![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2019/70
Karar No: 2021/2981
Karar Tarihi: 09.06.2021
Danıştay 8. Daire 2019/70 Esas 2021/2981 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/70
Karar No : 2021/2981
DAVACI : …'a Velayeten Babası … Annesi …
DAVALI : … Bakanlığı- …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
DAVANIN KONUSU :
26/07/2014 tarihli ve 29072 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 10. ve 11. maddelerinin iptali istemidir.
DAVACININ İDDİALARI :
Balıkesir İli, Burhaniye İlçesi, … Anaokulu'nda eğitim gören küçük …'ın velisi olan davacılar tarafından, kızlarının okul öncesi eğitimine bir yıl daha devam etmesi gerektiği ancak anılan Yönetmelik hükümleri nedeniyle sağlık raporu alarak erteleme haklarını kullanamadıkları ileri sürülmektedir.
DAVALI İDARENİN SAVUNMASI :
Davalı idare tarafından; 1739 sayılı Kanun ve 222 sayılı Kanun'da mecburi ilköğretim çağının tanımlandığı, anılan kanuni düzenlemeler bağlamında mecburi ilköğretim çağının 6-13 yaş grubundaki çocukları kapsadığı, bu çağın çocuğun 5 yaşını bitirdiği yılın Eylül ayı sonunda başladığı, 13 yaşını bitirip 14 yaşına girdiği yılın öğretim yılı sonunda bittiği, dava konusu edilen Yönetmeliğin 11/6. maddesinde ilkokula kayıt şartlarının düzenlendiği, davacının ilkokula kayıt erteleme talebiyle ilgili olarak anılan fıkranın (b) bendine göre okul müdürlüklerinin yaşça kayıt hakkını elde eden çocuklardan 66, 67 ve 68 aylık olanların velisinin vereceği dilekçe ile; 69,70 ve 71 aylık olanların ise ilkokula başlamaya hazır olmadıklarını belgeleyen sağlık raporu ile okul öncesi eğitime yönlendirilebileceği veya kayıtlarını bir yıl erteleyebileceği, bu düzenlemeler ile kademeli ve esnek bir yapının oluşturulduğu, ancak davacıların velisi bulundukları çocuğun Eylül ayı sonunda 72 aylık olması nedeniyle yasal olarak kayıt erteleme hakkına tabi olmadığı ve anılan çocuk için mecburi ilköğretim çağının başladığı, ayrıca çocuğun gelişimsel özellikleri dikkate alındığında ilköğretimde akranlarıyla birlikte eğitim görmesinin pedagojik açıdan daha uygun olduğu ileri sürülerek istemin ve davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, 26/07/2014 tarihli ve 29072 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 10. ve 11. maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır.
Dava dilekçesinde her ne kadar Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 10. ve 11. maddelerinin tümüne yönelik iptal isteminde bulunulmuş ise de; dilekçe içeriğinden iptal isteminin, okul öncesi eğitime devam ettirilip ettirilmeme, ilköğretim okuluna zorunlu kayıt yapılması ile okula başlama yaşının Eylül ayı itibarıyla hesaplanması yolundaki hükümlere yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, dava açıldıktan sonra, Yönetmeliğin 11. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları, beşinci fıkrasının (a), (b), (c), (ç) ve (d) bentleri ile altıncı fıkrasının (a) ve (b) bentlerinin değiştirildiği görülmekte ise de yapılan değişikliklerin dava açma nedenlerini ortadan kaldırmadığı sonucuna varıldığından esasa yönelik incelemenin yapılması gerektiği düşünülmektedir.
11/04/2012 tarih ve 28621 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6287 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1. maddesiyle, 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu'nun 3. maddesi değiştirilerek, mecburi ilköğretim çağının 6-13 yaş grubundaki çocukları kapsadığı, bu çağın, çocuğun 5 yaşını bitirdiği yılın Eylül ayı sonunda başlayıp, 13 yaşını bitirip, 14 yaşına girdiği yılın öğretim yılı sonunda biteceği düzenlenmiş; aynı Kanunun 7. maddesiyle de 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 22. maddesi değiştirilerek, yukarıdaki düzenlemenin aynısı bu maddeye de konulmuştur.
İptal istemine konu Yönetmeliğin davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan, Okul tespitinin planlanması başlıklı 10. maddesinde; ''(1) Öğrencilerin, yerleştirilecekleri okulları belirlemek üzere mart ayında il/ilçe millî eğitim müdürünün görevlendireceği müdür yardımcısı veya şube müdürünün başkanlığında, eğitim bölgesindeki okulların özelliklerine göre seçilen en çok beş okul müdüründen öğrenci yerleştirme komisyonu oluşturulur. Kayıt alanı belirlenecek okulların müdürlerinin de görüşleri alınır. Gerek görülmesi hâlinde görüşleri alınmak üzere ilgili yerleşim biriminin köy/mahalle muhtarları ile kamu kurum ve kuruluşlarının yetkilileri de toplantıya davet edilebilir. (2) (Değişik:RG-25/6/2015-29397) Komisyon, okulların fiziki kapasite ve ulaşım imkânlarını dikkate alarak öğrenci alınacak kayıt alanlarını belirler ve e-Okul sisteminin ilgili bölümüne işler.'' kuralı yer almakta, 11. maddesinin Okul öncesi eğitim kurumlarında okula kayıtı düzenleyen 5. fıkrasında: a) Anaokulu ve uygulama sınıflarına, kayıtların yapıldığı yılın eylül ayı sonu itibarıyla 36 ayını tamamlayan ve 66 ayını doldurmayan çocukların kaydı yapılır.
b) Ana sınıflarına, kayıtların yapıldığı yılın eylül ayı sonu itibarıyla 48 ayını dolduran ve 66 ayını doldurmayan çocuklar kaydedilir. Ancak bir grup oluşturabilecek kadar çocuk bulunmayan okullarda 36-47 ay arası çocuklar da ana sınıfına kaydedilebilir.
c) 67, 68 ve 69 aylık olup da velisinin yazılı talebi veya sağlık raporu doğrultusunda ilkokula kaydı bir yıl ertelenen çocuklar okul öncesi eğitim kurumlarına öncelikle kaydedilir.
ç) Rehberlik ve araştırma merkezlerinde oluşturulan Özel Eğitim Değerlendirme Kurulunca hazırlanan rapor doğrultusunda tam zamanlı kaynaştırma yoluyla okul öncesi eğitim kurumlarına yönlendirilen 36-66 aylık çocuklar bu kurumlara kaydedilir. Bu sınıfların mevcutları 10 çocuk bulunan sınıflarda iki, 20 çocuk bulunan sınıflarda ise bir çocuk olacak şekilde oluşturulur.
d) Özel eğitim değerlendirme kurulu raporu doğrultusunda, tam zamanlı kaynaştırma yoluyla eğitimlerini sürdüremeyecek durumda olan ağır düzeyde yetersizliği bulunanlar ile birden çok yetersizliği olan çocuklar, bu kurumlarda fiziki mekânın uygun olması ve özel eğitim öğretmeni istihdam edilmesi kaydıyla açılan özel eğitim sınıflarına kaydedilirler.
e) Çocuğun aday kaydı e-Okul sistemi üzerinden alınır. Kesin kaydı yapılan çocukların velilerine Acil Durumlarda Başvuru Formu EK-1doldurtularak Sözleşme EK-2 imzalanır.
f) Kayıtlarda bir sonraki eğitim ve öğretim yılında zorunlu eğitime başlayacak çocuklar ile okulun bulunduğu kayıt alanındaki çocuklara öncelik tanınır. Başvurunun kontenjandan fazla olması durumunda veliler huzurunda kura çekimi yapılır.
g) (Değişik:RG-25/6/2015-29397) Özel okul öncesi eğitim kurumlarına kayıt kabul işlemleri, öğrenci kontenjanları, okul ücretleri, sınıf mevcutları, personel seçimi ve atanmaları gibi iş ve işlemler, özel öğretim kurumları mevzuatında belirtilen esaslara göre yapılır.'' hükmü yer almakta
11. Maddesinin ilkokula kayıtı düzenleyen 6. fıkrasında:
''a) İlkokulların birinci sınıfına, kayıtların yapıldığı yılın eylül ayı sonu itibarıyla 66 ayını dolduran çocukların kaydı yapılır. Gelişim yönünden ilkokula hazır olduğu anlaşılan 60-66 ay arası çocuklardan, velisinin yazılı isteği bulunanlar da ilkokul birinci sınıfa kaydedilir.
b) Okul müdürlükleri, yaşça kayıt hakkını elde eden çocuklardan 66, 67 ve 68 aylık olanları velisinin vereceği dilekçe; 69, 70 ve 71 aylık olanları ise ilkokula başlamaya hazır olmadıklarını belgeleyen sağlık raporu ile okul öncesi eğitime yönlendirebilir veya kayıtlarını bir yıl erteleyebilir.
c) Nüfusa gerçek yaşından büyük veya küçük yazılmış olanların yaşlarının düzeltilmesi okul yönetimince velilerinden istenir. Bu öğrencilerden velisi üç ay içinde girişimde bulunmadığı veya bu işleri yapmadığı takdirde gereği yapılmak üzere il/ilçe millî eğitim müdürlüğüne bildirilir.
ç) Mecburi ilköğretim çağında olup herhangi bir sebeple okula kaydı yapılmamış okuma yazma bilmeyen çocukların kayıtları birinci sınıfa yapılır.
(8) Özel okul öncesi ve özel ilköğretim kurumlarına kaydı yapılan çocukların nakli, ilgili özel öğretim kurumunca e-Okul sistemi üzerinden alınır.'' kuralına yer verilmiş bulunmaktadır.
Anayasa ile yasama organına verilen yasama yetkisi ve bu yetkinin devredilmezliği ilkesi gereği, kanunla yapılacak olan düzenlemelerin başka bir organ tarafından yerine getirilemeyeceği tabiidir. Ancak kanunla düzenlenecek konularda yasama organı, asli kuralları koyarak bir başka anlatımla amaç ve hedefini açıklayıp, yetkinin sınırlarını çizip, uygulayıcı kuralların belirlenmesi idarenin düzenleyici işlemlerine bırakabilir. Bu düzenleyici işlemlerin başta Anayasaya olmak üzere dayandığı kanuna aykırı düzenlemeler içermemesi gerekir.
Bu açıklamalardan yola çıkarak, idarelerin düzenleyici işlemlerinden olan davaya konu Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 10. ve 11. maddelerinin iptal istemine konu hükümlerinin, dayanağı olan 5/1/1961 tarihli ve 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu, 14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu, 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanuna uygun olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir.
Yukarıda yer verilen 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununda ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda açıkça belirtildiği üzere mecburi ilk öğretim çağı, 6-13 yaş grubundaki çocukları kapsamakta ve bu dönem, çocuğun 5 yaşını bitirdiği yılın Eylül ayı sonunda başlayıp, 13 yaşını bitirip, 14 yaşına girdiği yılın öğretim yılı sonunda bitmektedir.
Buna göre, okul öncesi eğitime devam ettirilip ettirilmeme, ilköğretim okuluna zorunlu kayıt yapılması ile okula başlama yaşının Eylül ayı itibarıyla hesaplanması konularında Yönetmeliğin, okul tespitinin planlanmasına ilişkin 10. Maddesinin ve Okul öncesi eğitim kurumları ve ilkokula kayıt zamanı ve yaşını düzenleyen 11. Maddesinin yukarıda anılan dayanak Kanunlarda öngörülen düzenlemelere uygun olduğu, aykırı ya da onu aşar mahiyette hüküm içermediği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği, düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 09/06/2021 tarihinde, davacı …'a Velayeten Babası …'ın geldiği, annesi …'ın sunduğu mazereti kabul edilmeyerek ve davalı idare vekilinin gelmediği, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Davacıya usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra davacıya son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ SÜREÇ :
Dava konusu Yönetmelik 5/1/1961 tarihli ve 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu, 14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu, 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu, 30/5/1997 tarihli ve 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 301 inci, 304 üncü ve 326 ncı maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Dava açıldıktan sonra, Yönetmeliğin 11. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları, beşinci fıkrasının (a), (b), (c), (ç) ve (d) bentleri ile altıncı fıkrasının (a) ve (b) bentlerinin değiştirildiği görülmekte ise de yapılan değişikliklerin dava açma nedenlerini ortadan kaldırmadığı sonucuna varıldığından davanın esasına geçildi.
Dava, 2018-2019 eğitim öğretim yılında davacıların müşterek çocuklarının ilköğretim 1. sınıfa kaydının yapılması üzerine, davacılar tarafından çocuklarının bir önceki dönemde eğitim gördüğü Yıldız Özsaraç Anaokulu Müdürlüğüne 2018-2019 eğitim öğretim yılında da eğitimine devam etmesi isteği ile yaptıkları başvurunun 05/06/2018 tarihli işlemle Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 10. ve 11. maddeleri gerekçe gösterilerek reddedilmesi üzerine, Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 10. ve 11. maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan halleriyle,, 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunun 3. maddesinde; "Mecburi ilköğretim çağı 6-13 yaş grubundaki çocukları kapsar. Bu çağ çocuğun 5 yaşını bitirdiği yılın eylül ayı sonunda başlar, 13 yaşını bitirip 14 yaşına girdiği yılın öğretim yılı sonunda biter." hükmüne yine 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunun 22. maddesinde;"Mecburi ilköğretim çağı 6-13 yaş grubundaki çocukları kapsar. Bu çağ çocuğun 5 yaşını bitirdiği yılın eylül ayı sonunda başlar, 13 yaşını bitirip 14 yaşına girdiği yılın öğretim yılı sonunda biter." hükmüne yer verilmiştir.
26/07/2014 tarihli ve 29072 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin dava konusu 10. maddesininde "Öğrencilerin, yerleştirilecekleri okulları belirlemek üzere mart ayında il/ilçe millî eğitim müdürünün görevlendireceği müdür yardımcısı veya şube müdürünün başkanlığında, eğitim bölgesindeki okulların özelliklerine göre seçilen en çok beş okul müdüründen öğrenci yerleştirme komisyonu oluşturulur. Kayıt alanı belirlenecek okulların müdürlerinin de görüşleri alınır. Gerek görülmesi hâlinde görüşleri alınmak üzere ilgili yerleşim biriminin köy/mahalle muhtarları ile kamu kurum ve kuruluşlarının yetkilileri de toplantıya davet edilebilir." "Komisyon, il/ilçe merkezlerindeki okulların fiziki kapasite ve ulaşım imkânlarını dikkate alarak öğrenci alınacak kayıt alanlarını belirler, e-Okul sisteminin ilgili bölümüne işlenmek üzere okul müdürlüklerine gönderir ve ilan edilmesini sağlar." hükmü bulunmaktadır. Aynı Yönetmeliğin dava konusu edilen diğer maddelerinde ise; 11. maddesinin birinci fıkrasında; "Okul öncesi eğitim ve ilköğretim kurumlarında yeni kayıtlar, haziran ayının üçüncü haftasının ilk iş gününde başlar. Kayıt işlemi, 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu hükümlerince oluşturulan ulusal adres veri tabanındaki adres bilgileri esas alınarak, e-Okul sistemi üzerinden yapılır. Kayıt işlemleri sırasında herhangi bir belge talep edilmez." "Okul yönetimi, öğrenim çağında olup nüfus kaydı bulunmayan çocukları, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun ilgili hükümleri çerçevesinde nüfus cüzdanı düzenlenmesi için nüfus müdürlüğüne bildirir ve Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası temin edilen öğrencilerin kesin kayıtlarını e-Okul sistemi üzerinden yapar." "Yabancı uyruklu olup Türk vatandaşlığına kabul işlemleri devam eden ve kimlik numarası bulunan çocukların kayıtları, oturma belgesi veya pasaportlarındaki bilgilere göre yapılır." "Şehit, harp malûlü ve muharip gazi çocukları ile rehberlik araştırma merkezi raporu ile yönlendirilmesi yapılan özel eğitime ihtiyacı olan çocukların yeni kayıtları, durumlarını belgelendirmeleri şartıyla ulusal adres veri tabanındaki adreslerine bakılmaksızın istedikleri okula yapılır." Okul öncesi eğitim kurumlarında okula kayıtı düzenleyen beşinci fıkrasında:
"a) Anaokulu ve uygulama sınıflarına, kayıtların yapıldığı yılın eylül ayı sonu itibarıyla 36 ayını tamamlayan ve 66 ayını doldurmayan çocukların kaydı yapılır.
b) Ana sınıflarına, kayıtların yapıldığı yılın eylül ayı sonu itibarıyla 48 ayını dolduran ve 66 ayını doldurmayan çocuklar kaydedilir. Ancak bir grup oluşturabilecek kadar çocuk bulunmayan okullarda 36-47 ay arası çocuklar da ana sınıfına kaydedilebilir.
c) 67, 68 ve 69 aylık olup da velisinin yazılı talebi veya sağlık raporu doğrultusunda ilkokula kaydı bir yıl ertelenen çocuklar okul öncesi eğitim kurumlarına öncelikle kaydedilir.
ç) Rehberlik ve araştırma merkezlerinde oluşturulan Özel Eğitim Değerlendirme Kurulunca hazırlanan rapor doğrultusunda tam zamanlı kaynaştırma yoluyla okul öncesi eğitim kurumlarına yönlendirilen 36-66 aylık çocuklar bu kurumlara kaydedilir. Bu sınıfların mevcutları 10 çocuk bulunan sınıflarda iki, 20 çocuk bulunan sınıflarda ise bir çocuk olacak şekilde oluşturulur.
d) Özel eğitim değerlendirme kurulu raporu doğrultusunda, tam zamanlı kaynaştırma yoluyla eğitimlerini sürdüremeyecek durumda olan ağır düzeyde yetersizliği bulunanlar ile birden çok yetersizliği olan çocuklar, bu kurumlarda fiziki mekânın uygun olması ve özel eğitim öğretmeni istihdam edilmesi kaydıyla açılan özel eğitim sınıflarına kaydedilirler.
e) Çocuğun aday kaydı e-Okul sistemi üzerinden alınır. Kesin kaydı yapılan çocukların velilerine Acil Durumlarda Başvuru Formu EK-1doldurtularak Sözleşme EK-2 imzalanır.
f) Kayıtlarda bir sonraki eğitim ve öğretim yılında zorunlu eğitime başlayacak çocuklar ile okulun bulunduğu kayıt alanındaki çocuklara öncelik tanınır. Başvurunun kontenjandan fazla olması durumunda veliler huzurunda kura çekimi yapılır.
g) Özel okul öncesi eğitim kurumlarına kayıt kabul, öğrenci kontenjanları, devam ve devamsızlık, okul ücretleri, sınıf mevcutları, personelin seçimi, atanması ve benzeri konulardaki işlemler, özel öğretim kurumları mevzuatında belirtilen esaslara göre yapılır." hükümlerine, İlkokula kaydı düzenleyen altıncı fıkrasında;
a) İlkokulların birinci sınıfına, kayıtların yapıldığı yılın eylül ayı sonu itibarıyla 66 ayını dolduran çocukların kaydı yapılır. Gelişim yönünden ilkokula hazır olduğu anlaşılan 60-66 ay arası çocuklardan, velisinin yazılı isteği bulunanlar da ilkokul birinci sınıfa kaydedilir.
b) Okul müdürlükleri, yaşça kayıt hakkını elde eden çocuklardan 66, 67 ve 68 aylık olanları velisinin vereceği dilekçe; 69, 70 ve 71 aylık olanları ise ilkokula başlamaya hazır olmadıklarını belgeleyen sağlık raporu ile okul öncesi eğitime yönlendirebilir veya kayıtlarını bir yıl erteleyebilir.
c) Nüfusa gerçek yaşından büyük veya küçük yazılmış olanların yaşlarının düzeltilmesi okul yönetimince velilerinden istenir. Bu öğrencilerden velisi üç ay içinde girişimde bulunmadığı veya bu işleri yapmadığı takdirde gereği yapılmak üzere il/ilçe millî eğitim müdürlüğüne bildirilir.
ç) Mecburi ilköğretim çağında olup herhangi bir sebeple okula kaydı yapılmamış okuma yazma bilmeyen çocukların kayıtları birinci sınıfa yapılır." hükümlerine,
Ortaokul ve imam-hatip ortaokuluna kayıt başlıklı yedinci fıkrasında;
"a) İlkokul öğrenimini tamamlayan ve kayıtların yapıldığı eylül ayı sonu itibarıyla zorunlu öğrenim çağı dışına çıkmamış öğrencilerin kayıtları e-Okul sistemi üzerinden ortaokula yapılır.
b) İmam-hatip ortaokuluna kayıtlar velinin başvurusu üzerine ilgili okul yönetimince yapılır." hükümleri ile Sekizinci fıkrasında; "Özel okul öncesi ve özel ilköğretim kurumlarına kaydı yapılan çocukların nakli, ilgili özel öğretim kurumunca e-Okul sistemi üzerinden alınır." düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 124. maddesi uyarınca, yasa koyucunun genel prensipleri belirlemesi koşuluyla düzenlenecek konunun uygulanmasını ve uygulamaya ilişkin ayrıntıların belirlenmesini yürütmeye, bir başka ifadeyle idarelere bırakmasının mümkün olduğu görülmektedir.
Normlar hiyerarşisi kuramına göre hukuk düzeni, farklı kademede yer alan Anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşan birçok normu içermekte ve her norm geçerliliğini bir üst basamakta yer alan normdan almaktadır. Bu nitelikleri gereği, dayandıkları üst hukuk normlarına aykırı hüküm ihtiva etmeleri mümkün değildir. Bu kuramın en belirgin özelliklerinden biri de, bir düzenlemenin hiyerarşik sıralamada daha altta bulunan bir düzenleme ile değiştirilememesi ve kaldırılamamasıdır. Dolayısıyla normlar hiyerarşisinde kanunlardan alt sırada gelen yönetmeliklerin de üst norm olan kanunlara aykırı olamayacağı açıktır.
İdarelere, kamu hizmetinin daha etkin ve verimli yürütülmesi amacıyla kendi görev alanlarını ilgilendiren konularda yönetmelik çıkarma ve bu yönetmeliklerde değişiklikler yapabilme yetkisinin verilmiş olduğu ve bu yönetmeliklerin Anayasa, yasa, tüzük ve hukukun genel ilkelerine aykırı hükümler içermemesi ve öngörülen biçim ve yetki koşullarına uyularak çıkarılması dışında, söz konusu düzenleme yetkisinin kullanılmasında kamu hukuku yönünden herhangi bir engel bulunmadığı açıktır.
Bilindiği gibi; normlar hiyerarşisinde yasalardan sonra gelen yönetmelikler bir yasa hükmüne dayalı olarak hazırlanır ve yasa hükümlerine açıklık getirilmesi suretiyle bu yasa hükümlerinin uygulamaya geçirilmesi amaçlanır. Diğer yandan, normlar hiyerarşisindeki düzenleme soyuttan somuta doğru kademeli bir sistem içermektedir. Yasa koyucu düzenleyeceği konularda genel prensipleri belirler ve bunun uygulanmasını yürütmeye, bir başka ifadeyle idarelere bırakır. Bu asli düzenleme yetkisinin yasama organına ait olmasının doğal bir sonucudur.
İdareler, normlar hiyerarşisine aykırı olmayacak şekilde, kamu hizmetlerini yerine getirmede etkinliğin sağlanması için gerekli önlemleri alma, bu kapsamda düzenleyici işlemler yapma yetkisine sahip olduklarından, kamu hizmetlerinin hangi koşullar altında ve nasıl yürütüleceğini önceden saptamak her zaman mümkün olmadığından, gelişen durumlara göre ortaya çıkan ihtiyaçları karşılayabilmek amacıyla yönetmeliklerle ve daha alt düzenleyici işlemler olan tebliğ ve genelgelerle düzenleme yapmak hususunda takdir yetkisine sahip bulunmaktadırlar.
İdarelerin yönetmelik düzenleme yetkisi, yasama organının çizdiği sınırlar içinde, başta Anayasa olmak üzere, kanuna üst hukuk normlarına aykırı olmamak kayıt ve şartına bağlı olarak gerçekleşebilir.
Öğretide de türevsel bir yetki olarak kabul edilen idarelerin düzenleme yetkisinin, üst normlarla getirilen hükümleri kısıtlayacak bir şekilde kullanılamayacağı idare hukukunun en temel prensiplerindendir.
Mevzuat yapma tekniği açısından da, idarenin yasayla kendisine verilmiş olan görevleri idari metinlerle düzenlerken, bu görevlerin gerektirdiği teknik detayların belirlenmesi noktasında da takdir hakkına sahip olduğu, bu takdir hakkının kamu yararı ve kamu düzenine uygun olarak kullanılması gerektiği tartışmasızdır
Davaya konu Yönetmeliğin dava konusu maddelerinin dayanağı olan 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunun 3. maddesi ile yine dayanak 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunun 22. maddesinin Anayasa aykırı olduğu iddasıyla yapılan başvuru neticesinde Anayasa Mahkemesince 20/09/2012 tarih E:2012/65, K:2012/128 sayılı kararla ilgili kanun hükümlerinin Anayasa uygun olduğu gerekçesiyle bu kanun hükümleri yönünden başvurunun reddine karar verildiği görülmüştür.
Bu durumda dava konusu Yönetmeliğin dayanağı Kanun maddelerinin Anayasa uygun olduğu ve ilgili Yönetmeliğin 10. maddesinin ve 11. maddesinin yukarıda anılan dayanak Kanunlarda öngörülen düzenlemelere uygun olduğu, dava konusu Yönetmelik hükümlerinin üst hukuk normlarına ve hukuka aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 09/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.