18. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2938 Karar No: 2019/5997 Karar Tarihi: 27.03.2019
Kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/2938 Esas 2019/5997 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, sanığın suçu işlediği yönünde yeterli delil bulunmadığından ve ayrıca suçun kanunda belirtilen ısrar öğesinin oluşup oluşmadığı açıklanmadığından mahkeme kararı bozulmuştur. Kanunda belirtilen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu unsurlarından birisi de ısrar öğesidir. Suçun ısrar öğesi oluşabilmesi için, temadiye uygun olmayan hareketlerin birkaç kez tekrar edilmesi gerekir. Ancak, temadiye uygun hareketlerde suçun oluşması için birden fazla tekrar gerekmeyebilir. Mahkeme kararında belirtilen kanun maddesi ise Türk Ceza Kanunu'nun 123. maddesidir.
18. Ceza Dairesi 2017/2938 E. , 2019/5997 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve konut dokunulmazlığını ihlal suçu yönünden zaman aşımı süresi içinde kamu davası açılabileceği öngürülerek, dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; TCK"nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun unsurlarından birisi de ısrar öğesidir. Bazı hareketler yapıları gereği temadiye uygun değildir bu hareketlerin birkez yapılması ile suçun ısrar öğesi oluşmaz ancak bir çok kez tekrarı ile oluşur. Ancak temadiye elverişli hareketler bakımından ise suçun oluşması için birden çok kez tekrarını aramak hükmün konuluş amacı ve korunan hukuki yarara hizmet etmez. Temadiye elverişli hareketler yönünden olgusal bir değerlendirme yaparak hukuka aykırı davranışın kişinin huzur ve sükununu bozacak yoğunluğa yani ısrar boyutuna gelip gelmediği belirlenmelidir. Yukarıdaki değerlendirmelere göre; sanığın şikayet tarihinden bir ay önce katılanı kahvehanede gördüğü ve başını salladığı, 10 gün önce katılanın aracı ile seyir halinde iken dosya tanığı ..."in de araç içerisinde bulunduğu esnada sanığın aracı ile katılanın kullanımında olan aracı sıkıştırdığı ve katılanı kaza yapma durumuna getirdiği, son olarak 2 gün önce kahvehanede otururken tanıklar ... ve ..."ın da bulunduğu sırada sanığın katılanın kendisine bakması üzerine, katılana hitaben “ne bakıyorsun lan” diyerek rahatsız ettiği şeklinde gerçekleştiği iddia olunan eylemlerde, sanığın sadece tanık ..."ün beyanına itibar edilerek 2015 yılı ağustos ayından itibaren katılanı her gördüğü yerde kafasını salladığı ve bu şekilde katılanı rahatsız ettiğinin kabul olunduğu olayda, sanığı destekler beyanları bulunan tanıklar ..., ..., ... ile katılan ... ve tanığı ..."ün beyanları arasında oluşan çelişki giderilmeden ve CMK"nın 230/1-b maddesi gereğince hükme esas alınan deliller ile hangi beyana neden itibar edildiği karar yerinde açıklanıp tartışılmadan, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu yönünden cezalandırmaya yeterli delillerin nelerden ibaret olduğu ve suçun ısrar unsurunun ne şekilde oluştuğu açıklanmadan, yetersiz ve yerinde olmayan gerekçeyle atılı suçtan mahkumiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz nedenleri bu sebeplerle yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme farklı nedenlerle uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.