5. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/24930 Karar No: 2017/13308 Karar Tarihi: 11.05.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/24930 Esas 2017/13308 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2016/24930 E. , 2017/13308 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bozma sonrası yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan raporda kamulaştırılan taşınmaz ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak taşınmazın zeminine değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; 1-4650 sayılı Yasa ile değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 maddesinde "kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktarın, 10. maddeye göre mahkemece yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye onbeş gün süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir." hükmü karşısında, mahkemece verilen sürelere rağmen belirlenen fark kamulaştırma bedeli bankaya bloke edilmediği gibi, davacı idare vekilinin bedelin yatırılmayacağı yönündeki beyanı da dikkate alındığında, ilk kararı temyiz eden davalılar ..., ..., ... aleyhine açılan davanın reddine ve bu nedenle bozma öncesi tespit edilen ve davacı idarece bankaya bloke edilen kamulaştırma bedeli ilk kararı temyiz eden davalılar ..., ..., ..."a ödenmiş ise adı geçen davalılardan faizsiz olarak tahsili ile davacı idareye verilmesine, ödenmemiş ise idareye iadesine, mahkemece verilen ilk karar ile dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescilinin, kesin olarak hüküm altına alınması sebebiyle taşınmaz idare adına tescil edilmiş ise, idare adına oluşan tapu kaydının ilk kararı temyiz eden davalılar ..., ..., ... hissesine isabet eden bölümünün iptali ile yeniden adı geçen davalılar adına hisseleri oranında tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Mahkemenin ilk kararı davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekillerince temyiz edildiğinden ve kararı temyiz etmeyen davalı ... yönünden mahkemece tespit edilen ilk bedel kesinleştiğinden, bozma ilamı öncesi adına bloke edilen kısmın adı geçene ödenmesine ve payına isabet eden hissenin tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 11/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.