6. Ceza Dairesi Esas No: 2014/12316 Karar No: 2018/183
Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2014/12316 Esas 2018/183 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, 6. Ceza Dairesi'nin 2018/183 sayılı ve 2014/12316 E. sayılı dosyasına ilişkindir. Hükümlü, yağma suçu işlemiş ve mahkum edilmiştir. Temyiz başvurusunun niteliği, ceza türü, süresi ve suç tarihi dikkate alınarak incelenmiştir. Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararı, TCK'nın 53. maddesi uygulanması sırasında gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Dosya ve duruşma tutanakları incelenerek, bozmaya uygun bulunmadığına karar verilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şöyledir: 765 sayılı TCK'nın yağma suçları dışındaki mala karşı suçlarda hafif, pek hafif ölçüt ve yasada gösterilen belli oranda indirmeyi düzenleyen 522. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nın mal varlığına karşı suçlar bölümünde yer alan 148., 149. ve 150. maddeleridir. 5237 sayılı TCK'nın 150/2. maddesi ise, yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle verilecek ceza 1/3'ten, 1/2'ye kadar indirilebileceğini belirtmektedir.
6. Ceza Dairesi 2014/12316 E. , 2018/183 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi HÜKÜMLÜ : ... SUÇ : Yağma HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, hükümlü ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğname gibi ONANMASINA, üye ..."in karşı oyu ile oyçokluğuyla 18/01/2018 tarihinde karar verildi.
Muhalif
Karşı Oy:
Yağma suçunda yalnız mülkiyet veya zilliyet hakkı değil hürriyet hakkı ve beden tamlığı hakkına da taarruz edildiği ve ferdin kendisini müdafaası adeta tahrip edilmektedir.
Yağma suçu, 765 sayılı TCK"nun ve 5237 sayılı TCK"nun mal varlığına karşı suçlar bölümünde yerini almıştır.
Yağma, mal varlığına karşı suçların en tehlikelisi ve özel şeklidir. 5237 sayılı TCK"nun 148. maddesinde basit yağma,
5237 sayılı TCK"nun 149. maddesi nitelikli yağma hallerini,
5237 sayılı TCK"nun 150. maddesi ise daha az cezayı gerektiren yağmanın nitelikli halini düzenlemiştir.
5237 sayılı TCK"nun 150/2. maddesi ise; yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle verilecek ceza 1/3"den, 1/2"ye kadar indirilebilinir denilmektedir.
765 sayılı TCK"nun da yağma suçları dışında diğer mala karşı suçlarda hafif, pek hafif ölçüt ve yasada gösterilen belli oranda indirmeyi düzenleyen TCK"nun 522. maddesi bulunmaktaydı. Yağma suçları ile ilgili 765 sayılı TCK"da bulunmayan ve tamamen yeni bir yasa normu 5237 sayılı TCK"nun 150/2. maddesi ile getirilmiştir. (765 sayılı TCK"nun 522. maddesi ile tek benzer noktası cezayı indirmesidir.)
5237 sayılı TCK"nun 150/2. maddesi ile indirim yapılabileceği ve bu kuralın uygulanabilirliği (değer azlığını) takdir ve değerlendirme ile indirim oranının buna bağdaşık seçimi de tamamen hakimin takdirine bırakılmıştır. Ancak keyfilik yolu kapalıdır.
Hakimin takdiri adalet ölçütü içinde olmalıdır. Hakim neyin hukuka aykırı olduğunu yasa koyucunun iradesine bakarak belirler. Çünkü hukuk ortak vicdanı yansıtmakta ve ortak vicdana aykırılık cezai müeyyideye bağlanmaktadır. Kanunların birinci işlevi yaşamsal menfaatleri korumak, toplumun huzurunu sağlamaktır.
TCK"nun 150/2. maddesindeki değer azlığı kavramı bir şeyin para ya da benzer şeylerle ölçülebilen, gerekenden, alışılmıştan, umulandan her zamankinden eksik, çok olmayan nicelik ve nitelik değer bakımından düşük, yetersiz bir şeyin almasını içermekte ve vurgulamaktadır. Bu hali ile TCK"nun 145. maddesinden de ayrılmaktadır.
Kanun koyucu yağma suçunun konusu malın değer azlığını belirleme gibi indirim oranının olaydaki mevcut koşullara göre seçip, tayin ve takdir yetkisini hakime bırakmıştır. O halde hakim olayın özelliği, sanığın ihtiyaç ve şiddetli arzusunun tatmin amacıyla değerin gerçekten az kabul edilecek malın yağması halinde veya özgülenerek ayrıştıran iradesinin saptanmasından sonra yasal ve yeterli gerekçeler ile TCK"nun 150/2. maddesindeki normu uygulayabilir. Suçun işlendiği tarihteki malın değerinin alışılmışın dışı, umulandan, her zamankinden eksik ve çok olmayan, nicelik ve nitelik bakımından düşük, yeterli kavramda kalmayan yakınanın malı yağmalaması olayında 5237 sayılı TCK"nun 150/2. maddesinin uygulama koşulları bulunmadığından hükmün bozulması inancıyla sayın çoğunluğun onama düşüncesine iştirak olunmamıştır.