek üzere alınan Kurul Kararı Kurumun bir düzenleyici işlemi olarak tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı niteliğe haizdir.
    Tarifelerin uygulanması, lisans sahibi şirketler bakımından yasal bir zorunluluktur. Lisans sahibi şirketler, tarifeyi değiştiremeyeceği gibi, tarifede yer almayan bir bedeli de tahsil edemez veya düzenlenen tarifeler kapsamında belirlenmiş bir bedeli de tahsil etmeme gibi bir davranışta bulunamazlar.
    Bu nedenle, perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketlerinin tarifeleri uygulayıp uygulamama ve kayıp-kaçak bedelini tahsil edip etmeme gibi bir insiyatifi bulunmamaktadır. Tarifelere uyma yükümlülüğünün bir gereği olarak kayıp-kaçak bedeli Dağıtım bedeli, İletim sistemi kullanım bedeli, Perakende satış hizmeti bedeli ve sayaç okuma bedeli , perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer almaktadır.
    4628 sayılı kanunun 6352 sayılı yasanın 64.md. ile değiştirilen 12.maddesinde Kurulun yaptırım kararlarına karşı yetkili idare mahkemesinde dava açılabileceği, kurul kararlarına karşı açılan her türlü davanın öncelikli işlerden sayılacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm çerçevesinde kurul kararlarının iptali için Danıştay"a başvurmak her zaman mümkündür.
    O halde, tarifeye ilişkin kurul kararı iptal edilmediği sürece geçerliliğini koruyacağı göz önünde bulundurularak davanın kabulü cihetine gidilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir…"
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava Tüketici Sorunları İl Hakem Kurulu Kararının iptali istemine ilişkindir.
    Davacı vekili Sivas Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti Başkanlığı tarafından, "tüketiciye ait elektrik enerjisi tüketim bedeli faturalarının ekstresinde yer alan kayıp-kaçak bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmetleri bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim sistemi kullanım bedellerinin tüketiciye ödenmesine, tüketicinin elektrik enerjisini kullandığı süre içerisinde de söz konusu bedellerin tüketiciye yansıtılmamasına" dair kararlar verildiği, 4628 sayılı Kanun uyarınca şirketlerin ve tüketicilerin EPDK tarafından hazırlanan tarifelere uymakla yükümlü olduklarını, hakem heyetinin kendilerine verilen yetki sınırlarını aşarak karar verdiğini belirterek itiraz konusu kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece elektrik dağıtımı sırasında yapılan haksız kullanımdan doğan zararın yasal yollardan abonelik sözleşmesi ile elektrik kullanan tüketicilerden tahsilinin hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile açılan davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekilinin temyizi üzerine hüküm, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
    Yerel Mahkemece önceki gerekçelerle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık: 6446 sayılı Yasanın ilgili maddelerinde 2016 tarihinde yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesi’nin bu değişikliklere ilişkin verilen kararına göre elektrik enerjisi tüketim bedeli faturalarının ekstresinde yer alan kayıp/kaçak elektrik bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmetleri bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli olarak alınan bedellerin hukuki dayanağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasına geçilmeden önce davanın niteliği itibari direnme kararının temyizinin mümkün olup olmadığı, bir başka ifade ile direnme kararının kesin nitelikte olup olmadığı hususu bir numaralı ön sorun olarak tartışılmış, uyuşmazlık konusunda verilen hükmün bir yıla mahsus olmadığı ve ileriki yıllara da yönelik etki doğurduğu, dolayısıyla art etkisinin bulunduğu, yine kayıp kaçak vs. bedellerinin alınması uygulaması nedeniyle eldeki dosyada tek bir abone uyuşmazlığı yargıya taşımış olmasına karşın, ortada tüm aboneleri ilgilendiren toplu bir uyuşmazlığın bulunduğu, çekişme ve hukuki uyuşmazlığın kesinlik sınırının dışında kaldığı kabul edilmiştir.
    Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesine geçilmeden önce usulüne uygun direnme kararı bulunup bulunmadığı hususu iki numaralı ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
    Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun (HUMK) yürürlükte olan 429"uncu maddesine göre bozma kararı üzerine kendiliğinden tarafları duruşmaya davet eden mahkeme tarafları dinledikten sonra Yargıtay bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verecektir.
    Mahkeme bozma kararına uyduktan sonra bu karardan dönemeyeceği gibi direnme kararı verdikten sonra ilk karardan farklı bir karar vermesi de mümkün değildir. Gerekçe genişletilebilir ise de verilen hükmün ilk karardan farklı olmaması zorunludur.
    Somut olaya gelince, yargılama sürecinde davalı tarafın kendisini vekille temsil ettirmemiştir. Verilen ilk kararda davalı yan lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasına rağmen direnme kararında davalı lehine 750 TL vekâlet ücretine hükmedilmiş ve davacı taraf bu hususu temyiz sebebi olarak göstermiştir.
    Görüldüğü üzere ilk karar ile direnme kararının birbirinin aynısı olduğundan söz etmenin olanağı yoktur.
    Şu hâlde usulüne uygun bir direnme kararından söz etmek mümkün değildir.
    Bu itibarla bozulan ilk karar ile direnme kararı arasında farklılık bulunduğundan yerel mahkemece usulüne uygun direnme hükmü kurulması için işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmeksizin kararın usulden bozulması gerekmiştir.
    S O N U Ç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen nedenden dolayı usulden BOZULMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 04.07.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi