Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2885
Karar No: 2019/7577

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/2885 Esas 2019/7577 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, malik olduğu taşınmazın kısmen orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle tapu kaydının iptal edilmesi nedeniyle uğradığı zarardan dolayı davalı Hazine'den tazminat istemiştir. Mahkeme davayı kısmen kabul etmiş ve tazminat miktarını belirlemiş fakat Yargıtay, davanın yeniden değerlendirilmesi gerektiği yönünde karar vermiştir. Yeniden yapılan yargılama sonucunda, taşınmazın arazi niteliğinde olduğu ve çevredeki ekilebilir ürünlere göre değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Sonuç olarak, davalı Hazine'nin temyiz itirazları kabul edilmiş ve karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 1007. maddesi
- 2884 sayılı Orman Kanunu
20. Hukuk Dairesi         2018/2885 E.  ,  2019/7577 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ... vekili 11.01.2013 havale tarihli dilekçesiyle; müvekkilinin maliki olduğu 2884 sayılı parselin kısmen orman olduğu gerekçesiyle tapu kaydının 2007 yılında kesinleşen mahkeme kararıyla kısmen iptal edilmesi nedeniyle müvekkilinin uğradığı zarardan TMK’nın 1007. maddesi uyarınca Hazinenin sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00.-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsiline karar verilmesi isteğiyle dava açmıştır. Daha sonra 10.03.2014 tarihli harçlı ıslah dilekçesiyle tazminat isteğini artırarak toplamda 18.872,78.-TL"nin yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne ve 12.267,40.-TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... ve davalı Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmekle Dairenin 20/06/2016 gün 383-7184 E.K. sayılı kararı ile; “…Tapu kaydının iptali ile davacı tarafın malvarlığında oluşan gerçek zarara ilişkin tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihi zararın meydana geldiği tapu iptal kararının kesinleştiği 25/12/2007 tarihi olup, bu tarihe göre taşınmazın niteliği arazi ise, net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, tapu iptal kararının kesinleştiği tarih yerine dava tarihi esas alınmıştır. Bundan başka, % 35’i meşelik olan taşınmazın bu bölümünün de, arazi niteliği itibariyle net gelir metodu ile gerçek değerinin belirlenmesi gerekirken, bilirkişilerce ekonomik getirisi bulunmadığı gerekçesiyle bu bölümün değeri tespit edilmemiştir. Eksik ve yetersiz bilirkişi raporları hükme dayanak alınarak karar verilemez.
    O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, öncelikle tazminat isteğine dayanak taşınmaz 955,10 m² yüzölçümlü olup, bunun 620,82 m² bölümü tarım arazisi, 334,28 m² bölümünün ise meşelik olduğu saptandığından, konunun uzmanı bilirkişilerden yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla keşif yapılarak, bu niteliğine göre, 2007 yılına ilişkin çevrede yetiştirilen ürünlerin münavebesi, dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmî verileri ilçe tarım müdürlüğünden getirtilmek suretiyle, taşınmaz üzerindeki ağaçların cinsleri de dikkate alınmak suretiyle elde edilen verilere uygun biçimde değerlendirme yapılarak getireceği net gelirin bulunması, taşınmazın bulunan bu değerini etkileyecek nitelikte objektif unsurlar sözkonusu ise bilirkişi kurulunca bu unsurların neler olduğu ve değeri ne oranda etkilediği de açıkça belirtilerek denetime elverişli gerekçeli bir şekilde taşınmazın değeri tapu iptal kararının kesinleştiği 25.12.2007 tarihine göre hesaplanmalı, taşınmazın varsa mütemmim cüzleri, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri bayındırlık birim fiyatları ve yıpranma oranları gözetilerek değerleme tarihine göre hesaplattırılmalı, bu şekilde tapusu iptal edilen taşınmazın zemin değeri, üzerindeki mütemmim cüz, muhdesat ve sökülemeyen teferruatları esas alınarak davacının gerçek zararı saptanıp, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.” denilerek bozulmuştur
    Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile 18.872,78 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini isteğine ilişkindir.
    Tazminat isteğine dayanak 2884 parsel sayılı taşınmaz, tarla niteliğiyle ve 14.800 m² yüzölçümüyle davacı gerçek kişi adına tapuda kayıtlı iken, ... 22.03.2007 gün ve 2006/262 - 2007/126 E.K. sayılı kararı ile 2884 sayılı parselin kısmen kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle, bilirkişi raporuna ekli krokide (B) ile gösterilen 955,10 m² yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydı iptal edilerek, bu bölümün orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ve bu karar Yargıtay denetiminden geçerek 25.12.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava ise 11.01.2013 tarihinde açılmıştır.
    Mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verilmiştir.
    Şöyle ki; Dairenin bozma kararında taşınmazın arazi niteliğinde olduğu ve değerlendirme tarihi olarak tapu iptal kararının kesinleştiği 25.12.2007 tarihinin dikkate alınması ve bu tarih itibariyle gelir metoduna göre taşınmaz bedelinin belirlenmesi gerektiği belirtilmiş ve mahkemece de bozma sonrası 2007 yılına ilişkin tarım verileri dikkate alınarak taşınmazın bedelinin belirlendiği bilirkişi kurul raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, raporda bilirkişiler tarafından taşınmaz üzerinde 1. yıl buğday 2. yıl kavun ekiminin yapıldığı münavebe sistemi esas alınmış olup dosyaya getirtilen tarım verileri arasında buğday ve kavun ürülerine ilişkin dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmî verileri bulunmadığından rapor denetlenememektedir. Ayrıca raporda çekişmeli taşınmaz üzerinde kısmen meşe ağaçları kısmen de tritikale bitkisinin ekili olduğu açıklanıp meşe ağaçlarının bulunduğu alanın zemin bedeli belirlendikten sonra ayrıca yakacak odun geliri de hesaplanarak zemin bedeline eklenmek suretiyle bu kısmın değeri belirlenmiştir. Çekişmeli taşınmazda bulunan meşe ağaçları dikme olmayıp doğal yollarla oluştuğundan anılan kesimin arazi niteliği itibariyle çevredeki ekilebilir ürünler araştırılıp net gelir metodu ile gerçek değerinin tespit edilmesi gerekirken meşe ağaçlarının yakacak odun geliri ayrıca hesaplanmak suretiyle taşınmazın değerinin belirlenmesi de doğru görülmemiştir.
    O halde çekişmeli taşınmaz arazi niteliğinde olduğundan değerlendirme tarihi olan 2007 yılı itibariyle çevrede yetiştirilen ürünlerin münavebesi, dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmî verileri ilçe tarım müdürlüğünden getirtildikten sonra (özellikle bilirkişilerce esas alınan ürünlere ilişkin resmi veriler) konunun uzmanı bilirkişiler aracılığıyla yeniden keşif yapılarak, taşınmazın sulu-kuru olup olmadığı, bitki örtüsü, yerleşim alanlarına uzaklığı, iklim şartları, arazilerin toprak ve topoğrafik yapıları ve bölgelerindeki konumları gözetilerek taşınmazın gerek ağaçlık olan bölümü yönünden gerekse tarla olarak kullanılan bölümü yönünden tarla niteliği itibariyle çevredeki ekilebilir ürünler araştırılıp elde edilen verilere uygun biçimde değerlendirme yapılıp net gelir yöntemiyle değerlerinin tespit edilmesi, taşınmazın sulu kuru olup olmadığı da araştırılarak uygulanacak kapital faiz oranının belirlenmesi, tapu iptali ve tescil davalarının kesinleştiği tarihteki gerçek değerlerinin hesaplattırılması, taşınmazın varsa mütemmim cüzleri, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri bayındırlık birim fiyatları ve yıpranma oranları gözetilerek değerlendirme tarihine göre tespit ettirilmesi, bu şekilde tapusu iptal edilen taşınmazın zemin değeri, var ise üzerindeki mütemmim cüz, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri esas alınarak tapu sahibinin oluşan gerçek zararının saptanması gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17/12/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi