Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2243
Karar No: 2020/3451
Karar Tarihi: 06.07.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/2243 Esas 2020/3451 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2018/2243 E.  ,  2020/3451 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TENKİS

    Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, tenkis isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan anneleri ..."ün ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını davalı torununa vasiyet ettiğini, söz konusu vasiyetname ile saklı paylarının ihlal edildiğini ileri sürerek tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, mirasbırakanın başkaca taşınmazlarının bulunduğunu, davacıların saklı paylarının zedelenmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, tenkis isteğinin kabulü ile tapu iptali ve tescile ilişkin verilen karar Dairece; “... sabit tenkis oranına göre vasiyetname ile bağışlanan taşınmazların bölünemeyeceği anlaşıldıktan sonra davalı ..."e 25.11.2010 tarihli celsede tercih hakkının sorulduğu, davalının taşınmazların mülkiyetinin (Türk Medeni Kanunu"nun 561/1. mad. gereğince) kendisinde kalmasını belirtip, tercih hakkını bedel ödeyeceği yönünden kullandığı anlaşılmaktadır.Ne var ki; mahkemece, 25.11.2010 tarihli celsede davalı tarafca tercih hakkı kullanılmasına rağmen bu defa 05.04.2012 tarihli celsede yeniden davalının tercih hakkını kullanması konusunda ihtaratlı davetiye çıkartılmasına karar verilmiş, davalının duruşmaya katılmaması üzerine tercih hakkının bu defa davacılara geçtiği kabul edilerek, davacıların duruşmaya katıldıkları 19.07.2012 celsede tercih hakkı sorulmuş, davacılar da taşınmazların mülkiyeti istediklerini bildirmişlerdir.Bu durumda, tenkis hesabı yaptırılıp, belirlenen bedele hükmedilmesi gerekirken; Türk Medeni Kanunu"nun 564/2. maddesindeki karar günündeki değerin dikkate alınması hususu yanlış yorumlanarak davalıya yeniden tercih hakkında bulunması için meşruhatlı davetiye çıkartılması, davalının bu hakkı kullanmaması üzerine de tercih hakkının davacılara geçtiğinin kabulü ve buna bağlı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde ve özellikle, hükmüne uyulan bozma ilamı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, reddine.
    Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Vasiyetname mutlak tenkise tabi olup, mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılma amacı ile hareket edip etmediğinin sonuca etkili olmadığı, vasiyet edilen mal varlığı değerinin davacının saklı payını ne miktarda ihlal ettiğinin alınacak rapor ile saptanması gerektiği açıktır.
    Hükme esas alınan 07.06.2011 tarihli tenkis raporunda izlenen yol denetime elverişli ve ilkelere uygun olup, tespit edilen sabit tenkis oranında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Ancak; mahkemece hükme esas alınan 07.06.2011 tarihli bu rapora davalının itirazı üzerine alınan 30.01.2012 tarihli bilirkişi raporunda, hükme en yakın tarih ( 31.12.2011 ) itibariyle yeniden değerleme oranları uygulanarak belirlenen değerler esas alındığında , her bir davacı için 8.895,53 TL olmak üzere toplam 35.582,14 TL tenkis alacağının bulunduğu belirtilmiş, bozma ilâmından sonra taşınmazların güncel değerleri belirlenerek alınan 27.04.2016 tarihli bilirkişi raporunda ise karar gününe en yakın tarih itibariyle her bir davacı için 9.842,03 TL olmak üzere toplam 39.368,12 TL tenkis alacağının bulunduğu belirtilmiş olmasına rağmen mahkemece 07.06.2011 tarihli bilirkişi raporuna davacıların itiraz etmediği, bu durumun davalı lehine usuli kazanılmış hak teşkil edeceği gerekçesi ile 27.04.2016 tarihli rapor değil, 07.06.2011 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur.
    Bilindiği üzere,11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca , sabit tenkis oranı bulunduktan sonra dava konusu taşınmazların karar tarihindeki ya da karar tarihine en yakın tarihteki değerleri alınacak bilirkişi raporu ile tespit edilip, tespit edilen bu değere sabit tenkis oranının uygulanması ile belirlenen bedele hükmedilmesi gerektiğinden davacılar tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmemiş olması davalı lehine usuli kazanılmış hak teşkil etmez.Bu durumda çekişmeli taşınmazların tercih tarihindeki değerine sabit tenkis oranının uygulandığı 07.06.2011 tarihli bilirkişi raporu ile neticeye gidilmesi hatalıdır.
    Hâl böyle olunca, 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu taşınmazların karar tarihindeki veya karar tarihine en yakın tarihteki rayice göre değerlerini gösterir rapor alınması ve belirlenecek bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi