1. Hukuk Dairesi 2018/791 E. , 2020/3450 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda , yerel mahkemece tazminat isteği yönünden davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ve davalı ... taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde ise tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı, vekil tayin ettiği davalı ... tarafından maliki olduğu dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazının bilgisi ve rızası dışında diğer davalı ...’e satış suretiyle temlik edildiğini, kendisine bir bedel ödemediğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 7.000,00 TL’nin 29.11.2005 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş,16.06.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 56.484,64 TL ‘ye yükseltmiştir.
Davalı ..., avukat olarak görev yaptığını, davacının müvekkillerinden ...’na olan borcuna karşılık olarak dava konusu taşınmazı satması için kendisini vekil tayin ettiğini, işlemlerin davacının bilgi ve talimatı doğrultusunda yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., davacının dava dışı ...’na olan borcu nedeniyle taşınmazın kendisine teminat amaçlı devredilmesi için davalı ...’u vekil tayin ettiğini , davacının Timur’a olan borcu bittiğinde taşınmazın iade edileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 56.484,64 TL tazminatın davalıdan tahsiline ilişkin verilen karar Dairece; “.. davalıların savunma içerikleri ile taşınmazın gerçek değerinin oldukça altındaki bir değerle temlik edilmiş olması ve yukarıda açıklanan olguların tümünün vekalet görevinin kötüye kullanıldığını açıkça gösterdiği dikkate alınarak, davanın tapu iptali ve tescil isteği bakımından kabulü gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve kendi içerisinde çelişkili olacak gerekçelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararı gereğince davanın kabulü ile tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkin verilen karar Dairece; taşınmazın yargılama sırasında üçüncü kişiye temlik edilmesi nedeniyle HMK 125. maddesi uyarınca davacıya seçimlik hakkının hatırlatılması gereğine işaret edilerek bozulmuş; Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının seçimlik hakkını vekil ve önceki kayıt maliki aleyhine tazminat davası olarak devam etmek istemesi üzerine tazminat isteği yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde ve özellikle, hükmüne uyulan bozma ilamı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, reddine.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, vekalet görevinin kötüye kullanılması davaları niteliği itibariyle haksız fiil hükümlerine tabidir. Haksız fiillerde temerrüt, haksız fiilin meydana geldiği tarihte gerçekleşir. Islah edilen kısım için dahi temerrüt, haksiz fiil tarihi itibariyle gerçekleşir.
Ne var ki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 26. maddesi hükmü gereğince hakim, kural olarak tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Buna usul hukukunda taleple bağlılık ilkesi denilmektedir.
Somut olayda, davacı taraf dava dilekçesinde öncelikle tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 7.000 TL’nin 29.11.2005 ( temlik tarihi) tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsili talebinde bulunmuş, 16.06.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini taşınmazın dava tarihindeki değeri olan 56.484,64 TL’ye yükseltmiş, mahkemece vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesiyle 56.484,64 TL tazminatın davalıdan tahsiline ilişkin verilen karar Dairece; “vekalet görevinin kötüye kullanıldığının sabit olduğu, tapu iptali ve tescil isteği bakımından davanın kabulü gerektiği “ gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararı gereğince tapu iptali ve tescile ilişkin verilen karar bu kez Dairece; "taşınmazın yargılama sırasında üçüncü kişiye temlik edilmesi nedeniyle HMK 125. maddesi uyarınca davacıya seçimlik hakkının hatırlatılması" gereğine işaret edilerek bozulmuş; Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, davacı seçimlik hakkını davalı vekil ve önceki kayıt maliki aleyhine tazminat davası olarak devam etmek isteğini bildirmiştir.
Hâl böyle olunca; taşınmazın keşfen saptanan dava tarihindeki değeri üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yukarıda anılan taleple bağlılık kuralı ve davacının ıslah dilekçesi göz ardı edilerek temlik tarihindeki bedele hükmedilmesi doğru değildir.
Davacının yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden davacıya geri verilmesine, aşağıda yazılı 1.049.02 TL bakiye onama harcının davalı ..."dan alınmasına, 06.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.