Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3927
Karar No: 2013/5140
Karar Tarihi: 11.02.2013

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2013/3927 Esas 2013/5140 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2013/3927 E.  ,  2013/5140 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla
    mesai ücreti, hafta tatili ile son ay ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini
    istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı; davalı işyerinde 23.03.1998 tarihinde davalı kooperatif bünyesinde şoför olarak çalışmaya başladığı, iş ilişkisi iş akdinin haksız olarak feshedildiği 19.03.2005 tarihine kadar kesintisiz ve sürekli devam ettiğini, sabah 03.00-17:30 saat arasında çalışarak günde 13-14 sat çalıştığını, son ücretinin brüt 704 TL. olduğunu işverenin savcılığa şikayet edeceği ve işten çıkartılması halinde işsizlik ödeneği alamayacağını tehdidi ile istifa dil imzalatılmak istendiğini iddia ederek tazminat ve bir kısım alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davacının davalı işveren tarafından ...Eczanesi’ne koli gönderisini davalı şirket aracı ile götürüp, gönderi yapılmış gibi göstererek bedelinin davacı tarafından tahsil edilmesi nedeni ile haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraflar temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2. Bilindiği üzere; 6100 Sayılı HMK’da (keza 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda) "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Mahkemenin, Yargıtay"ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Yargıtay İBK 9.5.1960 tarih 21/9, RG. 28.6.1960-10537) Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
    Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasanın 2. maddesinde açıklanan "Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir" hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.
    Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir (Yargıtay HGK. nun 12.07.2006 gün ve 2006/4-519-527 sayılı, 31.05.2006 gün ve 2006/10-307-337 sayılı ve 10.05.2006 gün ve 2006/4-230-288 sayılı ilamı).
    Somut olayda, mahkemece bozmadan önceki kararda davacı alacakları “1- Mahkememize açılan davada kıdem tazminatı olarak dava dilekçesinde istenen 100.00 YTL."sının, iş akdinin bozulduğu 28/02/2005 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalı kooperatiften alınıp davacıya verilmesine, ıslah edilen kısımdan 4.790.80 YTL."sının ise faizsiz olarak davalı şirketten alınıp davacıya verilmesine,
    2- İhbar tazminatı olan 100.00 YTL"sının, ücret alacağı olan 7.39 YTL."sının, fazla çalışma ücreti olan 100.00 YTL"sının, ilk davanın açıldığı tarihteki istemin 28/04/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften alınıp davacıya verilmesine,
    3- Ücret alacağı hakkında fazla istemin saklı tutulmasına,
    4- Fazla çalışma ücretinde bilirkişinin belirlediği miktardan takdiren %30 hakkaniyet indirimi yapıldıktan sonra geriye kalan 5.702.64 YTL."sının, davalı kooperatiften faizsiz olarak alınıp davacıya verilmesine ,bu kalemde fazla istemin reddine,
    5- Hafta tatili, ücretli izin alacağı istemin reddine,
    6- İhbar tazminatında 1.009.32 YTL."sının ise davalı Kooperatiften faizsiz olarak alınıp davacıya verilmesine,” şeklinde olarak hüküm altına alınmıştır.
    Mahkemece verilen hüküm tarafların temyizi üzerine Dairemiz 2008/41555 E., 2010/37166 E. sayılı kararı ile sadece davalı lehine kıdem ve ihbar tazminatının yeniden değerlendirilmesi yönünden bozulmuştur.
    İlk kararda kıdem ve ihbar tazminatı dışında kalan alacak miktarları için usuli müktesep hak oluşmuştur.
    Mahkemece ücret alacağı açısından önceki kararda belirlenen 7,39 TL aşılmadan alacak hüküm altına alınmalıdır.
    Mahkemece önceki kararda belirlenen 7,39 TL ücret alacağı hakkı bulunduğu davacı açısından bağlayıcı olduğundan Mahkemece usulü kazanılmış hak ilkesi dikkate alınarak yine 7,39 TL."ye hükmedilmesi gerekirken 7039 TL.’ye hükmedilmesi hatalıdır.

    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi