19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/19417 Karar No: 2018/4868 Karar Tarihi: 08.10.2018
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/19417 Esas 2018/4868 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı banka ile davalı arasında kredi kartı borcu nedeniyle ödenmesi gereken tutarın faiz hataları nedeniyle fazla talep edildiği iddiasıyla açılan menfi tespit davasının sonucunda, mahkeme davacının borçlu olmadığının tespitine karar verdi. Temyiz sonucunda, asıl alacak yönünden talep olmadığı için hüküm kurulmasına yer olmadığına ve davacının borçlu olmadığına karar verildi. Mahkeme, Menfi Tespit Davası'nın kısmi dava olarak açılamayacağına ve dava değerinin 100 TL olmasına karşın fazlaya ilişkin hüküm kurularak talep aşımına sebep olunmasının doğru olmadığına hükmetti. 2009 tarihli Merkez Bankası faiz oranları listesi kapsamında %18 oranında temerrüt faiz uygulamasına karar verildi. Kararda, Ticaret Kanunu'nun 125, Borçlar Kanunu'nun 102, İcra ve İflas Kanunu'nun 57/1 maddelerine atıfta bulunulmuştur.
19. Hukuk Dairesi 2016/19417 E. , 2018/4868 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili davalı banka ile davacı arasında kredi kartı üyelik sözleşmesi akdedildiğini, kredi kartı borcunu ödemeyen davacı hakkında icra takibi başlatıldığını, 11.514-TL"lik anapara üzerinden başlatılan icra takibinde müvekkilinden 20.000-TL tahsil edilmesine rağmen 11.144,67-TL daha bakiye borç muhtırası gönderildiğini, takip talebinde %61,68 oranında temerrüt faizi talep edildiğini ve işlemiş faizin de fahiş hesaplandığını belirterek takip sonrasında fazladan ödenen paranın istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının kredi kartı borcunu ödememesi üzerine aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacının borca ve takibe itiraz etmediğini, icra takibinde talep edilen akdi ve temerrüt faiz oranlarının icra takibinin yapıldığı 2009 yılı itibariyle Merkez Bankasınca açıklanan kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami faiz oranları listesine uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece,toplanan deliller, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ile davalı banka arasında kredi kartı sözleşmesi bulunmadığı ve dolayısıyla taraflar arasında kararlaştırılan faiz oranının tespitinin mümkün olmadığından alacak miktarına %18 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiği, BSMV ve ihtarname masrafları ile birlikte davacının 687,09 TL faiz alacağının bulunduğu anlaşıldığından bu miktar yönünden boçlu olmadığının tespitine, ... 1. İcra Müdürlüğünün 2009/3106 E sayılı takip dosyasında toplam 14.335,49-TL üzerinden davacı aleyhine yürütülmekte olan takipte, asıl alacak yönünden talep bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,bakiye 2.102,34-TL bakımından yapılan takip bölümüne ilişkin ise 2.102,34-TL davacının borçlu olmadığının tespitine dair karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava menfi tespit istemine ilişkin olup ,menfi tespit davalarının kısmi dava olarak açılması mümkün olmayıp mahkemece davacıya borçlu bulunamadığının tespitini istediği miktarı açıklattırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken,yine HMK"nın 26. maddesi gereğince dava değerinin 100 TL olmasına karşın fazlaya ilişkin hüküm kurularak talep aşımına sebep olunması dava konusu olmayan asıl alacak yönünden hüküm fıkrasında hüküm kurulmasına yer olmadığına dair karar verilmesi ve olumsuz tespit yerine olumlu tespit şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 08/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.