Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2013/1-41
Karar No: 2013/218

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2013/1-41 Esas 2013/218 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Karar, sanık H.A.'nin teşebbüs ettiği kasten öldürme suçu için Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmasına ve müsadereye ilişkin verilmiştir. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, sanık müdafii tarafından temyiz edilen kararı ele alarak, mağdurun sanığı tahrik edecek bir söz veya eylemde bulunmadığına dair verilen hükmü bozma nedeni olarak kabul etmemiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine yapılan incelemede, sanığın ölümü nedeniyle düşme kararının mahkeme tarafından verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda TCK'nun 81/1, 35/2, 29/1, 62/1, 53 ve 54. maddeleri ile 5237 sayılı TCK'nun 64. maddesi ve 5271 sayılı CMK'nun 223. maddesi açıklanmıştır.
Ceza Genel Kurulu         2013/1-41 E.  ,  2013/218 K.

    "İçtihat Metni"

    İtirazname : 2009/231673
    Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi
    Mahkemesi : BALIKESİR 2. Ağır Ceza
    Günü : 12.03.2009
    Sayısı : 11-70 

    Kasten öldürme suçuna teşebbüsten sanık H.A.."in TCK"nun 81/1, 35/2, 29/1, 62/1, 53 ve 54. maddeleri uyarınca 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve müsadereye ilişkin, Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 12.03.2009 gün ve 11-70 sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1 Ceza Dairesince 11.10.2012 gün ve 9126-7479 sayı ile;
    “1) Katılan-sanık R. müdafiinin süresinde verdiği temyiz dilekçesinde kararı sanık müdafii sıfatıyla temyiz ettiği, süresinden sonra katılan vekili sıfatını da temyiz davasına konu ettiği anlaşıldığından, katılan vekili sıfatıyla yaptığı temyiz talebinin CMUK.nun 317.maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
    2) Temyiz dilekçelerinin kapsamına göre, sanıklar hakkında öldürmeye teşebbüsten kurulan hükümlere hasren yapılan incelemede;
    Oluşa ve dosya içeriğine göre, olayda mağdur R.."den sanık H.."ye yönelik hukuki nitelikteki alacak meselesinden başka tahrik içeren söz veya eylem bulunmadığı halde, sanık H.."nin mağdur R.."yi öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükümde haksız tahrik nedeniyle (1/4) oranında indirim yapılması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    3) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık H.."nin mağdur R.."yi öldürmeye teşebbüs, sanık R.."nin mağdur H..yi öldürmeye teşebbüs suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, eleştiri nedeni saklı kalmak kaydıyla tahrik ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık R. müdafiinin yasal savunmaya vesaireye, sanık H..müdafiinin eksik incelemeye, sübuta, suç niteliğine, sanık R.."ye verilen ceza miktarına vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (onanmasına)” karar verilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 07.11.2012 gün ve 231673 sayı ile; Özel Dairece onama kararının verildiği tarihten önce sanığın ölmesi nedeniyle hükmün bozulmasına ve sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
     CMK"nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Özel Dairece 20.12.2012 gün ve 5520-9759 sayı ile; "Sanık H.A.."in 20.12.2011 tarihinde öldüğü nüfus kayıt örneğinden anlaşılmakla, sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK"nun 64. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesi zorunluluğu bozmayı gerektirmekle hükmün bu sanık yönünden (bozulmasına), düşme kararı verilmediğinden bu konuda karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderilmesine" karar verilmesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    İtirazın kapsamına göre inceleme sanık H.A.hakkında R. K..’ı öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; çıkartılan nüfus kaydında sanığın temyiz aşamasında öldüğünün belirtilmesi halinde yapılması gereken işlemin belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya içeriğinden;
    Temyiz aşamasında Yargıtay C.Başsavcılığınca UYAP (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi) kullanılarak çıkarılan nüfus kayıt örneğinde, sanığın yerel mahkeme hüküm tarihinden sonra 20.12.2011 tarihinde öldüğü bilgisinin yer aldığı anlaşılmaktadır.
    5237 sayılı TCK’nun 64. maddesinde; sanığın ölümü durumunda kamu davasının düşürüleceği, sadece niteliği itibarıyla müsadereye tâbi olan eşya ve yararlar hakkında yargılamaya devam edileceği, hükümlünün ölümü halinde ise cezanın ortadan kaldırılmasına karar verilmekle birlikte, müsadere ve yargılama giderlerine ilişkin hükmün infaz edileceği belirtilmek suretiyle hükümlü ile sanığın ölümüne farklı sonuçlar yüklenmiştir.
    Buna göre, kamu davası açılmadan önce şüphelinin ölmesi halinde kovuşturma imkanının bulunmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı, kamu davası açıldıktan sonra sanığın ölmesi halinde ise mahkemece düşme kararı verilecektir. Ölümün ceza ilişkisini sadece ölen kişi bakımından sona erdirdiğinden iştirak halinde işlenen suçlarda diğer sanıklar hakkında davaya devam edilecek, sanığın ölümü niteliği itibarıyla müsadereye tâbi eşya ve maddi menfaatler hakkında davaya devam olunarak müsadere kararı verilmesine engel olmayacaktır. Sanığın ölümü ceza ve infaz ilişkisini düşürürken, hakkındaki mahkûmiyet hükmü kesinleşmiş olan hükümlünün ölümü sadece hapis ve henüz infaz edilmemiş adli para cezalarının infaz ilişkisini ortadan kaldıracaktır. Buna bağlı olarak ölümden önce tahsil edilmiş bulunan para cezaları mirasçılarına iade edilmeyecek, buna karşın tahsil edilmemiş bulunan para cezaları da mirasçılardan istenmeyecek, bunun yanında müsadereye ve yargılama giderlerine ilişkin hükümler ölümden önce kesinleşmiş olmak kaydıyla infaz olunacaktır. 
    Görüldüğü gibi, suç teşkil eden bir fiilin işlenmesiyle fail ile devlet arasında doğan ceza ilişkisi, bu fiili işleyen sanığın ya da hükümlünün ölümüyle cezaların şahsiliği ilkesi nedeniyle başkası sorumlu tutulamayacağından, düşmektedir. Ölüm, bir vakıa olan suçu ortadan kaldırmayacak, suçtan sorumlu tutulacak kişi olmadığından, devletin suçla birlikte ortaya çıkan cezalandırma sorumluluk ve yetkisini sona erdirecektir.
    Temyiz aşamasında sanığın öldüğüne ilişkin bir iddianın ortaya çıkması ya da UYAP (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi) vasıtasıyla alınan nüfus kaydında öldüğü bilgisinin yer alması veya sanık adına tebliğnamenin tebliğ edilmesi için çıkarılan evrakın öldüğünden bahisle iade edilmesi gibi durumlarda, ölümün kamu davasının düşürülmesini gerektiren bir neden olduğu da göz önüne alınarak, ölüm nedeniyle düşme kararının temyiz merciince dosya üzerinde yapılan inceleme sırasında verilmesi yerine, ölüm bilgisi nedeniyle diğer yönleri incelenmeyen hükmün bozulmasına karar verilerek yerel mahkemelerce mahallinde yapılan araştırmada sanığın öldüğünün kesin olarak belirlenmesinden sonra düşme kararı verilmesinin sağlanması gerekmektedir. Nitekim Ceza Genel Kurulunun 05.03.2013 gün ve 1560-81, 05.03.2013 gün ve 131-75, 13.03.2012 gün ve 360-95, ile 06.05.2008 gün ve 97-101 sayılı kararları başta olmak üzere birçok kararında da aynı sonuca ulaşılmıştır.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazı üzerine Özel Dairece, UYAP (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi) kullanılarak alınan nüfus kayıt örneğinde, sanığın hükümden sonra 20.12.2011 tarihinde öldüğü bilgisi yer aldığından, gerekli araştırmanın yapılarak sonucuna göre TCK’nun 64 ile 5271 sayılı CMK"nun 223. maddeleri uyarınca müsaderesine hükmolunan eşyayı da kapsayacak şekilde gereken hükmün mahkemesince verilmesinin temini için itirazın kısmen kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmesinde  bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının ölüm nedeniyle düşme kararının Özel Dairece verilmesi gerektiğine ilişkin kısmının reddine karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının düşme kararının Özel Dairece verilmesi gerektiğine ilişkin kısmının REDDİNE,
    2- Dosyanın, mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.04.2013 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi