1. Hukuk Dairesi 2021/2719 E. , 2021/3886 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Dava tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Kadastro sonucu kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Derebucak İlçesi, Taşlıpınar Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 113 ada 10, 117 ada 10, 124 ada 56, 134 ada 18, 149 ada 4, 150 ada 40, 158 ada 5, 162 ada 2 ve 166 ada 41 parsel sayılı sırasıyla 1.143,92, 10.117,46, 1.237,00, 1.027,37, 95.27, 5.176,28, 77.10, 5.807,18, ve 347,18 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazların evvelinde kök muris ...’e ait olmakla beraber murisin terekesinin taksim edilmediği ve çekişmeli taşınmazlar üzerinde miras payına sahip oldukları iddiasıyla tapu iptali ile miras payı oranında adlarına tescili istemiyle dava açmıştır
Davalı, çekişmeli taşınmazların kök muris ...’in ölümünden sonra terekesinin taksim edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, çekişmeli taşınmazların kök muris ...’dan kaldığı ve ölümünden sonra terekesinin taksim edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile Beyşehir Sulh Hukuk Mahkemesinin 31/08/2010 tarih, 2010/597 Esas, 2010/609 Karar sayılı veraset ilamındaki davacılar ve davalının hisseleri oranında, dava konusu taşınmazların her birinin ayrı ayrı 16 pay kabul edilerek, 8 payın davalı ... adına, 2 payın davacı ... ... adına, 3 payın davacı ... ... adına, 3 payın davacı ... ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş;
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği görüşüldü.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, çekişmeli 113 ada 10, 117 ada 10, 124 ada 56, 134 ada 18, 158 ada 5 ve 162 ada 2 parsel sayılı taşınmazların kök muris ... ..."dan geldiği ve taksim edilmediği sabit olup, miras paylarının verilmesi doğru olduğundan hükme yönelik yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Dava konusu 150 ada 40 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacılar, çekişmeli taşınmazın müşterek kök murisleri ...’den intikal ettiğini ve mirasçılar arasında terekesinin taksim edilmediğini ileri sürerek tapu iptali ve miras payı oranında adlarına tescili istemiyle dava açmıştır. Davalı ... ise, dava konusu taşınmazın kök murise ait olmadığını, taşınmazı 22.10.1975 tarihli senetle anneannesi ... ..."dan satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın öncesinin tarafların murisi ...’e ait olduğu, ölümü üzerine terekesinin taksim edilmediği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazın müşterek muris ...’den gelip gelmediği, geliyor ise ...’den intikal eden bu taşınmazın mirasçılar arasında yöntemince paylaşılıp paylaşılmadığı ve davacıların miras payının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Ne var ki mahkemece bu hususta yeterli araştırma yapılmamış, mahallinde yapılan keşifte beyanına başvurulan mahalli bilirkişi ve tanıkların çelişkili ve soyut nitelikteki beyanları ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde fen bilirkişisi, mahalli bilirkişiler ve taraf tanıkları huzuru ile yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte mahalli bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın öncesinde kime ait olduğu, tarafların müşterek murisi ...’den intikalen gelip gelmediği, çekişmeli taşınmazın tarafların müşterek murisi ...’den intikalen geliyor ise, murisin ölümünden sonra çekişmeli taşınmazın mirasçıları arasında taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise ne zaman, nerede, kimlerin katılımı ile yapıldığı, taksime tüm mirasçılarının katılıp katılmadığı, katılmayanlar var ise bunların temsil edilip edilmedikleri ya da sonradan taksime icazet verip vermedikleri, taksim yapılmış ise çekişmeli taşınmazın kime isabet ettiği, kim ya da kimler tarafından ne kadar süredir ve ne şekilde kullanıldığı, çekişmeli taşınmazın davalının savunmasında belirttiği şekilde ... ..."dan satın alınıp alınmadığı, alınmış ise kimden, ne zaman satın alındığı ve satış işleminden sonra zilyetliğin davalıya devredilip devredilmediği hususları maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, tanık beyanları ile yerel bilirkişilerin beyanları çeliştiği takdirde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, taksime dair beyanlar dosyaya getirtilecek olan murise ait taşınmazların tutanakları ve tapu kayıtları ile denetlenmeli; fen bilirkişisinden keşfi takibe elverişli rapor ve kroki alınmalı; bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
3- Dava konusu 149 ada 4 ve 166 ada 41 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacılar, çekişmeli taşınmazların müşterek kök murisleri ...’den intikal ettiğini ve mirasçılar arasında terekesinin taksim edilmediğini ileri sürerek tapu iptali ve miras payı oranında adlarına tescili istemiyle dava açmıştır. Davalı ... ise, çekişmeli taşınmazların kök murisin ölümünden sonra taksim edildiğini savunarak, 22.06.1989 tarihli taksim senedine tutunmuştur. Çekişmeli taşınmazların tarafların kök murisi ...’den geldiği dosya kapsamı ile sabit olup, esasen bu husus mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, taraflar arasında da ihtilaf konusu değildir. Uyuşmazlık, murisin ölüm gününden sonra çekişmeli taşınmazların mirasçılar arasında taksim edilip edilmediği ve çekişmeli taşınmazların davalı ..."nin tutunmuş olduğu 22.06.1989 tarihli taksim senedinin kapsamında kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır. Ne var ki Mahkemece mahallinde yapılan keşifte, davalı tarafça dosyaya ibraz edilen 22.06.1989 tarihli taksim senedi yöntemince zemine uygulanmamış, davalı tarafın dayandığı senedin çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığının tespiti bakımından uygulama yapılmamış, 6100 sayılı HMK’nın 31. maddesinde yer alan "Hakimin davayı aydınlatma ödevi" ilkesi kapsamında, senette adı yazılı senet tanıklarının da hayatta iseler dinlenmesi gerektiği üzerinde durulmamış; beyanlarına başvurulan yerel bilirkişi ve tanığa da bu husus sorulmamıştır. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, hayatta iseler senet tanıkları ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak bu keşifte mevki ve hudut içermeyen, davacıların murisi ..."ın da imzasının yer aldığı 22.06.1989 tarihli taksim senedinin içeriğinde bahsi geçen taşınmazların hangi taşınmazlar olduğu, çekişmeli taşınmazların taksim senedi kapsamında kalan taşınmazlar olduğu belirlendiği takdirde murisin ölümünden sonra çekişmeli taşınmazların mirasçıları arasında taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise ne zaman, nerede, kimlerin katılımı ile yapıldığı, taksime tüm mirasçılarının katılıp katılmadığı, katılmayanlar var ise bunların temsil edilip edilmedikleri ya da sonradan taksime icazet verip vermedikleri, taksim yapılmış ise çekişmeli taşınmazların kime isabet ettiği, kim ya da kimler tarafından ne kadar süredir ve ne şekilde kullanıldığı mahalli bilirkişi, senet tanıkları ve taraf tanıklarından, her bir taşınmaz başında ayrı ayrı beyanları alınmak suretiyle maddi olaylara dayalı olarak ayrı ayrı sorulup saptanmalı, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; özellikle çekişmeli 149 ada 4 parsele komşu olan dava dışı 149 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davacıların murisi ... adına tespit gördüğü hususu da göz önünde bulundurularak senette bahsi geçen "ev yeri" olarak belirtilen taşınmazların çekişmeli 149 ada 4 parsel ve dava dışı 149 ada 3 parsel sayılı taşınmazları kapsayıp kapsamadığı belirlenmeli, öte yandan önceki keşifte alınan beyanlarda çekişmeli 166 ada 41 parsel sayılı taşınmazın komşu taşınmazlar ile birlikte bir bütün halinde iken taraflarca taksim edilmesi sonucu davacılar murisi ..."a isabet eden komşu parsellerin ... tarafından 3. kişilere devredildiği hususundaki beyanlar komşu parsel tutanakları ile denetlenmeli, bu hususlar yeniden yapılacak keşifte saptanarak sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.