11. Hukuk Dairesi 2018/665 E. , 2019/2450 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 30/10/2017 tarih ve 2017/234-2017/398 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı kurum vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, “ASSAULT” markasının da müvekkiline ait olduğunu, davalının 2012/00787 sayılı başvurusu ile “Assault” ibaresinin 05 ve 29. sınıflar yönünden tescilini istediğini, itirazları üzerine 05. sınıfın tamamı ve 29. sınıfta ise “gıda maddesi olarak hazırlanan polen” emtiası yönünden tescilinin reddine karar verildiğini, itirazın yeniden incelenmesi talepleri üzerine 29. sınıfa dahil “kurutulmuş konservelenmiş pişirilmiş tütsülenmiş salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler” yönünden tescilin reddine, ancak 29. sınıfın kalan kısmı yönünden tesciline karar verildiğini, 556 sayılı KHK’nın 7/1-ı maddesi uyarınca, Paris Sözleşmesi ile “herkesçe bilindiği mütalaa edilen” markaların tanınmış marka olarak korunacağını, TRIPS 16/3 maddesi uyarınca aynı ya da benzerlerinin farklı mal ve hizmetler yönünden kullanılacak olsa dahi tescil edilemeyeceğini, 556 sayılı KHK’nın 8/1-a ve b bentleri uyarınca başvurunun bütünüyle reddi gerektiğini ileri sürerek, TPMK ... kararının iptaline, yargılama süreci içerisinde tescil edilmesi halinde davalı markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili, davacı markasının tescilli olduğu sınıflar incelendiğinde, başvuruya konu marka kapsamında bırakılan mallarla aynı veya benzer malları kapsamadığının açıkça görüleceğini, “assault” ibaresinin tanınmışlığı hususunda taraf beyanından başka yeterli emare bulunmadığını, bu hususta başvurunun kötüniyetli olduğuna dair yeterli kanıt sunulmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, herhangi bir savunmada bulunmamıştır.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ve tüm dosya kapsamına göre; davacı markası ile dava konusu marka başvurusunun kapsadığı emtia farklı sınıflarda olmasına karşın benzer tür mallardan oluştuğu, markalara konu sözcüklerin de yazılışı yönünden birebir aynı olduğu ve bu haliyle her iki markanın ortalama tüketici nezdinde 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi uyarınca iltibas oluşturacak nitelikte olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile TPMK ... kararının iptaline ve dava konusu marka tescilli olduğundan hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Karar, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı kurum vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı kurum vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı kurumdan alınmasına, 01/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.