Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5604
Karar No: 2019/3545
Karar Tarihi: 12.09.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/5604 Esas 2019/3545 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/5604 E.  ,  2019/3545 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., İslim Kalay vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı yüklenici Hayati ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, yüklenicinin sözleşme gereği edimlerini yerine getirmediğini, inşaatı tamamlayıp teslim etmediğini, sözleşme gereği kendisine verilecek daireleri diğer davalı kişilere sattığını ileri sürerek arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshini ve davalılar adına kayıtlı tapuların iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş yargılama aşamasında bir kısım davalılar davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre davalı yüklenici Hayati"nin sözleşmede belirlenen sürede üzerine düşen edimini yerine getirmediği, inşaatın % 7 lik kısmının tamamlandığı, diğer davalılar olan 3. kişilerin davalı ..."nin edimini yerine getirmemesi nedeniyle taşınmazların mülkiyetini kazanamadıkları, üzerlerine kayıt yapılan tapular illet ve sebepten yoksun olup yolsuz tescil olduğundan, davanın kabulü ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin iptaline ve davalı ... haricindeki diğer davalılar adına olan tüm bağımsız bölümlerin tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
    Kararı davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.09.2019 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

    MUHALEFET ŞERHİ

    Taşınmaz mülkiyeti edinme tapu sicili ile mümkündür. Tapu sicili herkese açıktır. İlgili herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfa ve belgelerin kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini tapu memurundan isteyebilir. Tapu kütüğüne yapılmış her tescil, bir ayni hakkı karşılar. Geçerli bir tescil, sicil dışı meydana gelen bir değişiklik sonucu sonradan yolsuz tescil haline gelebilir. Bu durumda bile iyi niyetli üçüncü kişiler bakımından, tescilin olumlu hükmü uygulanır.Yani, iyi niyetli üçüncü kişilerin böyle bir tescile güvenerek kazandıkları ayni haklar korunur.(...m.1023)
    Üçüncü kişinin yolsuz kayda dayanarak ayni hak kazanımının korunabilmesi için tescilin yolsuzluğunu bilmemesi veya bilebilecek durumda olmaması gerekir. Bu bağlamda, üçüncü kişilerin Medeni Kanun’un 3. maddesi çerçevesinde iyiniyetli olması esastır. Buna göre, kendisinden beklenen özeni göstermeyen, tescilin yolsuz olduğunu bilen veya bilebilecek durumda olan üçüncü kişiler iyi niyet iddiasında bulunamazlar. Burada aranan iyiniyet, tescil isteminin yevmiye defterine kaydı esnasında mevcut olmalıdır. Ancak kütükteki tescilin belgelerle çeliştiğini bilmesine ya da şüphelenmesine rağmen bunu incelemekten veya gerekli özeni göstermekten kaçınır ise, iyi niyet iddiasında bulunamaz. Üçüncü kişinin iyi niyetli olmadığını ispat etme yükü, iddia eden tarafa aittir. Ancak iyiniyetin olmadığını kanıtlamak zor olduğundan bunu iddia eden bazı fiili karinelerden yararlanabilir. Örneğin, ayni hak kazanan kişiyle yakın bir ilişkinin bulunması, malın el değiştirmesinin kıssa sürede olması veya düşük bir bedelle el değiştirmesi durumlarında iyiniyet iddiasında bulunulamayacağı karine olarak kabul edilebilir.
    Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, bünyesinde gayrimenkul satış vaadi ve eser sözleşmesini barındıran bir sözleşmedir. Bu sözleşmede arsa sahibi, sözleşmeye uygun koşullarda arsasını yükleniciye teslim etmek; yüklenici kendisine karşı edimini yerine getirdiğinde ise yükleniciye bırakılan bağımsız bölümlerin tapusunu ona devretmek ile yükümlüdür. Sözleşmenin diğer tarafı olan yüklenicinin edim borcu ise sözleşmede kararlaştırılan koşullarda binayı yapıp arsa sahibine teslim etmektir. Aynı zamanda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ani edimli bir sözleşmedir. Ani edimli sözleşmenin kural olarak geriye etkili feshi ve tasfiyesi mümkündür. Geriye etkili fesihte sözleşmenin tarafları verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilirler. Uygulamada arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldıktan sonra yüklenici henüz edimlerini yerine getirmeden; arsa sahibi, arsa veya kat irtifak tapularını veya bir kısmını yüklenici adına tescil ettirmekte ve yüklenici finans ihtiyacını karşılamak için devredilen bağımsız bölüm veya arsa hisselerini üçüncü kişilere satmakta veya ipotek tesis edebilmektedir. Arsa payı veya bağımsız bölümlerin satılmasından veya ipotek tesisinden sonra yüklenici edimlerini yerine getirmediği için sözleşmenin geriye etkili feshedildiği bir realitedir.
    Yukarıda izah edildiği gibi yükleniciden kat irtifak tapusuna istinaden bağımsız bölüm satın alan iyi niyetli üçüncü kişinin TMK nın 1023. maddesine istinaden "tapuya güven ilkesi" gereğince iktisabının korunması gerekir. Bu ilkeden ancak üçüncü kişinin kötü niyetli olduğunun ispatlanması halinde vazgeçilebilir. Yüklenici adına yapılan tescil işlemini her halde "yolsuz tescil" kabul etmek, toplumda onarılmaz zararlara sebep olmakta ve adalet duygusuna zarar vermektedir. Yaptığı araştırmada tapu kaydının yüklenici adına olduğunu tespit eden birinin -aksi ispat edilmedikçe- iyi niyetli olmadığını söylemek mümkün olmadığı için "tapuya güven ilkesine" istinaden mülkiyet kazanımının korunması TMK nın 1023. maddesi ve hakkaniyet gereğidir.
    Her arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden tapu intikali yapılan yükleniciden tamamen iyi niyetli olarak tapuda arsa payı veya irtifak tapusuna istinaden bağımsız bölüm satın alanın bu iktisabını geçersiz saymak TMK nın 1023. maddesi karşısında açıkça Kanuna aykırı davranmak olacaktır. Arsa sahibi iyi niyetli ve risk almak istemiyorsa; tapu devrinin, sözleşme nedeniyle yapıldığını tapunun beyanlar hanesine şerh vermek suretiyle üçüncü kişilerin iyi niyet iddialarını bertaraf edebilir. Tapu siciline basit bir şerh vermekten kaçınan arsa sahibinin tamamen iyi niyetli üçüncü kişiler karşısında ve onların zararına sebep olacak şekilde korunması menfaatler dengesine aykırı olduğu gibi, taşınmaz hukukunun temeli olan "tapuya güven ilkesine" de açıkça aykırıdır.
    Somut olayda, davacı-arsa sahibi ... ile yüklenici ... arasında 16.12.2008 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmış ve sözleşmeye konu arsa tapusu yükleniciye devredilmiştir. Yüklenici kat irtifak tapusu tesis ettikten ve arsa sahibine ait olanları ...’e verdikten sonra sözleşme gereği kendisine kalan bağımsız bölümleri ise kat irtifak tapusu ile temyiz eden ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’na tapuda satmıştır. Satın alan bu kişiler tamamen iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olan kişilerdir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi tapuya şerh verilmediği gibi, üçüncü kişi konumunda olan davalıların kötü niyetli oldukları davacı tarafından ispat da edilmemiştir. Hal böyle olunca, yukarıda izah edilen temel ilkeler gereğince davalı üçüncü kişilerin “tapuya güven” ilkesinden yararlanmaları kanuni zorunluluktur. Bu nedenle yerel mahkeme kararını temyiz eden ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’nın temyiz istemlerinin kabul edilerek kararın bozulması gerekirken, MK nın 1023. maddesi göz ardı edilerek kötü niyetli olduğu ispatlanmayan bu davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline dair yerel mahkeme kararının onanmasına ilişkin Sayın çoğunluğun kararına muhalifim.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi