Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/16321 Esas 2019/2802 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16321
Karar No: 2019/2802
Karar Tarihi: 27.03.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/16321 Esas 2019/2802 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalının mera parselinin bir kısmına elatma yaparak haksız müdahalede bulunduğunu ve bu müdahalenin önlenmesini talep etmiştir. Ayrıca eski haline getirme ve taş toprak bedeli de istemiştir. Davalı, Karayolları Genel Müdürlüğü ile yaptığı sözleşme doğrultusunda yasal izinler alınarak çalışma yaptığını ve davanın reddedilmesini savunmuştur. Mahkeme, idare ile yüklenici olan davalı arasındaki sözlemede belirtilen madde gereğince dava konusu taşınmazdan toprak alındığını gerekçe göstererek davanın reddine karar vermiştir. Ancak, yer Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan ve kamunun yararlanmasına ayrılan yerlerden olup maliki davacı Hazinedir. Davalı şirketin, yapım işinde kullandığı hammadde temini için izin alıp almadığı, almış ise hangi parseller için izin verildiği araştırılmalı ve mahallinde keşif yapılarak izin alınan taşınmazlar ve elatılan yerler belirlenmelidir. Bu nedenle, mahkemenin eksik inceleme ve araştırma yaparak verdiği kararın bozulması gerekmiştir. Kararda kanun maddesi belirtilmemiştir.
14. Hukuk Dairesi         2016/16321 E.  ,  2019/2802 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.11.2014 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Davacı ... vekili, 112 ada 28 No"lu mera parselinin 48.464,05 m2"lik kısmı ile yine tapulama harici yerde 44.518,30 m2"lik alanda çukurlar açıp, toprak çekerek elattığını belirterek, haksız müdahalenin menini, eski hale getirme bedeli ve taş toprak bedeli olarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 34.594,47TL"nin davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı, Karayolları Genel Müdürlüğü ile 1997 yılında yol yapımı konusunda sözleşme imzaladıklarını, sözleşme doğrultusunda yasal izinler alınarak çalışma yaptıklarını, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı şirket tarafından dosyaya sunulan sözleşmenin 25. sayfasındaki 25. maddede, inşaat için gerekli ariyet, taş, kum ve çakıl gibi malzemelerin idare tarafından karşılanacağının belirtildiğini, bu kapsamda yapılan yol çalışması için idare ile yüklenici olan davalı arasındaki sözlemede belirtilen madde gereğince dava konusu taşınmazdan toprak alındığını gerekçe göstererek, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, mera ve tescil harici yerlere elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Her ne kadar, mahkemece davalının Karayolları Genel Müdürlüğü ile yaptığı sözleşme nazara alınarak dava reddedilmiş ise de elattığı iddia edilen yer Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan ve kamunun yararlanmasına ayrılan yerlerden olup maliki davacı Hazinedir. Davalı şirketin, yapım işinde kullandığı hammadde temini için izin alıp almadığı, almış ise hangi parseller için izin verildiği araştırılmalı, varsa ilgili belgeler getirilmeli ve mahallinde keşif yapılarak varsa izin alınan taşınmazlar ve elatılan yerler belirlenmeli, ondan sonra bir karar verilmesi yoluna gidilmelidir.
    Eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    27.03.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.