12. Hukuk Dairesi 2016/18646 E. , 2016/19929 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı vekili tarafından, borçlu ... A.Ş, taşınmaz maliki sıfatıyla.... hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, takip borçlusu... A.Ş vekilinin diğer şikayetlerinin yanında taşınmazların takip tarihinden önce üçüncü şahılara satıldığı, üçüncü kişilerin takibe dahil edilerek ödeme emrinin tebliğ edilmesi gerektiğini belirterek icra emrinin iptaline karar verilmesini talep ettiği mahkemece davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
İİK"nun 149. maddesinde; "İcra memuru, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir" düzenlemesi mevcut olup, madde içeriğinden, borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığının bulunması nedeniyle haklarında birlikte takip yapılması gerektiği anlaşılmaktadır.
HMK"nun 124/3. maddesi uyarınca maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin kabulü için, karşı tarafın rızası aranmaz. Aynı maddenin 4.fıkrasında da “dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir” düzenlemesi yer almaktadır. Anılan hükmün icra takiplerinde de uygulanması gerekir. Dolayısıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte, asıl borçlu takipte gösterilip, ipotek veren gösterilmemiş ya da ipotek verene takip yöneltilip asıl borçlu hakkında takip yapılmamış ise bu durum kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından HMK.nun 124/3.maddesi uygulaması ile anılan kişi sonradan takibe dahil edilmek suretiyle eksiklik giderilebilir.
İcra takibinin dayanağı olan 26.03.2007 tarih ve 5150 yevmiye numaralı ipotek akit tablosuna göre ...A.Ş."nin ... A.Ş "ne kredi borçlarına teminatı teşkil etmek üzere üçüncü kişi ... adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği, 30.01.2012 tarihinde taşınmazın ipotekle yükümlü olarak üçüncü kişi ....Ltd.Şti tarafından satın alındığı,
Takibe dayanak 13.12.2006 tarih ve 18583 yevmiye numaralı ipotek akit tablosuna göre ... A.Ş."ne kredi borçlarına teminatı teşkil etmek üçüncü kişi ... adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği 30.01.2012 tarihinde taşınmazın ipotekle yükümlü olarak üçüncü kişi ....Ltd.Şti tarafından satın alındığı,
Takibe dayanak 22.10.2008 tarih ve 8720 yevmiye numaralı ipotek akit tablosuna göre, ... A.Ş"ne kredi borçlarına teminatı teşkil etmek üzere borçlu şirket adına kayıtlı taşınmazlar üzerine ipotek tesis edildiği, 08.02.2012 tarihinde taşınmazların ipotekle yükümlü olarak üçüncü kişi ... tarafından satın alındığı, görülmektedir.
Bu durumda ipotekli taşınmazların takip tarihi itibariyle tapuda ....Ltd.Şti. adına kayıtlı oldukları, ancak adı geçen maliklerin takipte yer almadığı, bir başka anlatımla asıl borçlu ile aralarında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğu halde hakklarında takip yapılmadığı (kendilerine takibin yöneltilmediği) anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece duruşma açılarak , alacaklı tarafça talepte bulunulduğu takdirde ipotek borçlularının takibe dahil edilmesi için alacaklıya kesin süre verilmesi, bu süre içerisinde ek takip talebi düzenlenerek takibin ipotek borçlularına yöneltilmesi (icra emri gönderilmesi) verilen kesin süre içinde takibin ipotek borçlusuna yöneltilmemesi halinde ise takibin iptaline karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.