Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/16018
Karar No: 2014/13429
Karar Tarihi: 15.10.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/16018 Esas 2014/13429 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, müvekkiline ait aracın kasko sigortası poliçesi kapsamında meydana gelen trafik kazasında hasar gördüğünü ve davalı kasko sigortacısı tarafından hasar bedelinin ödenmediğini öne sürerek 60.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, 56.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar vermiştir. Ancak kısa karar ile gerekçeli karar arasında uyumsuzluk bulunduğu için hüküm bozulmuştur. HUMK'nın 388 ve 389. maddeleri ile HMK'nın karşılık 297/1-2. maddeleri uyarınca hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerektiği belirtilerek yargıda açıklık ve netlik prensibinin gerekliliği vurgulanmıştır.
17. Hukuk Dairesi         2014/16018 E.  ,  2014/13429 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Sorgun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
    TARİHİ : 25/03/2014
    NUMARASI : 2012/339-2014/150

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalının kasko sigortacısı olduğu müvekkiline ait .plaka sayılı aracın 17.06.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hasarlandığını, hasar bedelinin davalı tarafça ödenmediğini ileri sürerek, 60.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü ile 56.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    1-1086 sayılı HUMK"nın 388 ve 389. maddeleri ile 6100 sayılı HMK"nın karşılık 297/1-2.maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir.
    Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
    Yargıtayın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunması gerektiği açıktır.
    Somut olayda kısa kararda “59.000,00 TL tazminatın dava tarihi olan 23.07.2012 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verildiği halde, gerekçeli kararda “56.000,00 TL tazminatın dava tarihi olan 23.07.2012 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde karar verilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere kısa karar ile gerekçeli karar uyumlu olmayıp, taraflar yönünden şüphe ve tereddüt uyandıracak nitelikte olduğundan, bu yön yukarıda açıklanan yasa maddelerine açık bir aykırılık oluşturduğundan (10.04.1992 gün, 1991/7 Esas-1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında da belirtildiği üzere) hükmün bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi