14. Hukuk Dairesi 2016/8822 E. , 2019/2813 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından 05.12.2014 gününde verilen dilekçe ile mirastan feragat sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, mirastan feragat sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin mirasbırakan ... ile 18.02.2014 tarihinde evlendiğini, 25.02.2014 tarihinde ... 1. Noterliğinin 04908 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde mirastan feragat sözleşmesi ile müvekkili ile mirasbırakan arasında ivaz karşılığında mirastan feragat sözleşmesi akdettiklerini, mirastan feragat sözleşmesinin tanıklarından birinin mirasbırakanın çocuğu olan davalı ... olduğunu, Türk Medeni Kanunu madde 536 uyarınca mirasbırakanın altsoyunun tanık olarak mirastan feragat sözleşmesine katılmasının yasak olduğunu, bu nedenlerle mirastan feragat sözleşmesinin geçersiz olduğunu beyanla mirastan feragat sözleşmesinin iptalini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Mirastan feragat sözleşmesi (TMK. md. 528), miras sözleşmesinin bir çeşidi olduğundan, resmi vasiyetname şeklinde yapılması zorunludur. (TMK. md. 545 ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kanunu 11.02.1959 tarih, 16/14 sayılı kararı ). Türk Medeni Kanunu m. 536’da yer alan mirasbırakanın altsoy kan hısımlarının resmî vasiyetnamenin düzenlenmesine memur veya tanık olarak katılamayacağına ilişkin kural, mirastan feragat sözleşmesi için de geçerlidir. Mirasbırakanın altsoyu olan davalı ..., davaya konu ... 1. Noterliğinin 25.02.2014 tarihli ve 04908 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde mirastan feragat sözleşmesinde tanık olarak yer almıştır. Bu nedenle geçerli bir mirastan feragat sözleşmesinden söz edilemez. Ancak, davacı aynı mirastan feragat sözleşmesinde bütün miras hisselerinin tamamından murisi ...’dan aldığı 20.000TL bedel karşılığında feragat ettiğini, feragat bedeli olan 20.000TL’yi murisi ...’dan nakden ve defaten noterliğin haricinde aldığını ifade etmiştir. Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz (TMK m. 2). Edimlerin ifasından sonra davacının şekil eksikliğini ileri sürerek, gerçekleştirdiği hukuksal işlemin iptalini istemesi; Medeni Kanununun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük ilkesine aykırıdır. Bu bakımdan; mahkemece şekil eksikliği nedeniyle iptal isteminin reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuş; bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
27.03.2019 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
(Muhalif)
K A R Ş I O Y
Ölüme bağlı tasarrufların hüküm ve neticelerini, mirasbırakının ölümünden sonra meydana getirmesi söz konusu olduğu için, bu özelliği nedeniyle, kanun koyucu bu tasarrufların kurulmasını sıkı şekil şartına bağlamıştır.
Kanun koyucu ölüme bağlı tasarrufların yapılması için iki farklı şekil şartı öngörmüştür. Bunlardan biri, mirasbırakanın tek taraflı yaptığı ve her zaman dönebileceği vasiyetname (MK 531-544), diğeri iki taraflı, bağlayıcı özelliği olan miras sözleşmesidir.
Miras sözleşmesinin geçerli olması için Türk Medeni Kanununun 545/I. maddesi uyarınca resmî vasiyetname şeklinde düzenlenmesi gerekir.
Türk Medeni Kanununun 536. maddesinde resmi vasiyetnamede yer alacak tanıkların bazı özellikleri taşıması hükme bağlanmış; bazı kişilerin resmî memur veya tanık olarak, resmî vasiyetnamenin tanziminde yer alamayacağı açıkça öngörülmüştür. Düzenlemeye katılma yasağını öngören 536. madde emredicidir.
Türk Medeni Kanununun 536. maddesinin 1. fıkrası mutlak yasakları öngörmüştür. Birinci fıkraya göre “Fiil ehliyeti bulunmayanlar, bir ceza mahkemesi kararıyla kamu hizmetinden yasaklılar, okur yazar olmayanlar, mirasbırakanın eşi, üstsoy ve altsoy kan hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin eşleri, resmi vasiyetnamenin düzenlenmesine memur veya tanık olarak katılamazlar”.
Kanun koyucu, Türk Medeni Kanununun 536/I. maddesine tanıkların ve resmi memurun tarafsızlığının sağlanmasını istediği için böyle bir hükmü düzenlemiştir.
Türk Medeni Kanununun 536/I. maddesinde öngörülen unsurlardan birini içinde barındıran resmî vasiyetname resmi şekle aykırı olarak düzenlenmiş addedilir ve işlem iptal davasına konu edilebilir.
Mirastan feragat sözleşmesi, hukuki niteliği itibariyle bir miras sözleşmesi olduğu için, yukarıda açıklanan kurallar mirastan feragat sözleşmesinin kurulmasında da geçerli olacaktır.
Muris ile davacı arasında ... 1. Noterliğinde düzenlenen 25.02.2014 tarihli mirastan feragat sözleşmesine miras bırakanın altsoyu olan ... tanık sıfatı ile katılmıştır.
Türk Medene Kanununun 536. maddesinde belirtilen emredici ve yasaklayıcı kural nedeniyle mirastan feragat sözleşmesinin iptaline karar veren ilk derece mahkemesinin kararı doğrudur.
Temyiz itirazlarının reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun kararına katılamamaktayım.