14. Hukuk Dairesi 2021/1547 E. , 2021/3288 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17/08/2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27/07/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ..., davalı ... ve davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili; ... Köyü 110 ada 12 parsel, 116 ada 36 parsel, 116 ada 43 parsel ve 118 ada 10 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ..., ..., ..., ...; dava konusu 110 ada 12 parsel ve 116 ada 36 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki 3 katlı evin ... ve ..."ya ait olduğunu, ahşap evin ise murislerine ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine Dairemizin
25.02.2020 tarihli 2016/14272 Esas ve 2020/2240 Karar sayılı ilamı ile "..ortaklığın giderilmesine karar verilen ve muhdesat iddiası bulunmayan taşınmazların satışından elde edilecek bedelin tapu kaydı ve mirasçılık payları oranında ortaklara ödenmesine karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak ve denetime elverişli olmayacak biçimde satış bedelinin yazılı şekilde dağıtılmasına karar verilmesi ve hükmün 7. bendinde taşınmazın satışı sonunda elde edilecek bedelin tapu kaydındaki payları oranında ortaklara ödenmesine şeklindeki ibare ile önceki bentlerde yapılan satış bedeline yönelik dağıtım hükümde çelişki yarattığından doğru görülmemiştir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece; "davanın kabulüne, ... Köyü 110 ada 12 parsel, 116 ada 36 parsel, 116 ada 43 parsel, 118 ada 10 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine" karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar ..., ... ve ... temyiz etmişlerdir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Öte yandan 492 sayılı Harçlar Kanununun eki Tarifenin "Karar ve İlam Harcı" başlığı altında düzenlenen 1. maddesinin (c) fıkrası uyarınca bir gayrimenkulün hissedarlar arasında satış suretiyle şuyuun izalesine dair hükümlerde gayrimenkulün satış bedeli üzerinden binde 11,38 oranında, menkul niteliğindeki mallar üzerindeki paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde ise 2. maddesinin (a) fıkrası hükmü uyarınca maktu harç ile yetinilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; ortaklığın satış yoluyla giderilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; hükme esas alınan 09.06.2015 havale tarihli raporda 110 ada 12 parsel üzerinde 2 kat ve çatı katından oluşan toplam 3 katlı binanın bulunduğu, 110 ada 36 parsel üzerinde ise 2 katlı ahşap kullanılamayacak durumda ev bulunduğu tespit edilmiş; davacı ve davalılar ahşap evin murislerinden kaldığını, 3 katlı evin ise tapu kayıt maliki ... ve tapu kayıt maliki olmayan ..."ya ait olduğunu dile getirmişlerdir. Her iki parselin tapu kaydı incelendiğinde beyanlar hanesinde 110 ada 12 parsel üzerindeki 3 katlı kargir evin ... oğlu ... ve ... oğlu ..."ya ait olduğu, 116 ada 36 parsel üzerinde kargir evin ise ... oğulları ... ve ..."ya ait olduğuna dair şerh bulunmaktadır. Bir kısım davalılar ise 110 ada 12 parsel üzerinde bulunan 3 katlı kargir ev hakkındaki muhdesat iddiası yönünden karar verilmediği gerekçesiyle hükmü temyiz etmişlerdir. Hal böyle olunca davalı tapu kayıt maliki ..."ın muhdesat iddiası yönünden hüküm tesis edilmeden yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; dava konusu taşınmazların satış suretiyle ortaklığının giderilmesine karar verildiği, % 011,38 oranında harca hükmedilmesi gerekirken maktu karar ve ilam harcına hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ..., ... ve ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 18.05.2021 gününde oy birliği ile karar verildi.