Hukuk Genel Kurulu 2018/656 E. , 2018/1298 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki "iskan ruhsatı alınmasına izin verilmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 24.01.2012 gün ve 2011/156 E., 2012/17 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 21.09.2012 gün ve 2012/2556 E., 2012/5346 K. sayılı kararıyla bozulmuş, yerel mahkemece verilen 04.03.2014 gün ve 2013/469 E., 2014/82 K. sayılı direnme kararının incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Hukuk Genel Kurulunun 29.04.2015 gün ve 2014/23-865 E., 2015/1288 K. sayılı kararıyla usulden bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 21.09.2012 gün ve 2012/2556 E., 2012/5346 K. sayılı bozma kararına uyularak karar verilmiş ve Yargıtay 15. Hukuk Dairesince dosya Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, iskân ruhsatı alınmasına izin verilmesi istemine ilişkindir.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasına geçilmeden önce, Hukuk Genel Kurulunun 29.04.2015 gün ve 2014/23-865 E., 2015/1288 K. sayılı kararıyla verdiği kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olarak yazılması nedeniyle usul yönünden bozma kararı üzerine, yerel mahkemece verilen 03.12.2015 gün 2015/340 E., 2015/476 K. sayılı kararın direnme kararı olarak kabul edilip edilemeyeceği hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.
Mahkemece “davanın kabulüne” dair verilen hükmün, temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 21.09.2012 gün ve 2012/2556 E., 2012/5346 K. sayılı kararıyla ve “Sarıyer 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/1105-2007/290 E.K. sayılı dava dosyasında, arsa sahiplerince yükleniciler aleyhine tapu iptali-tescil ve fesih davası açıldığı anlaşılmaktadır. Anılan dosyada verilecek kararın temyiz incelemesine konu davayı tüm hukuki sonuçları itibariyle doğrudan etkileyeceği nazara alınarak, işbu davada söz konusu davanın sonucu beklenmeli ve sonucuna göre bir hüküm tesis edilmelidir. Mahkemece her iki dava dosyasının birbirini etkileyeceği dikkate alınmadan ve fesih dosyasının sonucu beklenmeden verilen karar usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma üzerine mahkemece ilk kararda direnilmiş, direnme kararının davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulunun 29.04.2015 gün ve 2014/23-865 E., 2015/1288 K. sayılı kararıyla kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki nedeniyle usulden bozularak dosya mahkemesine iade edilmiştir.
Yerel mahkemece Hukuk Genel Kurulunun usulden bozma kararına uyulmuş ancak bu kez bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak ve bekletici mesele sayılması gereken davanın sonuçlandığı da belirtilerek 03.12.2015 gün ve 2015/340 E., 2015/476 K. sayılı kararla yine davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalılar vekilinin temyizi üzerine karar Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 21.12.2017 gün ve 2017/2788 E., 2017/3810 K. sayılı kararıyla önce onanmış ise de davalılar vekilinin karar düzeltme talebi üzerine dosya Yargıtay 15. Hukuk Dairesine gönderilmiş, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 14.05.2018 gün ve 2018/1355 E., 2018/1921 K. sayılı kararıyla ve “…Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun yerel mahkemenin direnmesi üzerine verdiği 29.04.2015 gün 2014/23-865 Esas, 2015/1288 Karar sayılı bozma ilamı, kısa ve gerekçeli kararın çelişkili olarak yazılması nedeniyle usul yönünden bozma kararı olup uyulan bu Hukuk Genel Kurulu kararı gereğince mahkemece usulüne uygun direnme kararı verilmesi gerekirken bozmaya uymasına rağmen Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin verdiği bozma ilamına uyarak işin esasıyla ilgili karar vermiş olması, usul ve yasaya aykırı olup mahkemenin verdiği en son 03.12.2015 gün 2015/340 Esas, 2015/476 Karar sayılı kararına yapılan temyiz itirazlarını inceleme yetkisi ilgili Yargıtay dairesine (somut olayda temyizi inceleyen 23. Hukuk Dairesine) ait olmayıp en son bozma kararını veren Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna ait olduğundan davalıların karar düzeltme talebinin kabulüyle onama kararının kaldırılıp temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına gönderilmesi gerekmiştir.” gerekçesiyle dosya Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.
Somut olayda; yerel mahkemece Hukuk Genel Kurulunun usul bozmasından önce davanın kabulüne ilişkin direnme kararı verildiği hâlde, bozma kararından sonra Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 21.09.2012 gün ve 2012/2556 E., 2012/5346 K. sayılı bozma kararına uyularak ve bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp bekletici mesele sayılması gerektiği belirtilen davanın sonuçlandığından bahisle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda bir direnme kararının varlığından söz edilebilmesinin mümkün olmadığı açıktır.
Bu nedenle dosya, temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklandığı üzere, davalılar vekilinin temyiz isteminin incelenmesi için dosyanın 15. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 04.07.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.