Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2013/8-159
Karar No: 2013/206

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2013/8-159 Esas 2013/206 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanık A. S.'in 1 yıl hapis ve 600 lira adli para cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının ertelenmesine ve müsadereye ilişkin Yalova 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin hükmünü bozdu. Hükmolunan adli para cezasının ayrıca gerekçe gösterilmeksizin alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye neden olduğu belirtilen kararda, temel ceza belirlenirken sanığa tatbik edilen hapis cezasının asgari hadden uygulandığı, ancak adli para cezasının yanında aynı şeyin yapılmadığına dikkat çekildi. Dosya, daha sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine incelendiğinde, sanığın yerel mahkeme hüküm tarihinden sonra 03.09.2010 tarihinde öldüğü anlaşıldı. Bu nedenle, kamu davasının düşürülmesi gerektiği belirtildi ve müsadere kararı verilemeyeceği ifade edildi. Kararda 5237 sayılı TCK'nun 64. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 223. maddeleri açıklandı.
Ceza Genel Kurulu         2013/8-159 E.  ,  2013/206 K.

    "İçtihat Metni"

    İtirazname : 2009/171723
    Yargıtay Dairesi : 8. Ceza Dairesi
    Mahkemesi : YALOVA 1. Asliye Ceza
    Günü : 09.03.2009
    Sayısı : 810-142

    6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanık A. S.."ın aynı kanunun 13/3, 5237 sayılı TCK"nun 51, 52 ve 54. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis ve 600 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının ertelenmesine ve müsadereye ilişkin, Yalova 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 09.03.2009 gün ve 810-142 sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 04.06.2012 gün ve 7541-19032 sayı ile;
    “1- Sanığın adli sicil kaydında yer alan kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkumiyetine ilişkin ilamı getirtilip incelenerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil edip etmediği tespiti ile 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nun 231. maddesi ve bu maddenin 6. fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 7. maddesiyle eklenen cümle gözetilerek kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurulup, yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda bir kanaate varılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olup olmadığına karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
    2- Uygulamaya göre de; temel ceza belirlenirken sanığa tatbik edilen hapis cezası asgari hadden  uygulandığı halde, hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasının ayrıca gerekçe gösterilmeksizin alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye neden olunması” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 31.08.2012 gün ve 171723 sayı ile; Özel Dairece bozma kararının verildiği tarihten önce sanığın ölmesi nedeniyle hükmün bozulmasına ve sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine ve müsadereye karar verilmesi gerektiği görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
    CMK"nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Özel Dairece 18.12.2012 gün ve 27298-38497 sayı ile; "UYAP ortamından alınan nüfus kayıt örneğine göre, sanığın hükümden sonra 03.09.2010 tarihinde vefat ettiği anlaşılmış ise de; emanette kayıtlı suç eşyasının bulunduğu ve sanığın vefatı nedeniyle yargılama koşulu gerçekleşmediğinden, Yargıtay tarafından dosyanın esası incelenemeyeceğinden emanette bir eşyanın bulunup bulunmadığı ve eşyanın niteliği, suçta kullanılıp kullanılmadığı, silah ise yasak veya ruhsatlı olup olmadığı bilinemeyeceğinden, mirasçılara iadesine veya müsaderesine karar verilmesi mümkün olmadığı cihetle, emanette kayıtlı eşyanın bulunması halinde müsaderenin mahkemesince değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin Ceza Genel Kurulunun 2008 yılından beri süregelen yerleşmiş kararları gözetilerek 5237 sayılı TCK"nun 64. maddesi gereğince yerel mahkemece yargılama yapılıp gerektiğinde ilgililer de dinlenerek hukuki durumun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeksizin hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nun 321. maddesi gereğince bozulmasına, davanın düşürülmesi ve müsadere hususlarının değerlendirilmesi için dosyanın Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine" karar verilmesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; çıkartılan nüfus kaydında sanığın temyiz aşamasında öldüğünün belirtilmesi halinde  yapılması gereken işlemin belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya içeriğinden;
    Temyiz aşamasında Yargıtay C.Başsavcılığınca UYAP (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi) kullanılarak çıkarılan nüfus kayıt örneğinde, sanığın yerel mahkeme hüküm tarihinden sonra 03.09.2010 tarihinde öldüğü bilgisinin yer aldığı anlaşılmaktadır.
    5237 sayılı TCK’nun 64. maddesinde; sanığın ölümü durumunda kamu davasının düşürüleceği, sadece niteliği itibarıyla müsadereye tâbi olan eşya ve yararlar hakkında yargılamaya devam edileceği, hükümlünün ölümü halinde ise cezanın ortadan kaldırılmasına karar verilmekle birlikte, müsadere ve yargılama giderlerine ilişkin hükmün infaz edileceği belirtilmek suretiyle hükümlü ile sanığın ölümüne farklı sonuçlar yüklenmiştir.
    Buna göre, kamu davası açılmadan önce şüphelinin ölmesi halinde kovuşturma imkanının bulunmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı, kamu davası açıldıktan sonra sanığın ölmesi halinde ise mahkemece düşme kararı verilecektir. Ölümün ceza ilişkisini sadece ölen kişi bakımından sona erdirdiğinden iştirak halinde işlenen suçlarda diğer sanıklar hakkında davaya devam edilecek, sanığın ölümü niteliği itibarıyla müsadereye tâbi eşya ve maddi menfaatler hakkında davaya devam olunarak müsadere kararı verilmesine engel olmayacaktır. Sanığın ölümü ceza ve infaz ilişkisini düşürürken, hakkındaki mahkûmiyet hükmü kesinleşmiş olan hükümlünün ölümü sadece hapis ve henüz infaz edilmemiş adli para cezalarının infaz ilişkisini ortadan kaldıracaktır. Buna bağlı olarak ölümden önce tahsil edilmiş bulunan para cezaları mirasçılarına iade edilmeyecek, buna karşın tahsil edilmemiş bulunan para cezaları da mirasçılardan istenmeyecek, bunun yanında müsadereye ve yargılama giderlerine ilişkin hükümler ölümden önce kesinleşmiş olmak kaydıyla infaz olunacaktır. 
    Görüldüğü gibi, suç teşkil eden bir fiilin işlenmesiyle fail ile devlet arasında doğan ceza ilişkisi, bu fiili işleyen sanığın ya da hükümlünün ölümüyle cezaların şahsiliği ilkesi nedeniyle başkası sorumlu tutulamayacağından, düşmektedir. Ölüm, bir vakıa olan suçu ortadan kaldırmayacak, suçtan sorumlu tutulacak kişi olmadığından, devletin suçla birlikte ortaya çıkan cezalandırma sorumluluk ve yetkisini sona erdirecektir.
    Temyiz aşamasında sanığın öldüğüne ilişkin bir iddianın ortaya çıkması ya da UYAP (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi) vasıtasıyla alınan nüfus kaydında öldüğü bilgisinin yer alması veya sanık adına tebliğnamenin tebliğ edilmesi için çıkarılan evrakın öldüğünden bahisle iade edilmesi gibi durumlarda, ölümün kamu davasının düşürülmesini gerektiren bir neden olduğu da göz önüne alınarak, ölüm nedeniyle düşme kararının temyiz merciince dosya üzerinde yapılan inceleme sırasında verilmesi yerine, ölüm bilgisi nedeniyle diğer yönleri incelenmeyen hükmün bozulmasına karar verilerek yerel mahkemelerce mahallinde yapılan araştırmada sanığın öldüğünün kesin olarak belirlenmesinden sonra düşme kararı verilmesinin sağlanması gerekmektedir. Nitekim Ceza Genel Kurulunun 05.03.2013 gün ve 1560-81, 05.03.2013 gün ve 131-75, 13.03.2012 gün ve 360-95, ile 06.05.2008 gün ve 97-101 sayılı kararları başta olmak üzere birçok kararında da aynı sonuca ulaşılmıştır.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazı üzerine Özel Dairece, UYAP (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi) kullanılarak alınan nüfus kayıt örneğinde, sanığın hükümden sonra 03.09.2010 tarihinde öldüğü bilgisi yer aldığından, gerekli araştırmanın yapılarak sonucuna göre TCK’nun 64 ile 5271 sayılı CMK"nun 223. maddeleri uyarınca müsaderesine hükmolunan eşyayı da kapsayacak şekilde gereken hükmün mahkemesince verilmesinin temini için itirazın kısmen kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının ölüm nedeniyle düşme ve müsadere kararının Özel Dairece verilmesi gerektiğine ilişkin kısmının reddine karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının düşme ve müsadere kararının Özel Dairece verilmesi gerektiğine ilişkin kısmının REDDİNE,
    2- Dosyanın, mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.04.2013 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi