8. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/15214 Karar No: 2020/88 Karar Tarihi: 14.01.2020
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/15214 Esas 2020/88 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2016/15214 E. , 2020/88 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı üçüncü kişi vekili, müvekkili şirketin dava dışı ... şirketi ile 08.04.2013 tarihinde depolama sözleşmesi imzaladığını,bu sözleşme uyarınca sevk irsaliyeleri ile dava konusu mahcuzların depolanması için haciz adresindeki soğuk hava deposuna gönderildiğini,borçlu şirketin de dava dışı ... şirketi ile depolama sözleşmesi olduğunu, karışıklık sonucu müvekkili adına teslim edilen ürünlerin haczedildiğini, haczedilen mahcuzlar üzerinde davacı üçüncü kişi şirket ile ilgili “nar” ibaresi olduğunu,istihkak davasının kabulünü talep ve dava etmiştir. Davalı alacaklı vekili, davanın reddi ile tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, haciz yapılan yerin depo olduğu, depo görevlisinin malların borçluya ait olduğunu beyan ettiği, ispat yükü altında olan üçüncü kişinin karinenin aksini ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi gerekir. UYAP sisteminden yapılan kontrolde, İstanbul 22. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/ 1441 Esas, 2017/672 Karar sayılı kararı İcra Müdürlüğünün İİK’nin 106-110 maddeleri gereğince haczin düştüğüne yönelik kararına ilişkin şikayet başvurusunun, şikayet edenin herhangi bir satış avansı yatırmadığı, bu durumun müdürlük kararıyla da tespit edildiği gerekçesiyle haczin hükümsüz kaldığından bahisle reddine karar verilmiş, anılan karar 13.12.2019 tarihinde kesinleşmiştir. Bu bilgiler ışığında; karar tarihinden sonra geçerli bir haczin varlığından bahsedilemez. Bu bilgilere göre istihkak davasının konusuz kaldığının kabulü gerekir. Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmek ve yargılama gideri ile vekalet ücreti yönünden de 6100 sayılı HMK"nin 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderleri takdiri için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün hükmün İİK"nin 366 ve HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 14.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.