Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/5695 Esas 2019/475 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5695
Karar No: 2019/475
Karar Tarihi: 22.01.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/5695 Esas 2019/475 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/5695 E.  ,  2019/475 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa"dan kaynaklanan tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, dava dışı ... Döviz Altın Ticaret A.Ş."nin vergi borcundan dolayı ortağı davalı ... hakkında da takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını dava konusu 14 nolu parseli 04.06.2004 tarihinde davalı ..."ye, 32 nolu bağımsız bölümü 14.10.2003 tarihinde davalı ..."ya devrettiğinden, bu tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu 32 nolu bağımsız bölümün tapudaki satış bedeli ile gerçek bedeli arasında önemli fark olmadığından bahisle davalı ... hakkındaki davanın reddine, 14 parselin satışında bedel farkı olduğu gerçek değerinin ödendiğinin davalı ... tarafından ispatlanmadığından bahisle davalı ... hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili ile davalı borçlu ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içeriğinden, davacı alacaklının alacağının karardan sonra 03.11.2014 tarihinde ödendiği anlaşıldığından, davanın konusu kalmamıştır.
    Bu halde, mahkemece konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi için, kararın bozulması gerekmiştir.
    2-Kabule göre ise,1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekirken davalılar aleyhine nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi de isabetli değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine, 22/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.