
Esas No: 2016/16536
Karar No: 2019/2795
Karar Tarihi: 27.03.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/16536 Esas 2019/2795 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.12.2014 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, Çatkara Köyü, ... Deresinden çıkan suyu nizasız fasılasız kullanmakta iken 13/11/2014 tarihinde davalıların logar ile alıp buradan plastik boru ile yol kenarına çeşme yapmak sureti ile getirdiklerini, buradan da kendi bahçelerine boru döşemek suretiyle naklettiklerini, su üzerinde korunmaya değer üstün bir hakları bulunmadığından suya müdahalenin menine, yapılan imalatların yıkımına ve eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., davacının kot farkı nedeniyle suyu kullanmasının mümkün olmadığını, köy ihtiyar heyetinin izni ile dere yatağından çıkan suyu boruya alıp çeşme yaptıklarını ve hayrat olarak köy halkının kullanımına sunduklarını, davacının üstün bir hakkının bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının öncelikli kullanım hakkı ve dava konusu suyun davacının bahçesinin su ihtiyacını karşıladığı da dikkate alınarak davanın kabulüyle davalının suya yaptığı müdahalenin menine ve su kaynağının eski haline getirilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar temyiz etmiştir.
Dava, suya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece mahallinde yapılan keşifde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre dava konusu suyu davacının kullandığı anlaşılmaktadır. Uzman bilirkişi raporlarına göre dava konusu suyun ... Deresi içinde kaldığı ve genel su niteliğinde olduğu sabittir. Nitekim ziraat bilirkişi raporunda haftanın belirli gününde 5-6 saat süreyle suyun akıtılması halinde davacının su ihtiyacının karşılanabileceği açıklanmıştı.
Bu durumda dava konusu suyun genel su niteliğinde olduğu dikkate alınarak mahkemece, suların en az olduğu dönemde mahallinde ziraatçi ve jeoloji mühendisi bilirkişiler hazır bulundurularak yeniden keşif yapılarak davacının suya ihtiyacı olup olmadığı bilimsel verilere uygun olarak tespit ettirilmeli, davalıların içme suyu ihtiyaçları olup olmadığı, bu ihtiyacı şebeke suyu veya başka kaynaktan karşılayıp karşılamadıkları araştırılmalı, içme suyu ihtiyacının sulama suyu ihtiyacına nazaran öncelikli olduğu da gözetilerek herkesin ihtiyaçları oranında yararlanabileceği bir su rejimi kurulması yoluna gidilmelidir. Değinilen yönler gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.