17. Hukuk Dairesi 2017/5180 E. , 2019/472 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı borçlu Mete hakkında takipler yapıldığını, takiplerin semeresiz kaldığını, borçlunun dava konusu 8 nolu bağımsız bölümü 09.10.2012 tarihinde davalı ..."e onunda 17.10.2012 tarihinde diğer davalı ..."e sattığından, bu satış işlemlerinin iptalini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin taşınmazı raiç bedelden sattığını muvazaa olmadığını belirterek, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ..., haksız açılan davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davalı ..."in borçlunun teyzesinin eşi, diğer davalı ... ise borçlunun halasının eşi olduğu, akrabalık halinde iyiniyet iddialarının dinlenemeyeceği gibi taşınmazların tapudaki satış bedelleri ile gerçek değerleri arasında önemli oransızlık bulunduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK"nın 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı ... vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun
haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, takip dayanağı Gaziantep 10. İcra Müdürlüğünün 2012/9021 sayılı takip dosyasındaki borç 05.08.2012 tanzim tarihli bonadan, 2012/9022 sayılı takip dosyası 25.09.2012 tarihli çekten kaynaklanmakta olup tasarruf bu tarihlerden sonra 09.10.2012 tarihinde gerçekleşmiştir. 2012/9021 sayılı takip dosyasında 18.06.2014 tarihli aciz belgesi sunulmuş, 2012/9022 sayılı takip dosyasında borçlu Mete"nin evinde 06.12.2012 tarihinde haciz yapılmış olup haciz tutanağı İİK"nun 105. maddesi kapsamında aciz belgesi niteliğindedir. Bu iki takip dosyası yönünden ön koşulların var olduğu sabittir. Ancak dava konularından 2012/9314 sayılı takip dosyasındaki borç kaynağı tasarruf tarihinden sonraki 17.10.2012 tarihli faiz başlangıçlı fatura bedeli olarak belirtildiğinden bu takip dosyası yönünden davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
3-Dava sadece 8 nolu bağımsız bölüm için açılmış olmasına rağmen HMK"nun 26/1. maddesine aykırı olarak talepten fazla olacak şekilde 19 nolu bağımsız bölüm yönünden de kabul kararı verilmesi isabetsiz olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddin, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 22/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.